
Tatile gittiği Tahiti’de bulunduğu gemiden düşerek öldüğü iddia edilen iş insanı Dilek Ertek‘in kaybolmasına ilişkin yeni detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor.
Sabah’ta yer alan habere göre; Ertek’in düştüğü gemide çalışan görevli “Balkondan düşmesi imkansız, atlaması için özel çaba sarf etmesi gerekir. Sevgilisinin davranışları şüphe uyandırıyor. Kayıp haberi 20 saat sonra verilmiş. Gemide ayrı zaman geçirmek birlikte zaman geçirmekten daha zordur” ifadelerini kullandı.
Dilek Ertek, 26 Ekim’de İsviçreli erkek arkadaşıyla doğum gününü kutlamak için Norwegian Spirit adlı cruise gemisine bindi. Tahiti’ye uğrayan gemi, Pasifik Okyanusu’nda seyir halindeyken, sevgilisi gün boyu kendisinden haber alamadığı Ertek’in kayıp olduğunu bildirdi.
Kamera kayıtlarının incelenmesiyle iş insanının balkondan aşağı düştüğü tespit edildi. Annesinin öldüğünü öğrenen Gökçe Atuk, Tahiti’ye giderek annesini aramaya başlasa da, Ertek’in cansız bedenine ulaşılamadı.
‘Kayıp haberinin 20 saat sonra verilmesi kafa karıştırıcı’
Olayın yaşandığı Norwegian Spirit Cruise gemisinde çalışan Türk görevli, sosyal medyada Ertek’in ölümüyle ilgili şu ifadeleri kullandı:
Olayın bildirilmesi sonrasındaki inceleme kısmına en az 2 departman dahil olmuştur. Biri gemi güvenlik departmanıdır. Güvenlik görevlileri, yardımcı amirler ve güvenlik zabiti çalışanlarından oluşurlar. 7/24 devriye atar, gemideki yolcu ve mürettebat güvenliğinden bizzat sorumludurlar. Diğer departman ise ‘surveillance’ birimidir. Burada çalışan kişilerin görevi gemide bulunan güvenlik kameralarını takip etmek, ihtiyaç halinde inceleme yapmak ve rapor hazırlamaktır. Şüpheli kişilerin takibi rahatlıkla yapılabilir çünkü yolcu gemilerinde kör nokta yok denecek kadar azdır.
Yolcu sorgulanması standart prosedürdür. Birlikte seyahate geldiğin kişiden bihabersen ilk senin ne yaptığını sorarlar. Şüpheli gözlem altında tutulmuştur gemide çünkü ortada potansiyel bir cinayet var.
Gemi yönetiminin elinden geldiğini yaptığını düşünüyorum. Gerekenleri yapıp kayıtları incelemiş, olayın gerçekleştiği bölgeye intikal edip yerel denizcilik birimlerine haber vermişlerdir. Daha sonra rotalarına geri dönmüşlerdir çünkü bu bir seyahat gemisi, arama kurtarma birimi değil. Sorumlu oldukları binlerce yolcu var.
‘Mücevher takıp takmadığı kameralardan tespit edilebilir’
Dilek Hanım’ın mücevher ve kıymetli eşyalarının da kayıp olduğu yönünde iddialar var. Ancak Dilek Hanım gerçekten pahalı takı kullanma alışkanlığı olan biriyse muhakkak gemide geçirdiği zaman zarfında da bunları kullanmıştır. Müvecher takip takmadığı kamera kayıtlarından rahatlıkla tespit edilebilir.
Kişisel görüşüm Dilek Hanım’ın seyahat arkadaşının davranışlarının çok şüpheli olduğu yönünde. Cruise gemisinde tatil yapan, doğum günü kutlama planları yapan kişiler birlikte vakit geçirirler çünkü yolcu gemilerinde ayrı zaman geçirmek birlikte zaman geçirmekten daha zordur. Gemiden dışarı çıkmadığınız sürece aynı ortamda bulunmak zorundasınız, ister istemez sürekli bir araya gelirsiniz.
‘Temizlikten sorumlu mürettebat sorgulanmalı’
Tahmini mürettebat sayısının 700-800 olduğunu düşünüyorum. Tüm mürettebatı sorgulamak anlamsız. Kamaraların temizliğinden sorumlu mürettebatın çalıştığı yerler belirlidir. Onlara da muhakkak sorulmuştur. Bu tür durumlarla ilgili çok katı kurallar vardır gemide. Kamera kayıtlarının verilmemesi kısmına ise katılmıyorum, paylaşılmamaları için zorluk çıkarılmaz, belki resmi prosedürler olabilir.
‘Gemi kameralarının kusursuz görüntü alması imkansız’
Surveillance departmanının görevi güvenlik kameralarını an be an izlemek olsa da, gözlenecek yer çokluğu ve kamera sayısından dolayı meydana gelen olayları anlık yakalamak imkansız. Zaten bu yüzden sistemler düzenli yedek alırlar ve hiçbir kayıt silinmez. Olay saatinde söylenen ‘bir karartının denize düşmesi’ durumunun doğru olduğunu düşünüyorum çünkü ışığın durumu, düşen cismin hızı, kameranın konumu vb. faktörler kusursuz görüntü alma imkanı tanımaz. Tatbikat yapılsa, tanıdığınız biri suya atlasa dahi, görüntülerden kimliğini saptamak mümkün olmayabilir.