GüncelGündem

Gen düzenleme yöntemi nadir hastalıklarda yüzde 90’a varan başarı sağlıyor

Paylaş:

İSTANBUL (AA) – Üsküdar Üniversitesinin Transgenik Hücre Teknolojileri ve Epigenetik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde gen düzenleme yöntemi CRISPR ile kanser ve nadir hastalıklara yönelik klinik çalışmalar yürüten uzmanlar, bu tekniğin birçok hastalığın tedavisi için umut olabileceğini belirtti.

Gen düzenleme teknolojisi Clustered Regularly Interspaced Palindromic Repeats (CRISPR), genetik uzmanları ve tıp araştırmacılarının DNA üzerinde ekleme-çıkarma yapmalarına, DNA dizilimini değiştirmelerine olanak tanıyor.

CRISPR, “DNA’da ameliyat yapabilen teknoloji” olarak da anılıyor. Bu bağlamda Türkiye’de Üsküdar Üniversitesinin Transgenik Hücre Teknolojileri ve Epigenetik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde de kanser ve nadir hastalıklara yönelik laboratuvar çalışmaları yürütülüyor.

Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Moleküler Biyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Muhsin Konuk ile Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Cihan Taştan, AA muhabirinin, gen düzenleme yöntemine ilişkin sorularını yanıtladı.

Prof. Dr. Konuk, “gen düzenleme”, “gen editleme” ve “gen cerrahisi” olarak isimlendirilen CRISPR’ın genler içerisinde bozuk olan bölgenin düzeltilmesi için kullanıldığını belirtti.

Başarı oranı çok yüksek ama “etik yönü” tartışılıyor

CRISPR’dan önce gen düzenleme teknolojisi olarak iki farklı yöntemin bulunduğunu ancak bunların çalışma mekanizmasının daha uzun sürdüğünü ve hata verme oranlarının yüksek çıktığını söyleyen Konuk, bu teknikteki başarı oranının ise yüzde 99’un üstünde olduğuna işaret etti.

Prof. Dr. Muhsin Konuk, bu yöntemin embriyonun genetiğinin değiştirilmesi için kullanılmasının hem etik hem bilimsel açıdan ciddi problemler ortaya çıkarabileceğinin düşünüldüğünü dile getirdi.

CRISPR gen düzenleme yönteminin bazı ülkelerce etik kabul etmediğini aktaran Konuk, “Bazı ülkeler özellikle insan embriyosu ve insan üreme hücrelerinin CRISPR’la düzenlenmesi için sadece deneysel çalışmaların yapılabileceğini öngörüyor. Deneysel çalışma bittikten sonra da o hücrelerin ve embriyoların ortadan kaldırılması zorunluluğunu getiriyor. Hangi tipte, göz ve saç renginde ya da zeka düzeyinde insanların ortaya çıkacağıyla ilgili tartışmalar şimdiden başladı. İnsan eliyle gen frekansını ve genetik havuzda olması gereken şeyleri değiştirme yoluna da girilebilir. Bu yönleriyle etik açıdan tartışılıyor.” diye konuştu.

Genetikleri değiştirilmiş bebekler bilim dünyasını ayağa kaldırdı

Dr. Öğretim Üyesi Cihan Taştan ise CRISPR gen mühendisliğiyle birçok canlının genetiğinin değiştirilebileceğinin anlaşıldığını belirtti.

Altı yıl önce genetiği değiştirilen embriyoların tüp bebek yöntemiyle anne rahmine yerleştirilmesiyle iki bebeğin dünyaya geldiğini hatırlatan Taştan, bu iki bebeğin HIV virüsünün neden olduğu AIDS’e karşı dirençli olacağının söylenildiğini kaydetti.

Bu konunun bilim dünyasında tepkiye yol açtığını anlatan Taştan, “Tabii bu HIV gibi bir hastalığın tedavisi noktasında düşünülebilir. Ama hayatı tehlikeye atabilecek, o bebekler büyüdükten sonra ölmelerine sebep olabilecek birçok genetik hastalığın da embriyo düzeyindeyken CRISPR’la tedavi edilebileceğine dair ipucunu da bize sundu.” değerlendirmesini yaptı.

Taştan, henüz embriyonik düzenlemenin dünyanın her yerinde yasak olduğunu vurgulayarak, bir insanın doğduktan sonra kalp rahatsızlıklarına yakalanıp hayatını kaybetmesine sebep olabilecek genetik DNA faktörlerinin CRISPR yöntemiyle embriyo düzeyinde tedavi edilebilecek olmasının ise umut verici olduğu yorumunda bulundu.

“Kanseri tanıyıp öldürebilen CRISPR ilaçları geliştirilebiliyor”

Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, gen düzenlemenin hangi hastalıkların tedavisinde kullanılabileceğine yönelik şunları kaydetti:

“İnsan vücudunda 75 bin farklı genetik bozukluğun hastalıklara sebep olduğu düşünülüyor. Bu bozukluklar dünyada nadir ya da genetik hastalık olarak adlandırılan 7 bin farklı rahatsızlığın ortaya çıktığını gösterdi. Son 5 yılda özellikle CRISPR gen mühendisliğindeki gelişmeler bize, bu 7 bin hastalığın yaklaşık yüzde 89’unun tedavi edilebileceğini gösterdi. Bu durum SMA ve DMD’den tutun birçok genetik kaynaklı hastalığın artık bu mühendislikle tedavi edilebileceğini gösteriyor. Şu an dünyada 100’den fazla insan CRISPR’la genetiği değiştirilmiş tedaviler alıyor, yani klinik denemeler de başlamış durumda.”

Bir insan dünyaya geldikten sonra gen düzenlemesinin mümkün olup olmadığına ilişkin Taştan, şöyle konuştu:

“Bazı genetik hastalıklar var ki kişi doğduktan sonra da bunları tamir edebiliyoruz. Bunların en bilinenlerinden kök hücreleri tamir edebildiğimizde kan hastalıkları, nöromusküler hastalıklar, SMA ve DMD gibi hastalıkların temelinde yatan hücreleri nanorobotlarla, CRISPR’ı taşıyan partiküllerle, nano lipidlerle hedefleyebiliyoruz ve o hücrelerin genetiğini vücut içerisindeyken değiştirebiliyoruz. Bununla beraber kanseri öldürme noktasında kanseri hedefleyebiliyoruz. Klasik kimyasal ilaçlar yerine artık sadece kanseri tanıyıp öldürebilen CRISPR ilaçları geliştirilebiliyor. Çoklu antibiyotik dirençli bakteriler de var ve en önemli ölümcül sebeplerden biri.”

Şizofreni sendromları azaltılabilir

Dr. Öğr. Üyesi Taştan, şu ana kadarki çalışmalarda, CRISPR yönteminin bu hastalıkların yaklaşık yüzde 90’ını tamir edebileceğini gösterdiğini ancak hala 1000 hastalığın tedavisinin mümkün olmadığını çünkü büyük genetik elementler ya da DNA faktörlerinin bir insanda silinmiş olmasının şu anki teknolojilerle de düzeltilemeyecek bir durum olduğunu anlattı.

Beyine de müdahale edilebildiğine dikkati çeken Taştan, “Şu an şizofreni ile parkinson, Alzheimer gibi nörolojik hastalıklarda da CRISPR veya gen tedavilerinin yapılabileceğiyle ilgili birçok çalışma bulunuyor. Şizofreni ve otizm gibi hastalıklar hem DNA’larından etkilenebilen hem de DNA’dan bağımsız faktörlerin olduğu hastalıklar. Ama son çalışmalar şizofreni hastalarının da bazı genetik faktörlerini tamir edebildiğimizde sendromlarını azaltabileceğimizi öngörüyor.” ifadelerini kullandı.

Taştan, Türkiye’deki birçok farklı laboratuvarda CRISPR’ın insan hastalıkları, tarım teknolojileri ve hayvanlarda da kullanılabileceğine dair çalışmaların sürdürüldüğünden bahsetti. Yöntem hakkında yasal bir düzenlemenin olmadığını belirten Taştan, Türkiye’de bunun üzerine biyogüvenlik kurullarının çalıştığını kaydetti.

CRISPR’la genetiği değiştirilen ürünlerin Türkiye’ye gelmesiyle ilgili endişeler mevcutken, bu ürünlerin ülkede üretilmesine yönelik çalışma ve isteklerin de olduğunu dile getiren Taştan, tüm bu iki yöntemi de düşünen düzenlemelerin Avrupa’da çıktığını, Türkiye’nin de Avrupa’daki regülasyonları birebir mevzuatlarında uygulamaya çalıştığını sözlerine ekledi.

Muhabir: Elif Küçük

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu