Genç kızın sır dolu vefatı..9 yıllık sorunun cevabı hâlâ bulunamadı…

Diyarbakır’ın Ofis semtinde 28 Aralık 2014 günü konutta erkek arkadaşı H.B ile, ortak arkadaşlarının da bulunduğu ortamda 7 kişi ile birlikte alkol alıp eğlenen Beste Gökalp, bulunduğu binanın 7. katından düşerek hayatını kaybetti. Soruşturma başlatan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı olayın intihar olduğu gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.

AİLE İTİRAZ ETTİ, MAHKEMEYE BAŞVURDU

Anne N.Y., kızının öldürüldüğünü ileri sürdü ve takipsizlik kararına karşı Sulh Ceza Hakimliği’ne itirazda bulundu. Nöbetçi hakimlik de belgedeki kanıtları ve şahit sözlerini inceledikten sonra soruşturmanın genişletilmesi istemiyle takipsizlik kararını kaldırınca Beste’nin erkek arkadaşı H.B hakkında, 2018 yılında “Başkasını intihara yönlendirme” hatasından dava açıldı.

ÇOCUK TALEBİNE KARŞI ÇIKIP İNTİHARI KUVVETLENDİRDİ

İddianame, hayatını kaybeden genç kızın erkek arkadaşı olduğu belirtilen H.B.’nin anlatımlarına yer verildi. Buna nazaran; genç kızın olay günü erkek arkadaşı ve ortak arkadaşlarıyla bulunduğu meskende alkol alıp eğlendikleri sırada gece saat 03.30’da elektriklerin kesilmesi üzerine Beste’nin sevgilisi ile birlikte uyumak için başka bir odaya geçtikleri belirtildi.

İkilinin burada cinsel münasebete girdikleri ve genç bayanın sevgilisi H.B.’den çocuk istediğini söylemesi üzerine sevgilisinin münasebete son verdiği, bunun üzerine Beste’nin cam kenarındaki yatağın üzerinde bağdaş kurup oturduğu sırada ansızın pencereye eğilip sevgilisine, “Bunu yapmaya gelmiştim” diyerek kendini pencereden atarak intihar ettiği kaydedildi.

Otopsi raporunda genç bayanın beyin kanaması ve iç organ parçalanması sonucu öldüğü belirlendi. Sanık sevgilinin genç bayanın çocuk istemesi talebine karşı alakayı sonlandırmasıyla intihar kararını kuvvetlendirdiği vurgulandı.

“HERŞEY GÖZÜMÜN ÖNÜNDE OLDU”

Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan H.B de “Beste ile tartışmıştık, o da İstanbul’a gitmişti. 4 ay sonra geri geldi. Meskene gelmesini istemiyordum, ısrar edince ortak arkadaşımızla bira alıp geldi. Elektrikler kesilince biz de uyumak için yan odaya geçtik. Beste pencere kenarında oturuyordu, evvel aşağı baktı. Sonra bir daha baktı ve kendini aşağı bıraktı. Benden çocuk yapmak istiyordu, ben de ona yaşının küçük olduğunu ve şimdi öğrenci olduğunu söyleyip karşı çıktım. O kendini atarken ben yatakta üzerimde battaniyeyle duruyordum, her şey gözlerimin önünde oldu. Ortamızda yaş farkı vardı ve ben onun okulunu bitirmesini istiyordum. İlgimizi ailesi de biliyordu” dedi.

KIZIM İNTİHAR SÜSÜ VERİLEREK ÖLDÜRÜLDÜ

Anne N.Y. ’ise, kızının intihar süsü verilerek öldürüldüğünü ileri sürdü. Kızının intiharı düşünecek ruhsal sorunu olmadığını belirterek, “Her ergen çocuğun yaşadığı şeyleri yaşıyordu, olağandışı ruhsal sorunu yoktu. Sanık kızım ile tanıştığında kızım 16 yaşındaydı. Bir kafede tanışmışlar, sanık daima kızımı rahatsız ediyordu, kızım 1995, sanık 1979 doğumludur.

Olayı öğrendikten sonra şahısla görüştüm ve tekraren uyardım. O da ‘Beste benim kardeşim üzeredir, toplumsal arkadaşımdır’ diyordu lakin zımnî gizli kızımla görüşüyordu, kızımın dehşetten görüştüğünü düşünüyorum, zira sanığa karşı çekingenliği vardı. Kızımı kurtaramadım. Beste’nin arkadaşı olan Fatma K. olaydan iki gün sonra sanığın konutuna giderek kızımın eşyalarını toplamak istemiş fakat sanık kızımın bütün elbiselerini toplayıp çöpe atmış. Vefat ettiği gün üzerindeki elbiseler de kızıma ilişkin değildi. Sanıktan şikâyetçiyim” dedi.

Olay günü konutta bulunan ortak arkadaşları da şahit olarak alınan sözlerinde intihar öncesinde ikili ortasında tartışma ve arbedeye şahit olmadıklarını, yalnızca küt sesi duyduktan çabucak sonra H.B’nin “Atladı, atladı” diye bağırdığını duyduklarını, diğer da bir şey görmediklerini söz etti.

TCK 84. UNSURA UYMUYOR BERAAT

Mahkeme, genç kızın sanıktan çocuk istemesi üzerine sanığın da bu alakayı sonlandırmasının akabinde gerçekleşen intiharın, TCK’nın 84. Hususunda tanımlanan diğerini intihara azmettirme, teşvik etme, diğerinin intihar kararını kuvvetlendirme ya da oburunun intihar kararına rastgele bir halde yardım etme hareketleri kapsamında değerlendirilemeyeceğine kanaat getirdi. Cürmün sabit olmadığı gerekçesiyle sanık hakkında beraat kararı verildi. Anne karara karşı İstinaf Mahkemesine başvurdu.

BOY VE KİLOLARI PENCERE ÖLÇÜSÜ BELİRLENİP RAPOR ALINSIN

İstinaf mahkemesi ise, mahkeme heyetinin bayanın atladığı binada ve meskende ayrıntılı bir keşif ve inceleme yapması gerektiğini belirtti. İstinaf, temsili keşif yapılarak, sanık ile bayanın uzunluk ve kiloları, bayanın düştüğü pencerenin ölçüleri de belirlendikten sonra Beste Gökalp’in sanık tarafından yatak odasının penceresinden çarçabuk atılmasının mümkün olup olmadığının belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

İstinaf, bayanın itilmesi yahut düşmesi üzere konuların da irdelenip bayanın atladıktan sonra bina duvarına 341 santim, apartman giriş kapısına ise 374 santim uzaklığında bulunan noktaya düşmesinin mümkün olup olmadığı konusunda da teknik olarak İsimli Tıp Uzmanlarından oluşan uzman şurasından da rapor alınarak tekrar karar kurulması gerektiğine dikkat çekerek kararı bozdu.

Mahkeme Beste Gökalp’in ailesinin avukatıyla birlikte olay yerinde keşif yaptıktan sonra İsimli Tıp Kurumu’nun raporunun beklenmesine karar verdi.