GüncelGündem

Halkevleri üyeleri, zamları ve hayat pahalılığını Ankara Ulus Meydanı’nda protesto etti

Paylaş:

Halkevleri üyeleri, zamları ve hayat pahalılığını bugün Ankara Ulus Meydanı’nda protesto etti. “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Zam zulüm işkence, halk düşmanı AKP”, “Üreten biziz, yöneten de biz olacağız”, “Üşüyoruz, donuyoruz, insanca yaşamak istiyoruz”, “Yaşasın halkın hakları mücadelemiz” sloganını atan Halkevleri üyeleri, “Bizden çalınanları geri alacağız”, “Milyonlar aç, milyonlar işsiz”, “Yanıyor yanıyor pazar poşetleri yanıyor”, “Gözümüzün feri söndü Nebati”, “Hayat kısa faturala uçuyor” yazılı dövizler taşıdı.

“TORUNLARIMIZI SEVİYORSAK ONLARIN YANAKLARINI ÖPMEK DEDELİK GÖREVİMİZİ YERİNE GETİRDİĞİMİZ ANLAMINA GELMEZ. MÜCADELEYE SONUNA KADAR DEVAM EDECEĞİZ”

Ankara’nın Mamak Mahallesi’nde yaşayan bir vatandaş da yaşadığı sıkıntıları şöyle anlattı:

  • Bu şartlarda geçinemeyeceğimizden dolayı sesimizi duyurmak için alandayız. Gördüğünüz gibi bugünkü koşullarda ve geçen sene dahi olmak üzere yapılan zam, zulüm ve işkencelerle birlikte battaniyelerin altında televizyon seyrediyoruz. Söndürdüğümüz ışıkların altında televizyon seyrediyoruz. Açlık, yokluk, sefalet günümüze kadar dayandı… Bugünkü ekonomik sıkıntılar, 20 yıl sonra doğacak çocuğa yansıdığından dolayı biz bu zamma ‘dur’ demek gerektiğini düşünüyoruz. Bugünkü koşullarda Rusya’da Ukrayna’da yapılan savaştan dolayı, oradaki enflasyon yüzde 20’yi buluyor; Türkiye’de TÜİK’e göre enflasyon yüzde 80’i buluyor. Normal enflasyon yüzde 220’yi buldu. Artık bu şartlarda geçinemeyeceğimizi anlayınca biz bu mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürmeyi düşünüyoruz.
  • Ben bugünkü koşullarda, hayatın her alanında torunlarımıza, çocuklarımıza gelecek bırakmak için bunun mücadelesini vereceğiz. Eğer ki torunlarımızı seviyorsak onların yanaklarını öpmek dedelik görevimizi yerine getirdiğimiz anlamına gelmez. İllaki onlara iyi bir gelecek bırakmanın yolları neyse, örgütlemek ise mücadele ise biz bu mücadeleyi sonuna kadar devam edeceğiz. Ta ki zamlar geri alınana kadar, ta ki enflasyon düzelene kadar…

“YOKSULLUĞA MAHKÛM EDEN BİR DÜZENİ KABUL EDEMİYORUM”

Sağlık emekçisi bir yurttaş ise şöyle konuştu:

  • Hastanemde, hasta bakım hizmeti veriyorum. Yaptığım işi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum ama beni yoksulluğa mahkûm eden bir düzeni kabul edemiyorum. Yüzbinlerce sağlıkçı faturalarla, kiralarla boğuşuyor; pek çok arkadaşım yaşayabilmek için ek iş yapmak zorunda kalıyor. Çok fazla bir şey istemiyoruz. Faturaları düşünmediğimiz bir hayat, insanca yaşamaya yetecek bir ücret istiyoruz. Benim gibi halkın sağlığı için çalışan sağlıkçıların hak ettiği bir yaşam için ses olmak istiyoruz.

“SİSTEM BİZİ YAŞATMIYOR”

Bir kadın yurttaş da şu açıklamayı yaptı:

  • Sistem bizim üzerimizden, haklarımızdan ne aldı onu söyleyelim… Öncelikle el kapılarında temizlik yaparak çocuklarını yetiştiren anne ve babanın belli bir yaştan sonra evlatlarına muhtaç kalmasından… Evlat olarak üzerimize düşeni yapamıyoruz. Niye? Yeteri kadar bir gelirimiz yok. Kadın, anne olarak, çalışan kadın olarak istismardan, tacizden başımızı kurtarıp aldığımız paranın hangi faturaya gideceğini hesaplayamıyoruz. Çünkü gündelik hayatımızda yoğunuz ki gözümüzü açıyoruz, karanlığa uyanıyoruz. Gözümüzü kapatıyoruz karanlığa uyuyoruz. Artan ev kiralarının haddi hesabı yok…
  • Sistem bizi yaşatmıyor. İktidar, bütün özgürlüklerimizi sıra sıra elimizden alırken, arka tarafta tarikat yurtlarında taciz hikayelerini öğreniyoruz. El kadar çocukların yaşam haklarının elinden aldığını öğreniyoruz. Sağ cebinden sol cebine koyduğunu öğreniyoruz. Biz toplum olarak bunlara artık sessiz kalmıyoruz. Zaten kalabileceğimiz bir zaman dilimi de kalmadı. Daha ne kadar susabiliriz?

“BİR AVUÇ PATRONUN VE YANDAŞIN DIŞINDA HEPİMİZİN ORTAK SORUNU GEÇİM DERDİDİR”

Halkevleri üyeleri adına basın metnini okuyan Halkevleri Kadın Sekreteri Berna Demirdaş şunları kaydetti:

  • Yoksulluk ve hayat pahalılığı ülkemizde büyük sorun haline gelmiştir. Hangi tarafa baksak, kiminle konuşsak, bir avuç patronun ve yandaşın dışında hepimizin ortak sorunu geçim derdidir. Ancak bu sorun ya seçim malzemesi haline getirilip oy devşirmenin aracı olarak kullanılmakta ya da birtakım yardımlar ve vaatlerle geçiştirilmektedir. Bizlerse bu sorunun siyasi, ekonomik ve toplumsal nedenlerini ortaya koyarak somut çözümlerin ne olduğunu göstermek istiyoruz.
  • Ülkemizde ciddi bir barınma krizinin, gıda krizinin ve enerji krizinin olduğunun altını çiziyoruz. Önümüz kış ayları birçok insan kirasını ödeyememekle karşı karşıya ve evsiz kalmak zorunda kalacak. Birçok insan gıda krizinden kaynaklı yeterince beslenemiyor. Bunun en ileri örneği okullarda beslenme yetersizliği yüzünden derslerde bayılan öğrencilerdir. Evlerde kombiyi açmadan ya da en düşük düzeyde yakarak oturuyoruz, dolayısıyla ısınamıyoruz. Ve aldığımız ücretler bunların hiçbirini düzeltmeye yetmiyor. Asgari ücret tespit komisyonu adeta tiyatro oynar gibi toplanıyor ve 7 bin 500 liralardan bahsediliyor. Oysa masaya oturan TÜRK-İŞ’in bile açıkladığı rakamlara göre açlık sınırı 7 bin 787 TL, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise 10 bin 171, yoksulluk sınırı ise 25 bin 364 TL’dir.

“PİYASACI, NEOLİBERAL POLİTİKALAR, YAŞANAN KRİZİN, YOKSULLUĞUN, HAYAT PAHALILIĞININ ASIL KAYNAĞIDIR”

  • Bu şartlar altında önümüzdeki kış aylarında halkın derdine bir parça çözüm olacak acil adımlar atılmalıdır; her haneye 140 metreküp doğal gaz parasız şekilde verilmelidir. Asgari ücret belirlenirken açlık sınırı değil 4 kişilik hane halkının yaşam maliyeti veri kabul edilmelidir ve asgari ücret insanca yaşayacak bir seviyeye çekilmelidir. Kiralar denetlenmeli ve bölgeye göre üst sınır getirilmelidir. Her okulda, öğrencilere günde bir öğün ücretsiz yemek verilmelidir. Bu adımlar halkın yaşadığı yoksulluğun en ağır düzeylere ulaşmasının önüne geçmek için acilen atılmalıdır. Ancak sorun bununla bitmemektedir. Kalıcı çözümler geliştirilmelidir.
  • 20 yıllık AKP iktidarı boyunca uygulanan piyasacı, neoliberal politikalar ülkemizde yaşanan çöküntünün, krizin, yoksulluğun, hayat pahalılığının asıl kaynağıdır. Halkın elinde hak olarak ne varsa özelleşmiştir ve bu yüzden temel haklarımıza fazladan paralar ödeyerek ulaşmak zorunda kalıyoruz.

“GEÇİNEBİLMEK, BARINABİLMEK, ISINABİLMEK, BESLENEBİLMEK YANİ KISACASI İNSANCA YAŞAYABİLMEK İSTİYORUZ”

  • Her okulda, öğrencilere günde bir öğün ücretsiz yemek verilmelidir. Çünkü yaşadığımız gıda krizinin en büyük ceremesini öğrenciler çekmektedir. Gıda krizi bize hayat pahalılığı olarak yansımaktadır. Her ay yayınladığımız Ankara’da Beslenme ve Barınma Maliyeti Raporu’nda göstermiş olduğumuz gibi Ankara’da 4 kişilik bir hane halkının sağlıklı ve dengeli beslenebilme maliyeti 8028 TL’dir.
  • Gıda krizine karşı çok yönlü politikalar geliştirmek gereklidir ama ilk olarak tarımın halk yararına, halkın ihtiyaçları gözetilerek planlanması ve böylece hem üreticinin hem de tüketicinin çıkarına dönüştürülmesidir. Tarım şirketlerinin, emperyalist tekellerin ihtiyaçları doğrultusunda belirlenen tarım politikaları ülkemizde gıda krizinin en büyük sebeplerinden biridir.
  • Derdimiz basit, derdimiz ortaktır! Geçinebilmek, barınabilmek, ısınabilmek, beslenebilmek yani kısacası insanca yaşayabilmek istiyoruz.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu