Boşanma kademesindeki eşi Melisa Tatlıcı’ya gebeyken cinsel akında bulunduğu argümanıyla 10 yıl mahpus cezasına çarptırılan iş insanı Şeyhmus Tatlıcı’nın, cürmün nitelikli olmadığı gerekçesiyle Yargıtay’ın bozduğu ve tekrar görülen davada, savcı mütalaasını açıkladı.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, sanık Şeyhmus Tatlıcı ile şikayetçi Melisa Tatlıcı ve taraf avukatları katıldı. Şeyhmus Tatlıcı kimlik tespitinde çalışmadığını ve geçimini ailesinin sağladığını söyledi.
“ÇOCUĞUMUN ANNESİDİR”
Eşinin argümanlarının gerçek olmadığını ileri süren Tatlıcı, “Bunları yapacak hiçbir sebebim yok. Çocuğumun annesidir. Nazik, kibar, saygılı bir beşerim. Bunları yapacak bir insan değilim” diyerek suçlamaları reddetti.
Sanık avukatı Kezban Hatemi, hata ögelerinin oluşmadığını, hayali bir isimli tıp raporu ile müvekkilinin eşine karşı cinsel atak yapmış olduğunun söylendiğini argüman ederek, “Müvekkilim uzun müddettir keder içerisindedir” dedi.
Hatemi, tekrar bir rapor alınmasını ve Şeyhmus Tatlıcı hakkındaki yurtdışı isimli denetim kararının kaldırılmasını talep etti.
Söz alan müşteki Melisa Tatlıcı, şikayetinin devam ettiğini, daha evvelden kanıtlarla birlikte olayı açıkladıklarını belirterek “Cinsel birliktelik yaşamadık lakin benden birtakım talepleri oldu. Çok yoruldum bu süreçten. Bir an evvel adaletin tecelli etmesini istiyorum” dedi.
“ZORA DAYALI CİNSEL SALDIRI”
Melisa Tatlıcı’nın avukatı Köksal Bayraktar da Yargıtay’ın vermiş olduğu kararın yanlış olduğunu beyan ederek “Olay yalnızca cinsel taarruz ve taciz değil, nitelikli tacizdir. Sanığın cezalandırılması gerekmektedir” dedi.
Avukat Uğur Güner de olay sırasında müvekkilinin 8 aylık gebe olduğunu, bu nedenle zora dayalı bir cinsel akın olduğunu belirterek cezanın üst sondan verilmesini ve sanık hakkındaki isimli denetimin kaldırılmamasını talep etti.
SAVCI MÜTAALASINI AÇIKLADI
Duruşma savcısı temel hakkındaki mütalaasında, beyanlar ve kanıtlar değerlendirildiğinde her ne kadar sanık hakkında “Nitelikli cinsel saldırı” kabahatinden dava açılmış ise de Yargıtay’ın bozma kararı dikkate alındığında sanığın olay tarihinde resmi nikahlı eşine isteği olmadan gerçekleştirdiği aksiyonların “basit cinsel saldırı” niteliğinde olduğunu belirtti.
Savcı mütalaasında, sanığın 5 yıldan 10 yıla kadar mahpusla cezalandırılmasını ve isimli denetim kararının devamına karar verilmesini talep etti.
Şeyhmus Tatlıcı, mütalaaya karşı savunma için mühlet talep ederek “Yurt dışında yapmam gereken toplantılarım var. Yurt dışı yasağının kaldırılmasını talep ederim” dedi.
Mahkeme heyeti, mütalaaya karşı taraflara müddet vererek duruşmayı erteledi.
MESAJ GELİNCE HENGAME ÇIKTI
İddianamede, çiftin Kanlıca’daki konutlarında yaşanan olayda, Şeyhmus Tatlıcı’nın telefonuna eski kız arkadaşından bildiri geldiği, bu bildirisi eşi Melisa Tatlıcı’nın görmesi üzerine evli çiftin ortasında tartışma çıktığı belirtildi.
Şeyhmus Tatlıcı
“SOPAYLA BACAKLARINA VURDU”
Şeyhmus Tatlıcı’nın tartışma esnasında eşine hakaretlerde bulunduğu, gebe eşinin kollarını sıktığı, paklık sopasıyla bacaklarına vurduğu ve yaralanan eşine cinsel taarruzda bulunduğu belirtilen iddianamede, ‘yaralama’ ‘cinsel saldırı’, ‘hakaret’ ve ‘tehdit’ hatalarından toplam 18 yıla kadar mahpus cezası istendi.
“VÜCUT DOKUNULMAZLIĞINI İHLAL ETTİ”
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 29 Ocak 2020’de görülen duruşmada, sanık Şeyhmus Tatlıcı’nın tehdit, hakaret ve taammüden yaralama hatalarından beraatına karar verilmişti. Mahkeme, Şeyhmus Tatlıcı’yı boşanma evresindeki eşine karşı cinsel davranışlarda beden dokunulmazlığını ihlal ettiği gerekçesiyle 10 yıl mahpus cezasına çarptırmıştı.
Yargıtay ise kararı, mağdurun basamaklardaki çelişkili beyanlarını göz önüne alarak, sanık Şeyhmus Tatlıcı’ya cinsel atak kabahatinden ceza verilmesi gerekirken, nitelikli cinsel atak hatasından ceza verilmesinin hakikat olmadığını belirtmişti. (DHA)
