Hizbullahçıların tahliyesine karşı çıkan iki hakimin “İtibar” savaşı

Diyarbakır’da iki Hizbullah tetikçisinin tekraren yaptığı tahliye talebine ret kararı veren iki hakim iftira, ihraç ve yargılanmaya kadar giden bir sürecin içinde buldu kendini.

PKK mahkumu bir bayan hakkında Anayasa Mahkemesi kararı ve AİHM kararları ile Hizbullah tahliyelerini emsal gösterip infaz durdurma kararı veren yargıçların başından geçenler şöyle gelişti:

27 yıldan beri tutuklu bulunan hükümlü Gülazer Akın, ağırlaştırılmış müebbet mahpus mahkumu 300 Hizbullahçının “Yeniden yargılama” ile haklarında infaz durdurma ve yargılamanın yenilenmesi kararı verilmesini kendine emsal gösterdi.

SALIVERİLEN HİZBULLAHÇILARI ÖRNEK GÖSTERDİ

Akın, kendisinin de aldığı ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasının karşılığı olan 30 yıllık mahpus cezasını tamamlamasına 2,5 yıl kaldığını, Hizbullah mahkumlarının tahliyelerine münasebet gösterilen “DGM’lerde askeri yargıç bulundurulması, uzun gözaltı müddeti, adil yargılanma hakkının ihlali, gözaltında azap ve makûs muamele” üzere tüm kriterlerin kendisine de uygulanmasını talep etti.

İlgili Makaleler

• 
  Milletlerarası anlaşmalar Resmi Gazete’de yayımlandı

  7 dakika önce
• 
  Merkez Bankası politika faizini yüzde 50’de sabit bıraktı

  2 gün önce
• 
  Gaziosmanpaşa’da toprak kayması meydana geldi

  1 hafta önce
• 
  Batı Trakyalı Türklerden Miçotakis’in “hukukun üstünlüğü ilkesi” açıklamalarına tepki

  1 hafta önce
• 
  Kobani bahanesiyle düzenlenen eylemlere ilişkin davanın karar duruşması 16 Mayıs’ta yapılacak

  1 hafta önce
• 
  Yargıtay, 6 yaşındaki Umut’un ölümüne ilişkin davada yerel mahkemenin kararını onadı

  1 hafta önce

Hakim Bahar Geçkil Ergüden

MAHKEME “HAYIR” DEDİ, ÜST MAHKEMEYE İTİRAZ ETTİ

Yargılandığı 5. Ağır Ceza Mahkemesi 100’ü aşkın Hizbullah mahkumu hakkında tahliye kararı vermesine karşın hükümlü bayanın talebini koşulları oluşmadığı gerekçesiyle reddetti. Hükümlü bayan da üst mahkemeye itirazda bulundu.

11 Mayıs 2022 günü Selçuk Temizel başkanlığında toplanan heyet hakim Bahar Geçkil Ergüden’in de olumlu oyu çokluğuyla Hizbullah mahkumlarıyla emsal teşkil eden hükümlü Gülazer Akın hakkında infazın durdurulmasına karar verdi.

Mahkeme yargılamanın yenilenmesi ve infazın durdurulmasıyla birlikte bayan hakkında yurtdışına çıkış yasağı ve isimli denetim kararı da uygulanmasına hükmetti.

İŞKENCE RAPORU VAR, AVUKATSIZ YARGILANDI

Mahkeme, bayanın yakalandıktan sonra iki kere gözaltında avukatsız tabirinin alındığını, gözaltına alındığında alınan hekim raporunda bedeninde rastgele bir azap, darp izi bulunmazken, gözaltından savcılığa çıkarıldığında alınan ikinci raporda sol spakula kemiğinde sıyrıklar ve morluklar bulunduğu ve bu raporun mahkumun gözaltında azap gördüğü argümanını desteklediği, hakim huzurunda alınan tabirinde gözaltında baskı ve azap ile alınan sözünü kabul etmemesine karşın hakkında mahkumiyet kararı kurularak bu durumun Yargıtay tarafından da dikkate alınmadığı için yargılamanın yenilenmesi gerektiğine hükmetti.

Ağır Ceza Mahkemesi Lideri Selçuk Temizel

BAŞSAVCILIK İHBAR ETTİ İKİSİ DE İHRAÇ EDİLDİ

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı cezaevi ile irtibata geçip kararın yanlış olduğu için mahkumun tahliye edilmemesi gerektiğini bildirince infaz durdurma kararı “Sehven” yazıldığı gerekçesiyle geri alındı ve bayan tahliye edilmedi. Bu karar üzerine harekete geçen Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı HSK’ya ihbarda bulundu.

Gizli bir ihbarcı olduğu ve bayanın tahliyesi karşılığında 7 milyon lira rüşvet alındığı tez edildi. Lider ve üye hakim açığa alındı. Yargıçlar Savcılar Heyeti’nce görevlendirilen müfettişlerin hazırladığı 42 sayfalık raporda, zımnî ihbarcı olmadığı, alınan şahit tabirleri ve yürütülen soruşturma bir bütün olarak değerlendirildiğinde rüşvet ve maddi menfaat temin edildiğine dair hesap hareketleri dahi incelendiğinde orantısız bir gelir masraf durumu olmadığı ve somut hiçbir kanıt elde edilemediği bilgisi yer aldı. Buna karşın Selçuk Temizel ve Bahar Geçkil Ergüden hakkında dava açılınca ikisi de dava sonucu beklenmeden HSK 2’inci Dairesince meslekten ihraç edildi.

YÜZLERCE HİZBULLAH MAHKUMU İLE EMSAL NİTELİKTE

Dün Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nde yargılamaları yapılan iki hakim kendilerine Adliye’deki unvanlı yargı mensuplarınca prestij suikastı yapıldığını, aldıkları karara emsal onlarca hatta yüzlerce emsal nitelikte kararlar bulunduğunu ve yargılama sonucu beklenmeden meslekten çıkarılarak maddi ve manevi istikametten mağdur edildiklerini belirttiler.

Hakim Bahar Geçkil Ergüden’in avukatı Velat Alan, iki hakimin meslekten ihracının kabul edilemez olduğunu belirterek şöyle dedi: “Diyarbakır’daki Ağır Ceza Mahkemelerinde ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılan yüzlerce Hizbullah mahkumu tekrar yargılama ile tahliye edildi. Bu karar hükümlü için emsal nitelikte olduğu için mahkeme bu türlü bir karar almıştır.”

“300 HİZBULLAHÇININ TAHLİYESİ BU DAVAYA EMSALDİR”

Ceza kanunumuza nazaran rüşvet almak nasıl cürüm ise, vermek de cürümdür. Rüşvet alan burada yargılanıyorsa pekala verenler nerede? İhbarda bulunan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ile İsimli Yargı Komite Başkanlığı verenlerin de açık kimliğini neden tespit etmedi, ya da edemedi? Farazi dedikodularla müvekkilim mesleğinden ihraç edilmiştir.

Bu bir prestij suikastıdır. Bu kararın Hizbullah mahkumlarına uygulanan infaz durdurma kararından hiçbir farkı yoktur. O halde Hizbullah kararlarının da tümü hukuka muhalif ve geçersizdir. Kalkı ki, Hizbullah tahliyelerine karşı gelen kimi mahkemeler kanun faydasına bozma istemiyle Adalet Bakanlığı’na başvurdu, lakin bakanlık bile bu başvurunu reddedip tahliye kararlarının gerçek olduğunu onayladı.

O halde burada neyin yargılaması yapılıyor. Bu yargılama ile yargıçların tarafsızlık, bağımsızlık prensibine gölge düşürülüyor. Bu yargılamayla bundan bu türlü yargıçlar kendilerini baskı altında görüp adil kararlar veremeyeceklerdir. Müvekkilim günlerce toplumsal medyada amaç gösterilerek linç edilmiştir. Daha fazla mağduriyet yaşanmaması için müvekkilin beraatına karar verilmesini talep ederim.”

YARGITAY: SOMUT HİÇBİR KANIT YOK BERAATLARINA

Yargıtay 5. Ceza Dairesi; Mahkeme lideri Selçuk Temizel ile üye Hakim Bahar Geçkil Ergüden hakkında, “Rüşvet almak, kamu görevlisinin resmi dokümanda sahteciliği” kabahatinden dava açılmış ise de, mahkumiyetlerine kâfi; inandırıcı, somut kanıtlar bulunmadığından başka ayrı beraatlarına karar verdi. İki hakim kendileri hakkında temelsiz ihbarlarla süreç yapan vazifeliler hakkında kabahat duyurusunda bulunarak maddi ve manevi istikametten tazminat davası açmaya hazırlanıyor.

İKİ HİZBULLAHÇININ TAHLİYESİNİ 3 KERE REDDETMİŞTİ

Başkanlığını Selçuk Temizel’in yaptığı, üye koltuğunda Bahar Geçkil Ergüden’in oturduğu mahkeme, hizbullah mahkumları Melek Sain ile Abdullah Kaya’nın üç defa tekrarladığı tahliye taleplerini adap ve yasaya karşıt olduğu gerekçesiyle reddetmişti.

Aynı mahkemenin lideri ve üyesi, onların verdiği ret kararına karşın, hizbullah mahkumları için verilen başka “infaz durdurma” kararlarının emsale dönüştüğünü savunup  hükümlü Gülazer Akın hakkında verdikleri “infaz durdurma”  kararı sonrası “Rüşvet” savıyla suçlanarak evvel açığa alınmış, akabinde ihraç edilmişti.