ILO: Sıcak hava dalgası iş gücü kaybını artıracak

İklim değişikliğinin tesiriyle rekor kıran sıcaklıklar toplumun tüm kesitlerini etkilerken, tarım dalında çalışan 870 milyon insan daha fazla “sıcaklık stresi” riskiyle karşı karşıya…

Sıcaklığın 25 dereceyi geçmesi durumunda insan bedeninin işlevleri etkilenmeye başlıyor. Daha yüksek derecedeki sıcaklıkların ise çalışanlar, yaşlılar, gebe bayanlar ve engelli insanların sıhhati üzerinde önemli tesirler oluşturma riski bulunuyor.

Küresel ortalama sıcaklık, geçen hafta üst üste 3 kere rekor kırdı. Dünya Meteoroloji Örgütü, öncü bilgilere nazaran, geçen haftanın kayıtlardaki en sıcak hafta olduğunu ve El Nino’nun da tesiriyle sıcaklık rekorlarının devam edebileceğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, sıcaklık rekorları sonrası iklim değişikliğinin “kontrolden çıktığını” belirterek, iklim değişikliğini önlemek için daha fazla ve adil halde aksiyon alınması gerektiğini bildirdi.

Çin, Hindistan ve ABD başta olmak üzere son günlerde dünyanın farklı bölgelerinde tesirini gösteren çok sıcaklar, insan sıhhatini etkilemesinin yanı sıra çalışanların verimliliklerini de düşürüyor.

İŞ VERİMLİLİĞİ KAYBI 2030’A KADAR YÜZDE 57 ARTABİLİR

Uluslararası Çalışma Örgütü’nden (ILO) alınan bilgilere nazaran, sıcaklık gerilimi nedeniyle dünyada iş verimliliği kaybının 1995’teki yüzde 1,4 düzeyinden 2030’da yüzde 2,2’ye çıkacağı öngörülüyor. Bu oran, çok sıcaklık kaynaklı iş gücü kaybının 35 yılda yüzde 57 artacağı manasına geliyor.

ILO Araştırma Kısmı Lideri Catherine Saget, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, çok sıcaklığın çalışanların verimliliğini azalttığını ve insanları daha yavaş çalışmak durumunda bıraktığını söyledi.

Tarım ve inşaat başta olmak üzere atık idaresi, turizm ve spor bölümleri üzere açık alanlarda çalışanların çok sıcaklıktan etkilendiğini söz eden Saget, “Tarım ve inşaat kesimi çalışanları çok sıcaklardan bilhassa etkileniyor. 2021 prestijiyle dünyadaki toplam istihdam 3,2 milyar. Tarım bölümü bu istihdamın 870 milyonunu oluşturuyor.” dedi.

Saget, yılın birkaç ayı yahut haftasında tarım bölümünde çalışan insanların çok sıcaklığa maruz kaldığını belirterek, “Aynı biçimde inşaat bölümü çalışanları da sıcaklık geriliminden daha çok etkileniyor. Birçok ülkedeki istihdamın yüzde 10 ila 15’ini ise inşaat bölümü çalışanları oluşturuyor. Yani bir ülkede en az her 10 çalışandan biri inşaat dalında ve bu epeyce yüksek bir oran.” diye konuştu.

SAĞLIK ÜZERİNDE BİRÇOK TESİRİ VAR

Yeterli havalandırma olmaması durumunda kapalı yerlerde çalışanların da çok sıcaklar nedeniyle verimlilik kaybı yaşayabileceğini lisana getiren Saget, şunları kaydetti:

“Sıcaklık geriliminin insan sıhhatinde birçok tesiri olabilir. Sıcaklık gerilimi, yorgunluk, bitkinlik, konsantrasyonun azalması, kronik böbrek rahatsızlıkları, sıcak çarpması ve bazen ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Ayrıyeten, sıcaklık gerilimi birtakım çalışan kümelerinde başka riskleri de doğurabiliyor. Örneğin, tarım kesiminde çalışanlar daha fazla sıcaklık gerilimi riski yaşarken, birebir vakitte sıhhatleri için ziyanlı olabilecek pestisitlere yüksek oranda maruz kalma riskiyle de karşılaşabiliyor.”

Saget, insanların sıcaklık nedeniyle her zamanki üzere performans gösteremedikleri yahut hastalandıkları için işletmelerin de sıcaklık geriliminin sonuçlarından olumsuz etkilendiğini tabir ederek, “İş gücündeki verimlilik kaybı işletmelerin ekonomik faaliyetlerini yavaşlatıyor ve ekonomik kalkınmayı tehdit ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

‘HÜKÜMETLERE BÜYÜK ROL DÜŞÜYOR’

Catherine Saget, çalışanları sıcaklık geriliminin tesirlerine karşı korumak için birçok adım atılabileceğini, sıcaklık geriliminin belirtilerini tanıma konusunda çalışanlara eğitimler verilebileceğini söyledi.

Saget, daha yüksek sıcaklık düzeylerine kademeli olarak ahenk sağlamaya yönelik bilgilendirme çalışmalarının da verimli sonuçları olduğuna işaret ederek, “Güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı sağlamakla yükümlü olan patronlar, su erişimi ve dinlenme müddetleri üzere imkanları sağlamak zorunda. En sıcak saatlerden kaçınmak için çalışma saatlerini uyarlamak da mümkün.” dedi.

Bu mevzuda hükümetlere de büyük rol düştüğünü vurgulayan Saget, şunları kaydetti:

“Hükümetler, personellere ve halka mevcut ve beklenen sıcaklıklar ve sıcaklık gerilimiyle ilgili riskler hakkında bilgi vermeli, sıcaklık geriliminin kurbanı olan emekçilerin fiyatsız ve uygun fiyatlı sıhhat hizmetlerine erişimini sağlamalı. Ayrıyeten, ülkenin farklı dal ve bölgelerinde öncelikle emekçilerin maruz kaldığı riskleri kıymetlendirerek sıcaklık gerilimini önlemeye yönelik kapsamlı bir siyaset oluşturulmalı. Yüksek ısı düzeylerine daha âlâ ahenk sağlayan kentler geliştirmeye yönelik daha dikkatli kent planlaması yapılması da personeller üzerindeki sıcaklık gerilimini azaltmak için kıymetli bir rol oynayabilir.”

TARIMDA EN YÜKSEK İSTİHDAM ASYA VE SAHRA ALTI AFRİKA’DA

Hakemli tıp mecmuası Lancet bilgilerine nazaran, çok sıcaklık nedeniyle 2021’de 470 milyar saat iş gücü kaybı yaşandı. Bu sayı, 1990-1999 periyodu yıllık ortalamasına nazaran yüzde 37 yükselirken, kişi başı iş gücü kaybı 139 saat oldu.

Bu devirdeki tüm iş gücü kaybının üçte ikisi tek başına tarım dalında görüldü. Tarım bölümündeki kayıpların büyük kısmı, insani kalkınmanın en düşük olduğu ülkelerde kayda geçti.

ILO bilgilerine nazaran, dünyada tarım bölümünde 2021 prestijiyle 870 milyon olan istihdamın 273,4 milyonunu Güney Asya, 213,8 milyonunu Sahra Altı Afrika ve 194,6 milyonunu Doğu Asya bölgeleri oluşturuyor.

Güney Doğu Asya ve Pasifik bölgesinde tarım bölümünde 95,4 milyon, Latin Amerika ve Karayipler’de 40,6 milyon ve Kuzey Afrika’da 15,6 milyon insan çalışıyor.

Orta ve Batı Asya bölgesinde 14 milyon, Doğu Avrupa’da 11,1 milyon, Kuzey, Güney ve Batı Avrupa’da 6,4 milyon ve Arap ülkelerinde 5,2 milyon kişi tarım dalında çalışırken, Kuzey Amerika’da bu dalda 2,9 milyon kişi istihdam ediliyor.

Ülke bazında tarım bölümünde en yüksek istihdam ise 206 milyonla Hindistan ve 183,5 milyonla Çin’de bulunuyor. (AA)