İmamoğlu: Önümüzdeki tüm kapılar yeterliliğe açılacak

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu’nun Bağdat Caddesi çeşidi, vatandaşların ağır ilgisi nedeniyle mitinge dönüştü.

Sancaktepe buluşmasının akabinde rotasını Kadıköy’e çeviren İmamoğlu, yol uzunluğu vatandaşların ilgisi ve sevgi şovlarıyla karşılaştı. Vatandaşlar, kendilerini seçim otobüsünden selamlayan İmamoğlu’na ve Kadıköy Belediye Lideri Şerdil Dara Odabaşı ile Kartal Belediye Lideri Gökhan Yüksel’e gül attı. Trafikte ilerleyen şoförler de kornalarına basarak ve el sallayarak İmamoğlu’na sevgi şovlarında bulundu.

CADDEDE 2 KİLOMETRELİK ‘İMAMOĞLU TAKİBİ’

Bağdat Caddesi Caddebostan mevkii yakınlarında kalabalık bir vatandaş topluluğu, İmamoğlu’nun içinde bulunduğu seçim otobüsünün yolunu kesti. İmamoğlu, kendisine sevgi şovlarında bulunan vatandaşları, iki farklı noktada İskele Sokak’a davet etti. “Haydi daima birlikte yürüyelim” diyen İmamoğlu, “Zaten gençlik yürüyüşü kabul edelim. 19 Mayıs’a az kaldı. Hepinizi çok seviyorum. Haydi yürüyelim daima birlikte” davetinde bulundu.

İmamoğlu’nun davetine kulak veren vatandaşlar, yaklaşık 2 kilometre boyunca otobüsü takip ederek sevgi şovlarını devam ettirdi. Yol uzunluğu çoğalan ve coşkusu artan kalabalık nedeniyle otobüsün ilerlemesi bir noktada mümkün olmadı ve Bağdat Caddesi, bir anda miting alanına dönüştü.

“PAZARTESİYİ İPLE ÇEKİYORUM”

Eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte otobüsün üzerine çıkan İmamoğlu, binlerce vatandaşın cep telefonlarının ışıklarıyla aydınlanan Bağdat Caddesi’nde konuştu. “Harikasın Cadde” diyen İmamoğlu, “Ben çok heyecanlıyım. Siz de o denli mi? Ben pazartesiyi iple çekiyorum; siz? Allah’ın müsaadesiyle çok hoş bir gün olacak. Bahar gelecek, bahar. Asla yalnız yürümeyeceğiz. Daima birlikte yürüyeceğiz. Katiyen düzgünlük kazanacak” dedi.

Kadıköy ve Bağdat Caddesi için değerli olan Dudullu-Bostancı metro sınırını açtıklarını hatırlatan İmamoğlu, şunları söyledi;

*İnşallah seneye, Göztepe-Ataşehir’i de açacağız. Bunları yapamadı. Başlatamadı bile. Durdurdu. Niçin biliyor musunuz? Bunların kederi millete hizmet değil; bunların kederi bir avuç beşere hizmet. Milletin aklını beğenmeyenden bu millete yönetici olmaz. Şuradaki zihin haritası memleketi o denli hoş yönetir ki.

*Memleketimin her yerinde çok değerli zihinler, beyinler, akıllar var. Lakin diyor ki bir kişi, ‘En doğrusunu ben bilirim.’ ‘Her şeyi ben bilirim hatta’ diyor, ‘Millet’ bilmez. Hatta diyor ki, yanındakiler hani gaza getirir ya, onlar diyor ki, ‘Aman ha giderse, bu memleket veleddalin amin!’ Bak sen!

“HER ŞEY ÇOK HOŞ OLACAK”

*Daha dünyanın gelişmiş ülkeleri bile Cumhuriyeti öğrenmeden, bu millete Cumhuriyeti armağan etmiş, emanet etmiş Mustafa Kemal Atatürk var bu milletin önünde. Bu millet, 200 yıldır demokrasi verecek… Fakat neymiş? Bir kişi gidecek, her şey makus olacak! Bak sen! Biz diyoruz ki, ‘Bu seçimden sonra, göreceksiniz, Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olacak. Her şey çok hoş olacak. Biz diyoruz ki; ‘Bu seçimden sonra Millet İttifakı’nın devasa takımı gelecek, her şey çok hoş olacak.

*Diyoruz ki biz; ‘Milletin evlatlarıyla, bu milletin yetiştirdiği hoş beşerlerle, liyakatli beşerlerle bu memleketi 15 Mayıs’tan sonra yöneteceğiz, her şey çok hoş olacak. Onlar diyor ki; ‘Aman ha, bir kişi giderse, her şey çok berbat olacak. Haydi oradan, haydi oradan! Haydi işinize! Bu milletin aklı kendine kâfi. Bir kişinin devri bitecek; milletin periyodu başlayacak. Bir kişi konutuna gidecek, milletin periyodu başlayacak. Biz, birleşe birleşe kazanacağız.

“BİR ADIM ATARSAK…”

*Kardeşlik, eşitlik, özgürlük; bütün bu cümleler bizim ülkülerimiz. Milletçe bu türlü hoş yerde duruyoruz ki… Bir adım atmamız lazım, bir adım. 14 Mayıs’ta bir adım attığımızda, önümüzdeki tüm kapılar düzgünlüğü açılacak, tüm kapılar hoşluğa açılacak. Bu kapı değerli. Bu bir adım değerli.

*14 Mayıs’taki bir adımı, aman ha aman, ihmal etmeyeceğiz. ‘Acil bir işi vardı. Şu kente gitti. Acil bir konusu vardı. Şu ülkeye gitti…’ Çabucak çağırın. Başta Kadıköy, başta İstanbul, oy rekoru kıracak, oy rekoru. Nasıl olacak? Bir adım atarsak; eşitliğe tutunacağız özgürlüğe tutunacağız. Huzura, mutluluğa, rahmete, bolluğa bir adım; Cumhuriyete, demokrasiye… Başımızı öne eğikti.

*Bir adım atarsak, başımız dik olacak. Memleketimizin beşerlerine karşı, geçmişimize karşı, Atatürk’e karşı başımız dik olacak.  Biz, özgür ve demokrat bir Türkiye istiyoruz. Biz, milletçe bunu yakalamak zorundayız. Geçmişin kavgalarına değil, geleceğin umutlarına koşacağız. Geçmişi geri getiremiyoruz. Sorunun değil, tahlilin devri.

“BU MEMLEKETİN NİMETLERİ MİLLETE AKACAK”

*Her sabah uyandığımızda, bu memleketin gerçek bahislerini konuşacağız. Bugün eğitimde en üstün hangi adımı atıyoruz? Bugün sıhhatte hangi hekimle gururlanıyoruz? Bugün eğitimimizde hangi üniversiteyle gururlanıyoruz? Hangi üniversitemiz daha birinci 500’e girdi? Hangi akademisyenlerimizin makaleleri dünyanın her yerinde okunuyor?

*Bunları konuşacağız. Üretimi konuşacağız. İcat yapan gençlerimizi konuşacağız. Dünya çapında yazılım yapan jenerasyonları konuşacağız. Bir adım lazım, bir adım; o bir adım lazım bize. O bir adımı daima birlikte yakalayacağız.

*Bir avuç insanın iktidarı bitecek. Kendini düşünen, kendi ailesini, yuvasını düşünen o akıl bitecek; milleti düşünen, 86 milyon insanına, en doğusundan en batısına, en kuzeyinden en güneyine, milletini eşit gören bir periyodu başlatacağız. Herkes eşit. Herkes bu vatanın has evladı.

*Hepimiz, bu millet olarak bu devletin eşit hissedarıyız. Hiç birbirimizin birbirinden farkı yok. Çocuklarımıza bunu öğreteceğiz. Herkesin şahsî varlığı kendine. Lakin bu memleketin nimetleri millete akacak.

“BU MEMLEKETİ PARTİ DEVLETİ OLMAKTAN DAİMA BİRLİKTE KURTARACAĞIZ”

*Millet İttifakı’nın maharetli, liyakatli takımları bu ülkeyi yönetecek. Bir kişinin dediğini yapan değil, doğruyu yapan takımlar vazifeye gelecek. Bir kişinin aklıyla dövizi indir, faizi indir, şunu kaldır… Bir tane bile makale okumamış, iktisat hakkında bilgisi olmayan, bir tane bile makale okumamış, İç İşleri nedir bilmeyen insanların yerine; eğitim hayatını, hayatını bu işi adamış memleketin has evlatları, memleketin liyakatli takımları misyona gelecek. Sizin evlatlarınız, sizler geleceksiniz.

*Bakın; bunlar bir parti devleti yaratmak istediler. Partiyi kutsallaştırdılar. Onun önündeki kişiyi kutsallaştırdılar. Siyaset araç, partiler araç. Temel olan memleketin, devletin geleceği. Bunu unuttular. Parti devleti yapmak istediler. Bu memleketin her bürokratını, partinin buyruğuna sokmak istediler.

*Bu memleketin mülki yönetim amirlerini, herkesi partinin buyruğuna sokmak istediler. Ve Türkiye’yi bir parti devleti olma tarafında ayrımcılığa gerçek ittiler. Bu memleketi parti devleti olmaktan daima birlikte kurtaracağız. Bu devletin kurumlarından partizanlığı daima birlikte söküp atacağız.

“ALLAH’TAN ÖTEKİ HİÇ KİMSE BİZİ KORKUTAMAZ”

*Polis, herkesin polisi. Hakim, herkesin hakimi. Asker, herkesin askeri. Bizim askerimiz, bizim yargıcımız, bizim polisimiz. Devletimizi güçlendireceğiz. Devletimiz güçlü olacak, ancak afete karşı, zelzeleye karşı, yoksulluğa karşı. Güçlü olacağı şeyler bunlar.

*Devlet, vatandaşına karşı şeffaf olacak. Devlet, vatandaşına karşı güler yüzlü olacak. Devletin ruhunu bir çocuğumuz gördü mü yüzü gülümseyecek? Devletini ve onun o kurumlarını sevecek. Devlet, hiçbir vakit vatandaşına güç göstermez. Devlet parmak göstermez vatandaşına.

*Devlet vatandaşını sarar sarmalar, kucaklar, sever, okşar, ayrımcılık yapmaz. ‘Sen o parti’den, sen bu partiden’ demez. ‘Bana oy veren, vermeyen’ demez. Bizim milletimiz, kimseden korkmaz. Allah’tan diğer hiç kimse bizi korkutamaz. Boynunuzu eğmez. Boynumuzu bükemez. Biz özgürlüğü için, hürriyeti için her şeyi feda etmeye hazır bir milletiz. Kimse bizim özgürlüğümüze hudut koyamaz.

“Z NESLİNİN TARİH YAZDIĞI BİR SEÇİM OLACAK MI BU SEÇİM?”

*Bugünün anlayışına 14 Mayıs’ta son vereceğiz. Hem de bir daha gelmemek üzere son vereceğiz. Zira bu seçim, bir parti seçimi değil. Bu seçim, bir sistemin sona erdirilmesi seçimi. Bu seçim, bir sistemi meskenine gönderme seçimidir. Bu seçim; başımızı kahra sokan, iktisadımızı berbat eden, cebimizdeki parayı pul eden, eğitimimizi yerlerde süründüren, üniversitelerimizi baskı altına alan, her istikametiyle memleketimizi ıstıraba sokan bu rejimi sona erdirme seçimidir.

*‘O kişi gitsin, bu kişi gelsin’ seçimi de değildir. Onun için sevgili gençler, bilhassa sizler, önünüzdeki 20-25 yılın hayatınızı etkileyecek tercihini yapacaksınız. Hiçbir gençten oy firesi istemiyoruz. Z neslinin tarih yazdığı bir seçim olacak mı bu seçim?

*Gençler, bu seçim size ve sizin ruhunuza emanet. Gençler, bu seçimin hayatınızın bundan sonraki devrini en ağır biçimde etkileyeceğini unutmayın. Bir adım kaldı, bir adım. 14 Mayıs’ta bir adım, o adımı güçlü atalım.

“SEVMEYİ VE SEVİLMEYİ BİLMEYEN HAYATTAN BİR ŞEY ANLAR MI?”

*Dün itibariyle 80’nci mitingimizi yaptık. Bugün de devam ediyoruz. Allah şahit; en büyük gücümüz, sizin sevginiz. Hayatta en çok sevdiğim tanım ne biliyor musunuz? Sevgi pıtırcığı. Bu arkadaşlar makus bir şeymiş üzere dalga konusu yapıyorlar. Allah aşkına, sevmeyi ve sevilmeyi bilmeyen hayattan bir şey anlar mı?

*Sevgiyle, sevinmeyi bilmeyen insan, bu hayattan zevk almaz. Alır mı? Onun için birbirimizi sevmeyi, insanlarımıza öğreteceğiz. Kimmiş, nereliymiş, etnik kökeni, geçmişi, inancı, giysisi, kuşamı… Hepsi benim beşerim. Ben insanıma kurban olurum. Benim makam masamın ardında bir tablo var.

*Bu tabloyu yıllar evvel makam masamın ardına asmıştım. Şundan: Bir yönetici, vatandaşının gözünün içine bakarak, onu dinlemiyor ve anlamıyorsa, işte ‘Şunu al da git, bunu al da git’ diyorsa, o, bu memlekete layık yönetici değildir. İşte onun için diyorum, ‘Allah’ım ne olur ben de -evet gözlerim mavi değil ama- Ata’mın gözleri üzere bakayım milletimin gözlerine. Ben o denli istiyorum. İşte bu hislerle, bu bir adımı en güçlü biçimde 14 Mayıs’ta atmaya hazır mıyız?

“OYLARIMIZIN BİR ADEDİNE BİLE SORUN GETİRMEYECEĞİZ”

*Ne yapacağız? Bir defa oy kullanacağız. Ne yapacağız? Sandıklarda vazife alacağız. Geldiniz, okulda yeteri misyonlu var; o vakit orada oyları bekleyeceğiz. Burada yeteri insan varsa, öbür bir yere gidip misyon alın. Size yol gösterecek parti vazifelileri vardır. Millet İttifakı’nın her partisiyle konuşabilirsiniz.

*Size yol gösterirler. Sahip çıkacağız. Oylarımızın bir adedine bile düşünce getirmeyeceğiz. Oylarımıza nasıl sahip çıkılır, bunlara o denli bir öğrettik ki 2019’da. Son defa ve artık Türkiye’mizde o denli bir demokrasi anlayışı inşa edeceğiz k,i bir daha hiçbir vakit vatandaşımızın oylarına sahip çıkmasına muhtaçlığı kalmayacak. Onun için hepinizi oylara sahip çıkmaya, sonuna kadar sandıkları müdafaaya davet ediyorum. Hazır mıyız?

“6 MAYIS’TA ÇIKARTTIĞIM O CEKETİ BİR DAHA GİYMEYE HİÇ NİYETİM YOK”

*(‘Ceketi çıkar, ceketi çıkar’ sesleri.) Haydi Allah korusun bizi. Yalnız söyleyeyim; 6 Mayıs’ta çıkarttığım o ceketi bir daha giymeye hiç niyetim yok. Asla ve asla işte o vakit ne yaptılar? Efendim neymiş? Sandıklarda terörist varmış! Çıktı bu devletin bakanı, ‘700 civarında ‘terörist’ tespit ettik’ dedi. ‘Civarında’, ‘Yaklaşık’. Ne oldu? Bir kişi bile yargılanıp, suçlanmadı. Bir kişi bile mahkum olmadı.

*Peki, bize ‘yalancı’ dediniz. ‘Hırsız’ dediniz bu millete. Bu millet ne yaptı size? 806 bin oy farkını tek tek saydırdılar. Bunun ismi nedir biliyor musunuz? Bunun ismi okkalı, büyük demokrasi tokadı. Onun için bir daha bunları yaşamayacağız. Buradan, benim devletimin değerli bürokratlarını, devletin değerli güvenlik görevlilerini, Yüksek Seçim Şurası’nı, ilçe seçim kurullarını…

Aman ha, aman ha! Oy namustur. Bizim oyumuza sakın bir zeval vermeyin, bizim oyumuza sakın bir zahmet getirmeyin. Bu ülkede şaibeli bir seçimi kabul edecek tek bir Allah’ın kulu yok. Bu ülkede seçim yarışı mertçe olur, dürüstçe olur. Yarışı mertçe yapalım. Seçimi kazananı tebrik edelim. Biz, seçimi kazanacağımızdan eminiz.

“BU MEMLEKETİN EN KIYMETLİ SEÇİMİ”

*14 Mayıs günü, okullarınızın önünü terk etmeyin. Hileyi hiçbir vakit biz yaptırtmayacağız. Elimize o canım Türk bayraklarımızı alacağız. Bilen horon oynasın, bilen halay çeksin. 14 Mayıs’ı demokrasi şölenine çevirmeye hazır mıyız? Hoş. Hoş. Mükemmel. Motivasyon yüksek, aman bırakmayın.

*Bu memleketin en değerli seçimi. Bizi izleyenler, duyanlar; herkes misyonunu yapacak. Yarın ben Samsun’a gidiyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’yla erken bir 19 Mayıs kutlaması yapacağız. Sonra, oradan Ankara’ya geçiyoruz. Mansur Yavaş Liderimin mesken sahipliğinde erken bir Cumhuriyet Bayramı kutlaması yapacağız.

*Sonra İstanbul’un 4 semtini dolaşacağım; Esenyurt, Gaziosmanpaşa, Pendik, oradan tekrar Büyükçekmece. Ve Allah’ın müsaadesiyle 14 Mayıs günü de daima birlikte demokrasi bayramı kutlayacağız. Her şey çok hoş olacak. Kazanıyoruz.