GüncelGündem

İsrail’in Gazze’ye yönelik ablukası toplu cezalandırma niteliği taşıyor

Paylaş:

İSTANBUL (AA) – “Uluslararası Hukukta Filistin Meselesi” adlı kitabın editörlerinden Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Kerem Kayhan, AA muhabirine, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını ve 2007’den bu yana uyguladığı ablukanın hukuki boyutunu değerlendirdi.

Kayhan, Gazze’nin, Birleşmiş Milletler (BM) belgelerinde “işgal altındaki Filistin toprakları” olarak tanımlandığını anımsatarak, şunları söyledi:

“Uluslararası hukuk açısından bu bölgenin, Filistin’in bir parçası olarak kabul edildiğini ve ablukanın, Filistin’in işgalinin bir parçası ve ayrıca bir işgal yöntemi olduğunu tespit etmek önemli. İnsancıl hukuk kuralları gereği, abluka sivil halkın gıda gibi temel gereksinimlerinin kısıtlanmasına yol açmamalıdır. İsrail’in uyguladığı ablukanın, sadece askeri değil, sivil unsurların hareketlerini de düzenlendiği için bu uygulamanın, klasik bir kuvvet kullanma metodu olarak dahi sorunlu olduğunu belirtmemiz gerekiyor.”

Uluslararası insancıl hukuk kurallarının, uluslararası hukukun en eski ve temel kurallarını oluşturduğunu belirten Kayhan, 1949 Cenevre Sözleşmeleri ile düzenlenmiş bu kuralları bugün herhangi bir devletin hiçe saymasının veya uygulamamasının kesinlikle mümkün olmadığının altını çizdi.

Kayhan, uluslararası hukuk açısından ablukanın bir silahlı kuvvet kullanma aracı olarak nitelendirildiğini aktararak, “Toplu cezalandırma, insancıl hukuk kurallarının doğrudan ihlali anlamına gelir. 1949 Cenevre Sözleşmelerine göre hiç kimse işlemediği bir suçtan dolayı cezalandırılamaz. İsrail’in gerek geçmişteki gerekse devam eden saldırısında bu suça ilişkin unsurlar çok açık bir biçimde görülüyor.” diye konuştu.

“Siviller orantısız zarara uğruyorsa, abluka askeri gereklilik şartını yitirmektedir”

Gazze’ye uygulanan ablukanın Filistin’in işgalinin bir parçası ve işgal yöntemi olduğunu vurgulayan Kayhan, uluslararası hukuk açısından ablukanın, bir silahlı kuvvet kullanma aracı olarak nitelendirildiğini ve silahlı çatışmaya ilişkin olarak askeri amaçlarla sınırlı bir şekilde uygulanabildiğini kaydetti.

Kayhan, abluka uygulamasında temel insancıl hukuk ilkelerinin geçerli olduğunu, sivillerin askeri hedeflerden ayırt edilmesi gerektiğini ifade ederek, “Sivil ve askeri hedefler konusunda ayrım gözetmeyen yöntemler yasaklanmıştır. Bunun yanında abluka için askeri bir gereklilik olmalıdır. Eğer abluka ile siviller orantısız ve aşırı zarara uğruyorsa, abluka askeri gereklilik şartını yitirmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukaya ilişkin raporlarda, sivil halkın yeterli tıbbi malzemeye ulaşamadığı, içme suyu dahil olmak üzere su sıkıntısının baş gösterdiği, gıdaya ulaşımın çok sınırlı olduğunun ortaya konduğunu dile getiren Kayhan, abluka nedeniyle Gazze’de insanların hareket özgürlüğünün kısıtlandığına ve yoksulluğun yaşam biçimine dönüştüğüne dikkati çekti.

“Sivil halkın kasten aç bırakılması soykırım suçunun da şartlarını sağlıyor”

Kayhan, İsrail’in uyguladığı sistematik toplu cezalandırmanın Güney Afrika’daki apartheid rejimini anımsattığını vurgu yaparak, şöyle devam etti:

“İsrail’in, temel insan haklarının yanında insancıl hukuk kurallarını çiğnemesi giderek bir apartheid rejimi haline geldiğini gösterir nitelikte. Irksal ayrımcılığa dayanan bu yapı, İsrail için dinsel ve ulusal boyutta uygulanıyor. Bu çıkarım, BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin bağımsız uluslararası hukukçular tarafından hazırlanan raporlarında net bir biçimde ortaya kondu. Bu noktada, İsrail’in yaygın ve sistematik insancıl hukuk ihlallerinin İsrail devletinin meşruiyetinin tartışılmasına yol açtığını söyleyebiliriz.”

İsrail’in Filistin’e uzun yıllardır uyguladığı ablukanın saldırı niteliği taşıması dolayısıyla İsrail’in Gazze’ye saldırılarının meşru müdafaa kapsamında değerlendirilemeyeceği görüşünü paylaşan Kayhan, meşru müdafaanın orantılı, ölçülü ve askeri hedefler gözetilerek yapılması gerekmesine karşın İsrail’in büyük oranda sivil unsurlara saldırdığını hatırlattı.

Kayhan, işgalci devletin en büyük sorumluluğu, işgal altındaki topraklarda sivil halkın refahının korunması olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Gıda ürünleri gibi temel gereksinimlerin, herhangi bir kısıtlamaya konu olmadan, doğrudan halka ulaştırılmasına engel olunamaz. Burada yapılabilecek tek uygulama bu yardımların ablukadan geçişine dair teknik düzenlemelerin yapılmasıdır. İsrail de bunu hiçbir zaman uygulamamıştır. Sonuç olarak hem teamül hukuku kuralları gereği hem de Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni oluşturan Roma Statüsü gereği, sivil halkın kasıtlı olarak aç bırakılması doğrudan insancıl hukuk kurallarının ihlali ve savaş suçu olarak kabul edilmektedir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 2018’de aldığı 2417 sayılı kararda, silahlı çatışma yöntemi olarak sivillerin aç bırakılmasının, insancıl hukuka aykırı olduğunu ve savaş suçu teşkil edebileceğini belirtmiştir. Eklemek gerekir ki sivil halkın kasten aç bırakılması, soykırım suçunun da şartlarını sağlamaya uygun niteliktedir. Zira bir grubun tamamen yok edilmesinin amaçlanması ve/veya beden sağlığına zarar veren yaşam koşullarına yol açmak, soykırım suçunun ayırt edici unsurudur.”

Muhabir: Halil İbrahim Medet

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu