DiğerGündemKadınSağlık

Jinekolojik Muayeneden Korkuyor Musunuz?

Paylaş:

Jinekolojik Muayeneden korkuyorsanız bu Haberimiz tam size göre.

Ülkemizde kadınların yaklaşık 3’te 1’inin hayatında hiç jinekolojik muayene yaptırmadığını vurgulayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Erhan Karaalp, “Kadınların yılda 1 kez yaptıracağı 5 dakikalık muayeneyle jinekolojik kanserler henüz başlamadan ya da çok erken dönemde fark edilebilir. Hiçbir şikâyet olmasa bile bu muayenenin yaptırılması hayati önem taşır” dedi.
Şimdi hayal edin; yıllarca jinekolojik kontrole gitmediniz. Karın şişliğinizi ya da kabızlığınızı, yani vücudunuzun size verdiği çok basit bir sinyali aylarca önemsemediniz. Bir gün geldi; jinekoloğun kapısından girdiniz. Ve kötü haberle çıktınız: Yumurtalık kanserisiniz!
5 dakika önce hayatla ilgili bambaşka hayalleriniz vardı. Şimdi yaptırmanız gereken birçok tahlil, ultrason ve MR’lar var. Üstelik geçirmeniz gereken yaklaşık 3 saatlik bir operasyon sizi bekliyor. ‘Patoloji sonucum nasıl’ diye endişeleneceğiniz, geçmek bilmek bilmeyen günler gelecek. Ve operasyon her şeyin bitişi demek olmayacak; ne tahliller bitecek ne de kemoterapi süreci! Ya yaşayacağınız üzüntü? Öfke? Acı? Korku? Sevdiklerinizin o zamanki halini hayal ettiniz mi hiç? Bu senaryoyu gerçekten yaşamamak için yılda bir kez 5 dakikalık jinekolojik kontrol yaptırmaya değmez mi…
Bu sözlerin sahibi Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Erhan Karaalp, kadınlara jinekolojik muayenenin erken teşhisteki önemi konusunda uyarılarda bulundu:

YILDA 5 DAKİKALIK MUAYENE HAYAT KURTARIYOR

Sağlık durumunun iyilik halini gösteren check-up’ ların kadınlarda bir parçası olan jinekolojik muayenelerin hiçbir şikayet olmasa bile her yıl yaptırılması, kadın sağlığı açısından büyük önem taşır. Zamanınızdan yılda ayıracağınız sadece 5 dakikalık bir muayeneyle jinekolojik kanserler henüz başlamadan fark edilebilir ya da çok erken dönemde tanı konularak tamamen vücuttan temizlenebilirler.

KADINLARIN YÜZDE 30’U HİÇ JİNEKOLOĞA GİTMEMİŞ!

Türk toplumu, Japonlar ve Almanlardan sonra dünyada en sık doktora giden 3. toplum olmasına rağmen aynı duyarlılığı jinekolog kontrolü sırasında göstermiyor.
2012 yılında 12 farklı ilde yapılan bir araştırmada kadınların yüzde 30’unun hiç jinekoloğa gitmediği üzücü bir şekilde ortaya konmuştur. Maalesef ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerin hemen hepsinde kadınların hasta olmadan sadece kontrol amaçlı jinekoloğa gitme alışkanlıkları çok düşüktür.

KIRSAL KESİMDE TABLO VAHİM

Kentsel kesimde jinekoloğa gitme oranı istediğimiz seviyede değilken, kırsal kesime doğru gidildikçe daha da vahim tablolar karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde doğumu bile ebe eşliğinde yapan, hayatında bir kez bile jinekolog muayenesinden geçmemiş kadın sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. İhmal ve jinekolojik muayene korkusu, hatta en önemlisi bu konunun önemi hakkındaki bilinçsizlik; tarifi imkansız pişmanlıklar ve çaresizlikler doğurmaktadır.

MUAYENE 15 YAŞINDA BAŞLAMALI

Kadınlarda jinekolojik kontrollere şikayet olsun olmasın, ilk kez 15-16’lı yaşlarda başlanmalıdır. Bakirelerde sadece karından yapılan ultrason yeterliyken, cinsel yönden aktif kadınlarda genital muayene-smear ve jinekolojik ultrason her yıl atlanmadan eksiksiz tekrarlanmalıdır.

RAHİM KANSERİ KENDİNİ BELLİ EDİYOR

Yılda bir kez jinekolojik muayene, hayati derecede önemlidir. Çünkü jinekolojik kanserler içerisinde sadece rahim kanserleri kendini vajinal kanama ile erken belli ederler. Bu yüzden erken evrede yakalanma ihtimalleri ve kür sağlama şansı yüksektir. Bu hastaların tanısı her ne kadar ”kanser” olsa da, bu hastalar basit bir myom (ur) alınıyormuşcasına genişletilmemiş bir operasyonla tamamen sağlığına kavuşturulabilirler.

YUMURTALIK VE RAHİM AĞZI KANSERİ SİNSİ

Diğer jinekolojik kanserler; rahim ağzı, yumurtalık ve tüp kanserleri ise ne yazık ki kendini belli etmeyen, sinsi kanserlerdir. Tüp kanserleri oldukça nadir görülürler; rahim ağzı kanserleri ise daha kanser olmadan yıllık smear takibiyle çok erken yakalanabilir. Bu üçünün içinde tanısı ve tedavisi her şeyiyle en zor olan tür yumurtalık kanserleridir. Yumurtalık kanserleri, dünyada tüm kanserler arasında 4. sıklıktadır ve jinekolojik kanserler içinde ise ölüm oranı en yüksek olanıdır.

HER YIL 2 BİN KADIN YUMURTALIK KANSERİ OLUYOR

Dünyada her yıl ortalama 250 bin kişiye, Türkiye’ de ise yılda yaklaşık 2 bin kişiye yumurtalık kanseri teşhisi konulmaktadır. Patogenezinde (hastalığın esas ve gelişimi) hem genetik hem çevresel birçok faktörün rol oynadığı yumurtalık kanserlerinin önemi, geç fark edilmesinden kaynaklanmaktadır. Hastalar en sık 3. evrede yakalanırlar; yani kanser birçok organa artık yayılmıştır bile!

KARIN İÇİNDE ÖLÜ BOŞLUK TEHLİKESİ!

Yumurtalık kanseri, takipsiz kadınlarda ‘karın içerisinde ölü boşluk’ diye tabir ettiğimiz bağırsaklar arası boş alanlarda rahatça büyüyebilir; belirti vermeden diğer organlara yayılıp evre atlayabilir. Bu konuda zayıf hastalar göreceli olarak biraz daha şanslıdır. Çünkü zayıf hastalarda kitleler yaklaşık 10-15 cm iken karın şişliği şeklinde kendini belli ederken; obez hastalar 20-30 cm’ lere ulaşana dek bu kitlelerin farkına varmayabilirler. 20-30 cm kitleleri olan hastalar, bu halleriyle operasyon olsalar bile, 5 yıllık yaşam şansları yüzde 35-40’lara kadar düşmektedir.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu