GüncelGündem

Kanser tedavisinde başarı oranı yüzde 80’leri geçti

Paylaş:

ANKARA (AA) – Lösemili Hastalar Derneği (LÖSEMA) Kurucu Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, kanser tedavilerinde artık biyoteknoloji, immünoloji ve hücresel tedavilere geçişin başladığını belirterek, “Bu gelişmeleri sağlayan en önemli kaynak, klinik araştırmalar. Kanser tedavisinde son 30 yıla bakıldığında yüzde 40’larda olan başarı oranı, bugün yüzde 80’leri geçti.” dedi.

Altuntaş ve derneğin Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sinan Dal, 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası kapsamında sağlık muhabirleriyle iftarda bir araya geldi.

Bu haftanın toplumu kansere karşı bilinçlendirmek açısından önem taşıdığına işaret eden Altuntaş, “2020 dünya kanser istatistiklerine göre, yılda yaklaşık 20 milyon yeni kanser vakası görülüyor, 10 milyon kişi de kanser nedeniyle yaşamını kaybediyor.” bilgisini verdi.

Kanserden ölümlerin 2030’a kadar artış göstermesinin beklendiğini ama yeni tedavi yöntemlerinin özellikle bazı kanser türlerinde çok ciddi gelişmeleri beraberinde getirdiğini anlatan Altuntaş, “Yenilikçi tedavi yöntemleriyle özellikle bazı kanser türlerinde ölüm oranları azaldı. Örneğin, rahim ağzı kanserine bağlı ölümler yüzde 65 civarında azaldı. Lenf bezi kanserlerine, lösemilere bağlı ölümler de ciddi düzeyde azaldı. Kanser rakamları artarken kansere bağlı ölümler geçmiş dönemlere kıyasla azalmakta.” diye konuştu.

“Lösemi tedavi edilebilir ve tamamen yok edilebilir bir hastalık”

Prof. Dr. Altuntaş, artık lösemisiz bir yaşamın mümkün olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri paylaştı:

“Günümüzde lösemi, tedavi edilebilir ve tamamen yok edilebilir bir hastalıktır. Ülkemizde her yıl 1500-2 bin yeni lösemi vakası görülmektedir. Her ne kadar lösemi görülme sıklığı artmış olsa da güncel tedaviler ile uzun süreli yaşam, yüzde 60’lara kadar çıkmıştır. Bazı çocukluk çağı lösemilerinde bu oran yüzde 90’lara kadar ulaşmaktadır.”

Altuntaş, lösemide ilk aşamanın ilaç tedavisi olduğunu, ilaç tedavisi ile hastalık kontrol edildikten sonra bazı hastalara kemik iliği nakli yapılması gerektiğini aktardı.

“CAR-T çığır açan bir tedavi”

Kanserde CAR-T hücre tedavisinin Türkiye’deki klinik çalışmalarının devam ettiğine değinen Altuntaş, yurt dışında uygulanan bu tedavinin özellikle akut lenfoblastik lösemide (ALL) mükemmele yakın sonuçlar verdiğini vurguladı.

Prof. Dr. Altuntaş, “CAR-T hücre tedavisi çığır açan bir tedavi. ABD ve Avrupa’daki onaylarını özellikle lösemiler üzerine aldı. Kısa dönem sonuçları yüzde 90 düzeyinde, orta ve uzun vadeli sonuçlarının da görülmesi gerekiyor.” dedi.

Lenfomada ise erken teşhisin çok önemli olduğuna, Hodgkin lenfoma başta olmak üzere, bazı lenfoma gruplarında bu sayede yüzde 90’a kadar tedavi başarısı sağlandığına dikkati çeken Altuntaş, sebebi bilinmeyen ateş, son 6 ayda yüzde 10 üzerinde kilo kaybı, lenf bezi büyümesi gibi belirtilerde mutlaka bir uzmana başvurulması gerektiğini söyledi.

Altuntaş, “Lenfomalarda özellikle immünoterapi ve hücresel tedaviler paradigmayı değiştirecek nitelikte. Bundan 5-6 yıl sonra lenfomaların tedavisinin değişeceğini söyleyebiliriz. Kanser hücrelerinin biyolojik, immünolojik ve hücre özelliklerine göre tedavilerinin düzenlenmesi, özellikle lenfomada daha belirgin hale gelecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Bir kemik iliği kanseri olan multiple myelomada da yeni tedavilerin çok olumlu sonuçlar getirdiğini belirten Altuntaş, “Multiple myelomada artık 10 yılın üzerinde bir yaşam süresi söz konusu. Yenilikçi tedaviler bu hasta grubunun yaşam kalitesini de ciddi şekilde artırıyor.” diye konuştu.

“Artık kanser tedavileri değişiyor”

Özellikle hematolojik kanserlerde konvansiyonel tedavilerin yerini, bireyselleşmiş tedavilere bırakmaya başladığına işaret eden Altuntaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Önümüzdeki süreçte artık kanser tedavilerinin değiştiğini, kanserde artık yeni paradigmaların oluştuğunu söyleyebiliriz. Kimyasaldan biyoteknolojiye, immünolojiye, bağışıklık sistemine, hücresel tedavilere geçiş söz konusu. Burada bizlere düşen görev hem bu sürece hazırlıklı olmak hem de bilgilendirmelerle toplumu buna hazırlamak.

Tıpta bu gelişmeleri sağlayan en önemli kaynak, klinik araştırmalar. Kanser tedavisinde son 30 yıla bakıldığında yüzde 40’larda olan başarı oranı bugün yüzde 80’leri geçti. Bunun en önemli sebebi klinik araştırmalara katılım, klinik araştırmalar kanserde sağ kalımı uzatıyor. Hastalar açısından yenilikçi tedavilere ulaşım bir şanstır, bunun asla ‘denek’ gibi algılanmaması lazım. Standart tedavileri tüketen hastaların bu tip klinik araştırmalara katılmaları, destek vermeleri son derece önemli.”

“Türkiye kanser tedavisinde oldukça iyi bir noktada”

Altuntaş, “Türkiye şu an kanser tedavisinde oldukça iyi bir noktada. Erişilemeyen herhangi bir tedavi yöntemi yok hatta yenilikçi tedavilere bile erken dönemde ulaşabiliyoruz. Önemli olan bu tedavilerin kendi ülkemizde de üretilmesi, bunun için de daha çok gayret göstermeliyiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Sigara, alkol, hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme, güneş ışınlarına fazla maruz kalmanın kanserde önemli risk faktörleri olduğuna ve bu risklerin ortadan kaldırılabileceğine dikkati çeken Altuntaş, “Bu risk faktörlerini ortadan kaldırarak kanserlerin yüzde 70 kadarını önleyebiliriz.” diye konuştu.

“Tedavisi devam eden kanser hastaları oruç tutmamalı”

Altuntaş, kanserin erken dönemde teşhisi için de ulusal kanser tarama programlarına uyulmasının büyük önem taşıdığını dile getirdi.

“Kanser hastaları ramazan ayında oruç tutabilir mi?” sorusunu çok aldıklarını da dile getiren Altuntaş, “Tedavisi tamamlanan, kanseri yenmiş, herhangi bir ilaç tedavisi almayan, kontrol altında olan hastalar istiyorlarsa doktorlarının onayını alarak oruç tutabilirler. Fakat mutlaka bu süreçte hekimlerine danışmalılar. Tedavisi aktif devam eden kanser hastalarına ise gıda ve sıvı alımları oldukça önemli olduğu için oruç tutmalarını önermiyoruz.” bilgisini paylaştı.

Deprem bölgesinden nakledilen 300 kanser hastasına destek verildi

Prof. Dr. Altuntaş, basın mensuplarının sorusu üzerine, kanserde psikolojik desteğin, rehabilitasyonun da çok önem taşıdığını, tedavi başarısını artırdığını ve bu olanakların geliştirilmesi, yaygınlaştırılması gerektiğini kaydetti.

Deprem bölgesindeki çalışmalara yönelik soru üzerine de Altuntaş, deprem bölgesinden nakledilen yaklaşık 300 kanser hastasına Ankara’da tedavilerinin sürdürülmesi, konaklama gibi ihtiyaçlarının karşılanmasına destek verdiklerini bildirdi.

Altuntaş, AFAD ve Türk Kızılay ile koordineli bir şekilde bölgedeki kanser hastalarının tedavilerinin sürdürülmesi ve desteklenmelerine ilişkin de çalışmalar yaptıklarını kaydetti.

Muhabir: Burcu Çalık Göçümlü

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu