Kerem Aktürkoğlu: Önümüzdeki 10 yılda kendimi Avrupa’nın 5 büyük kulübünden birinde görüyorum

GSTV’ye açıklamalarda bulunan ulusal futbolcu Kerem Aktürkoğlu, mesleği, performansı, kaptanlığa getirilmesi, grup arkadaşlarıyla bağları ve ulusal ekiple ilgili kanıları hakkında açıklamalar yaptı.

Yakın ve uzun vadeli hayallerini paylaşan Kerem, “En yakın hayalim Galatasaray ile şampiyonluk yaşamak, kupayı kaldırabilmek. Ondan sonra hayaller hiçbir vakit bitmez. Avrupa’da ülkemi, Galatasaray’ı, ailemi temsil etmek istiyorum. Önümüzdeki 10 yılda kendimi Avrupa’nın 5 büyük kulübünden birinde görüyorum. Oralarda oynamak istiyorum. Doğal olur mu olmaz bilmiyorum ancak bunun için kendimi zorluyorum, çalışıyorum, çabalıyorum. İnşallah o günleri de görürüz.” dedi.

Genç futbolcu, babasının kurduğu hayallerdeki tesirine değinerek, şunları kaydetti:

“Ailemin benimle gurur duyduğunu her an hissediyorum. Onların dayanağını hissetmediğim bir an yok. Babam yalnızca babam değil, hayat arkadaşım, her şeyim. O yüzden en çok babam için hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum. Zira birinci profesyonel imza attığımda bana, ‘Sen Avrupa’nın en büyük kulüplerinde oynayacaksın.’ dediğini hatırlıyorum. Bazen hayallerimden uzaklaştığım vakit bile onun gözlerinde uzaklaşmadığını görebiliyorum. Bana, ‘Sen bu türlü düşünebilirsin lakin benim niyetim hiçbir vakit değişmedi.’ demiştir. Hayallerimi gerçekleştirebilmeyi öncelikle babam, sonra da ailem için çok fazla istiyorum.”

“İNŞALLAH ŞAMPİYONLUĞU GÖĞÜSLEYECEĞİZ”

Kerem Aktürkoğlu, taraftarlarının dayanağıyla Harika Lig’de şampiyon olacaklarına inandığını lisana getirdi.

Şampiyonluk yarışında sarı-kırmızılı taraftarların dayanağına muhtaçlık duyduklarını aktaran Kerem, “Bizim itici gücümüz taraftarımız. Onlar ardımızda olduğu vakit çok farklı oynuyoruz. Onlar bu süreçte her vakit bizi destekleyecek ve Galatasaray armasına aşık beşerler olarak stadımızı dolduracaklardır. İnşallah onlarla birlikte şampiyonluğu göğüsleyeceğiz. Her maç olduğu üzere önümüzdeki maçlarda da bizleri desteklemeye devam edeceklerdir. Biz de onlara dönem sonu şampiyonluklarla bu takviyenin karşılığını veririz.” sözlerini kullandı.

ZANIOLO TRANSFERİ

Kerem Aktürkoğlu, orta transfer periyodunda takıma katılan İtalyan yıldız Nicolo Zaniolo’nun kendileri için büyük bir fırsat olduğunu belirtti.

“Zaniolo, çok büyük bir transfer.” diyen Kerem, “Bizim için büyük bir fırsat. Şu an hepimiz için rekabet ortamı oluştu. Bu da şampiyonluk için kıymetli ve bedelli. Herkes kendi hudutlarını zorlamak, daha düzgününü ve fazlasını yapmak zorunda. Sahiden çok hoş bir kadro oluştu. Sonradan gelenler bile bu ahenk sürecini çok çabuk atlatabiliyor. Bence bize büyük bir katkısı olacak. Şampiyonluğun geleceğine inandığımız için, şampiyonlukta büyük bir hisse sahibi olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

“FUTBOLDAN, ŞAMPİYONLUKLARDAN ÇOK DAHA BEDELLİ ŞEYLER VAR”

Kerem Aktürkoğlu, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkilen sarsıntılardan sonra bölgeye yaptığı ziyareti anlattı.

Depremin birinci gününden itibaren ekip arkadaşlarının bir şeyler yapmak istediğini vurgulayan Kerem, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Enkazdan birilerini kurtarabilecek profesyonelliğe ya da güce sahip değilim. Orada birkaç beşerle irtibata geçip, onların acılarına ortak olabilmek, biraz da olsa sarsıntıda yaşadıkları travmadan uzaklaşmalarını istedim. Benim üzere gelmek isteyen bir sürü arkadaşım vardı ancak o devirde imkanlar kısıtlıydı, süreç sağlıklı değildi. Şu an yaraları sarıyoruz. Millet olarak bu türlü fevkalâde durumlarda çok güçleniyoruz. Bu düşünceli süreçleri atlatabileceğimizi düşünüyorum. İnşallah rabbim bir daha bu türlü günler yaşatmasın, kayıplar olmasın. Allah, hayatını kaybedenlere rahmet eylesin, geride kalanlara sabırlar, yaralılara da şifalar versin.”

Deprem bölgesinde karşılaştığı insanların yüzündeki ufak bir gülümsemenin bile kendisini çok keyifli ettiğini aktaran 24 yaşındaki futbolcu, şunları kaydetti:

“Futbol bizim ülkemizde birleştirici bir güç ve öge. Televizyonda yahut toplumsal medyadan karşımıza çıkıyor. Beşerler, zelzele bölgelerinde çadırlarında maçları izlerken fotoğraflarını ve hislerini paylaşabiliyorlar. Bu bile bizleri memnun ediyor. Zira yaşadıkları travmayı bir nebze olsun geçirebilmek çok büyük bir memnunluk. Biz yalnızca futbol oynuyoruz, alana çıkıyoruz. Kendi performansımızı sergilemek, hedefimizi gerçekleştirmek istiyoruz. Lakin futboldan, şampiyonluklardan, gollerden, asistlerden çok daha pahalı şeyler var. İnsan hayatı. Bence ön plana konulması gereken bir şey bu. Herkes anlamıştır. Futbolcular ya da kulüpler ortasında hengameler, kaoslar oluyor ancak gerçek hayata baktığımız vakit insan hayatı kısa sürebiliyor. (Trabzonspor maçı) İnanılmaz bir galibiyet aldık, taraftarımız çok keyifli oldu. Sabaha çok acı bir biçimde uyandık. Ne galibiyetimiz akıllarda kaldı ne de mutluluğumuz. Christian Atsu, Adekugbe’nin çok yakın arkadaşı. Onlar da fevkalade bir sevinçle galibiyeti kutladılar. Sonraki gün arkadaşını kaybetti. Bunlar unutulmaması gereken şeyler. Bekli uzun mühlet ülkemiz bu türlü acılar görmeyecek lakin bu yaşadıklarımızı hakikaten unutmamamız lazım. İnsanlarımızın daha naif olması lazım. Olağan ki herkes tuttuğu kadronun şampiyon olmasını, futbolcusunun gol hükümdarı olmasını ister ancak hayat yalnızca futboldan ibaret değil.”

Depremler nedeniyle verilen ortanın futbolcuların odaklanmasını zorlaştırdığını lisana getiren Kerem, “Deprem, genel olarak ülkemizi olduğu üzere, ekipleri, futbolcuları, hocaları da etkiledi. Çok güç bir dönem. Hem ortalar çok fazla hem de yaşadığımız olaylar çok ağır. O yüzden yalnızca alana, futbola odaklanmak biraz sıkıntı olabiliyor. Alışılmış profesyonel futbolcularız, odaklanmaktan diğer dermanımız yok. O yüzden bu süreci, bu travmayı, bu felaketleri bir an evvel başımızdan atıp odaklanmamız gereken bir işimiz, gayemiz var. Güç da olsa bir formda adapte oluyoruz, olmak zorundayız.” diye konuştu.

ICARDI VE GOMİS İLE ARKADAŞLIĞI

Kerem, kadronun santrforları Mauro Icardi ve Bafetimbi Gomis ile ilgili değerlendirmede de bulundu.

Arjantinli yıldız Icardi ile oynadığı vakit çok rahat ettiğini vurgulayan Kerem, “Tüm forvetlerimizle çok uygun anlaşıyorum ancak Icardi ile oyun biçimimiz birbirine benziyor. Topu aldığım vakit savunma ardına koşuyor, o aldığı vakit ben koşuyorum. Birbirimizin ne yapacağını bu süreçte çok düzgün anladık, kimyamız, ahengimiz çok fazla.” formunda görüş belirtti.

Kadrodaki tüm futbolcuların ahenk içinde olduğuna değinen Kerem Aktürkoğlu, “Dengeli ve âlâ bir takıma sahibiz. Giren çıkan, oynayan oynamayan herkes, alana sonradan giren yahut 5-10 maç oynamayan biri, birinci 11’e dahil oluyor ve hiç adaptasyon sorunu yaşamadan çok güzel bir performans sergileyebiliyor. Takımdaşlık bizim anahtar sözümüz. Herkes birbiri için savaşıyor, uğraş ediyor. Bu da şampiyonluk için en değerli noktalardan biri.” tabirlerini kullandı.

Gomis’in ise kendisine ağabeylik yaptığını vurgulayan Kerem, şunları kaydetti:

“Saha içinde ve dışında daima benim ile irtibat halinde, daima benden beklentilerini söylüyor, neler yapmam gerektiğini anlatıyor. Gelecek ile ilgili planlarımda nelerin olması gerektiğini söylüyor. Gomis nitekim çok büyük bir profesyonel, çok büyük bir efsane benim için. Çok büyük bir karakter, çok büyük bir futbolcu. Gomis ile oynarken de çok rahat ediyorum. Her vakit ne yapması gerektiğini biliyor. Saha dışında da her vakit gençlere, Türk futbolculara çok yeterli davranıyor. Bunun sonucunda biz de ona çok fazla hürmet duyuyoruz. Meslek manasında çok üst seviye şeyler başarmış bir futbolcu ancak egosuz. Bizlerle çocuk üzere eğlenebiliyor, abi-kardeş üzere bağlantı halinde olabiliyoruz. Gomis tahminen bu süreçte daha az forma talihi buluyor lakin bundan ötürü küsecek yahut hal alabilecek bir insan değil. Tam bilakis grubu birleştiriyor. Bizi daha fazla motive etme konusunda çok çabalıyor. Sahiden çok büyük bir tesiri var ekip üzerinde.”

“KAPTANLLIK DA HAYALLERİM ARASINDAYDI”

Kerem, gruptaki kaptanlardan biri olduğu için gurur duyduğunu söyledi.

Kaptanlardan biri olduğunu öğrendiği gün uyuyamadığını anlatan Kerem, “Galatasaray’a birinci geldiğim vakit büyük hayallerim vardı. Şampiyonluk yaşayabilmek, efsaneler ortasına girmek, kaptanlık rütbesine ulaşabilmek benim için hayallerimin ötesindeydi. Hayallerimi tek tek gerçekleştirmeye devam ediyorum. Hayallerim hiçbir vakit bitmiyor, her vakit üzerine bir şey daha koyuyorum, bir not daha ekliyorum. Kaptanlık da hayallerim ortasındaydı. Bunu gerçekleştirdim.” sözlerini kullandı.

“ÇOK DEĞERLİ FUTBOLCULARA SAHİP BİR MİLLETİZ”

Kerem, sarı-kırmızılı futbolcu Yunus Akgün’ün en düzgün anlaştığı arkadaşı olduğunu aktardı.

Genç oyuncu üzerinden Türk futboluyla ilgili görüşlerini lisana getiren Kerem, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Yunus’u çok seviyorum. Onun çok büyük şeyler başaracağına, hem Galatasaray için hem de Türk futbolu için güzel şeyler yapacağına inanıyorum. Biz nitekim çok pahalı, çok değerli futbolculara sahip bir milletiz. Hem Galatasaray hem de Türk futbolu olarak kadro fark etmeksizin, biraz tenkit dozlarını minimuma indirmek gerekiyor. Hem gruplar hem de ulusal ekip bazında futbolculardan çok daha randıman alabileceğimizi düşünüyorum. Ben ruhsal olarak kendimi çok güçlü tutabiliyorum. Yapısal manada insanların çok daha farklı kırılganlıkları olabiliyor. Bu noktada hisleri ile hareket eden bir millet olduğumuz için kimi aksiliklerde yansılar verebiliyoruz. Yansılar bazen dozunda oluyor, bazen de çoka kaçabiliyor fakat genel manada şu tenkit olayını biraz daha minimuma indirirsek hepimiz kazanacağız.”

MİLLİ EKİP İLE EURO 2024 HAYALİ

Kerem, formasını terlettiği A Ulusal Takım’ın 2024 Avrupa Şampiyonası’na (EURO 2024) gideceğine inandığını söyledi.

Geçen aylarda Katar’da düzenlenen FIFA Dünya Kupası’na gidememelerine değinen Kerem, “Katar’da olsaydık çok büyük muvaffakiyetler elde edebilecek bir ulusal grup nesline sahibiz fakat olmadı. Dünya Kupası’nda en son 2002’de yer aldık. Biraz uzak bir hayal üzere gözükmeye başladı ancak bence bundan sonraki neslin büyük muvaffakiyetler elde edebileceğini düşünüyorum. Artık Avrupa Şampiyonası elemelerine katılacağız. Ben EURO 2024’e gideceğimizi düşünüyorum. O güce, kadroya sahibiz. Umarım gideriz. Avrupa Şampiyonası’na gitmek bizim için bir muvaffakiyet olmaması lazım. Daima bu kupalara gidip muvaffakiyetler elde etmemiz gerekiyor. Kümeden çıkabilmek en ufak bir örnek. Bu da aslında bir muvaffakiyet değil bizler için. Zira hakikaten çok kaliteli bir grubuz. Çeyrek final, yarı finali EURO 2008’de yaptık neden bir daha olmasın. Ben ulusal kadro için çok umutluyum. Muvaffakiyetler geleceğine inanıyorum. İnşallah muvaffakiyet skalasını genişleteceğimizi düşünüyorum.” diyerek kelamlarını tamamladı. (AA)