GüncelGündem

Kovid-19 ölüm oranları influenza seviyelerine ulaştı

Paylaş:

ANKARA (AA) – Nobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın “manevi kızı”, tıbbi biyoloji ve genetik uzmanı KKTC Cumhurbaşkanlığı Sağlık Danışmanı Prof. Dr. Nedime Serakıncı, Kovid-19 salgınının son durumu ve grip vakalarındaki son duruma ilişkin, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Kovid-19 kaynaklı ölüm oranlarına ilişkin soru üzerine Serakancı, “Kovid-19 salgını, bugünkü rakamlara baktığımızda beklediğimiz şekilde şiddetini kaybetti, ölümler çok azaldı. Hastalanma oranlarına baktığımızda da oldukça düşüş görüyoruz. Virüsün Omicron varyantlarına bağlı bulaşma hızında yükselme olmakla birlikte virüsün kendinin de hayatta kalma çabası ve de toplumların büyük kısmının aşılanmasıyla çok daha kabul edilebilir bir seviyeye geldi. Dünya geneline baktığımızda henüz pandemi özelliklerini tam olarak kaybetmemekle birlikte bölgesel olarak influenza salgını seviyelerine geldi demek çok da yanlış olmaz. Yani artık beklediğimiz gibi biz virüsle o da bizimle yaşamayı öğrendi diyebiliriz.” ifadelerini kullandı.

Serakıncı, genomik yapılarına göre Kovid-19 varyantlarının ilk çıktıkları dönemdeki bulaşma hızlarının ölüm ve hastane yatış oranlarına bakarak salgının etkisinin dünya genelinde düştüğünü söyledi.

“Pandemi bitmedi ama eski gücü yok”

Prof. Dr. Serakıncı, henüz “pandemi bitti” denilemeyeceğini, artık toplumların virüsle birlikte yaşamayı öğrendiğini ve salgının eski gücünün görülmediğini dile getirdi.

Hindistan’da ağustos ayında tespit edilen ve “XBB” varyantı olarak isimlendirilen varyantın başka ülkelerde etkin olup olmayacağının takip edildiğine vurgu yapan Serakıncı, aynı varyantın Singapur’da görülmesi ve etkisini artırması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ), Kovid-19 salgınını “Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu-PHEIC)” olarak nitelemeye devam kararı aldığını hatırlattı.

Söz konusu varyantın diğer ülkelerde ve Türkiye’de etki gösterip göstermeyeceğinin yakından takip edilmesi gerektiğine dikkati çeken Serakıncı, “Aynen domuz ve kuş gribinde olduğu gibi mevsimsel dönemsel artışlar gözlemleyerek virüsle birlikte yaşamayı öğreniyoruz çünkü virüs hala var ve var olmaya devam edecek. Ayrıca 2020’de gördüğümüz vahim tabloyu tekrar görmemiz çok çok zor diyebiliriz.” dedi.

Virüsün süreç içerisinde değişerek farklı varyantlara evrildiğini ve gücünü yitirdiğini vurgulayan Serakıncı, “Bu nedenle salgının ilk zamanlardaki durumu ile tekrar karşılaşmayız. İlk çıkan virüs ile şimdiki virüs karşılaştırıldığında hastalık yapma özelliği kesinlikle aynı değil.” dedi.

Serakıncı, tüm bunların yanı sıra çok sayıda insanın aşılandığını ve bir o kadar kişinin de hastalığı geçirdiğine işaret ederek, “Vücudumuzun hiç tanımadığı bir virüse verdiği yanıt ile virüs ile tanışıp antikor geliştirdiği virüse verdiği yanıtın çok daha farklı olması nedeniyle hastalık artık daha hafif geçiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“Mevsimsel virüsler yeniden görülmeye başladı”

Virüsün en son yaygın varyantı olan Omicron’un diğer varyantlar gibi üst solunum yoluna yerleştiğini fakat Delta varyantı kadar ağrı hastalık yapmadığına dikkati çeken Serakıncı, şöyle konuştu:

“Genellikle, akciğerde değil üst solunumda hastalık yapıyor, kolay bulaşıyor ama ağır geçmiyor. Ağır ve ölümle sonuçlanan vaka oranlarına baktığımızda ciddi bir düşüş görüyoruz. Vakalarda ölüm oranları 0,3’lere gerileyerek influenza seviyelerine ulaştı. Eğer pandeminin sonu geldi artık vaka yok diye bekliyorsak ‘sıfır vaka’ olmayacak. Başka mevsimsel solunum yolu virüsleriyle birlikte benzer oranları göreceğiz.

Unutmayalım ki mevsimsel virüsler yeniden görülmeye başladı bu nedenle influenza hastaları ve sadece Kovid-19 vakalarını yine ikili enfeksiyon vaka verilerini tam sayamıyoruz, dolayısıyla da Kovid-19’un şu andaki ölüm oranlarını da tam bilemiyoruz bunu da belirtmek isterim. Buna rağmen yine tedbiri elden bırakmadan 2020, 2021 ve 2022 kışına göre daha normal bir yaşama döndük artık birlikte yaşayabiliyoruz.”

“Süper enfeksiyonlar, zayıf bünyeler için risk oluşturuyor”

Prof. Dr. Serakıncı, Kovid-19 salgının, önümüzdeki süreçteki seyrine ilişkin bir soru üzerine, “Virüs yok olmayacağına göre bu yıl da bundan sonraki yıllarda da özellikle grip mevsimi dediğimiz kış aylarında bizimle birlikte olacak.” dedi.

Bu nedenle oranların giderek düşmesini beklemekle birlikte “salgın bitti” rehavetine de kapılmamak gerektiği uyarısında bulunan Serakıncı, “Çünkü bu yıl influenza virüsleri ile birlikte ikili hatta üçlü enfeksiyonlar söz konusu olmasını bekliyoruz ve hatta bazı bilim insanları bu şekildeki kombine enfeksiyonları süper enfeksiyon diye niteliyor. Bu kombine enfeksiyonlar, daha ağır geçiyor. Tabii ki zayıf bünyeli ile kronik hastalığı olan kişiler için bu durum risk oluşturuyor. Bu bilinçle hareket etmemizde fayda var.” şeklinde konuştu.

Kronik rahatsızlığı olanların nasıl korunacağına ilişkin soru üzerine Serakıncı, “Kronik rahatsızlığı olanların, influenza riskine karşı aşı, maske ve mesafe ile kendilerini nasıl koruyarlarsa Kovid-19’a karşı da böyle korumaları gerekiyor.” dedi.

“Influenza ile Kovid-19 hemen hemen aynı seviyelerde”

Nedime Serakıncı, Kovid-19 salgınının başından bu yana dünya genelinde 6,5 milyonun öldüğünü, günlük vaka sayılarının sayılmadığı bu dönemde dahi günlük vaka sayısının 400-500 bin, ölüm oranlarının ise 1300-1500 dolayında seyrettiğini bildirdi.

Dünya genelinde ve Türkiye’de aynı anda hem Kovid-19 hem influenzanın yaygın olduğunu bildiren Serakıncı, şunları kaydetti:

“Kesin olmamakla birlikte oranlara baktığımızda influenza ile Kovid-19 hemen hemen aynı seviyelerde gibi görülüyor. Bu yılki gripler içerisinde RSV (Respiratuar Sinsisyal Virüs), influenza A, yine influenza A’nın bir alt tipi olan domuz gribi de yaygın durumda. Gerçi aynı virüsler her yıl az-çok vardı. Kovid-19 öncesinde kısmen daha azdı. Bu yıl daha yaygın ve ağır görülmelerinin hatta yine ikincil enfeksiyonlar olarak karşımıza çıkmalarının bir nedeni de her yıl hasta olmasak da az veya çok bu virüs partikülleri ile karşılaşır ve vücudumuzda gerekli antikorlar ile dolaşırdık oysa izole ve maskeli yaşam sürdüğümüz son 3 yılda bu virüsler ile olan tanışıklığımız azaldı ve daha sık hasta olmaya başladık. Bu şekilde baktığımızda pandeminin hafiflemediğini söylemiş gibi oluyorum ama hala hissediliyor olmasına rağmen net gözlemlediğimiz bir şey var o da Kovid-19 günlük yaşamlarımızdaki etkisini kaybederek hafifledi.”

Prof. Dr. Nedime Serakıncı, değerlendirmelerini, var olan varyantların dinamikleri göz önüne alarak gerçekleştirdiğini belirterek, “Mevcut durumu, yeni varyant gibi olası bir durumda varyantın özelliklerine göre tekrar değerlendirmek gerekir. Şahsen bize en baştaki durumu yaşatacak yeni bir varyant beklemiyorum.” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Selma Kasap

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu