Kriz Günden Güne Derinleşiyor! İşte Türkiye’de Yoksulluğun Tablosu

Ekonomik krizin etkileri, enflasyon sarmalı ve sabit gelirli vatandaşın çilesi her geçen gün daha da derinleşiyor. Yaşanan tüm bu durum pek çok sivil toplum kuruluşu ve platformu tarafından raporlanıyor. Yapılan çalışmalar en dikkat çeken kısım ise en temel yaşam gıdalarına dahi ulaşımın her geçen gün daha da zorlaştığı.
Türkiye’nin pek çok bölgesinde birçok kişi ile görüşüp Türkiye’deki yoksulluk üzerine çalışmalar yapan ‘Derin Yoksulluk Ağı’ Mayıs 2023 raporunu yayınladı. Raporda her geçen gün derinleşen yoksulluktan toplumun tüm katmanlarının etkilendiği belirtilirken dezavantajlı gruplar, kadınlar ve çocukların yaşanan deprem felaketi sonrası düştüğü karamsarlığa dikkat çekildi.
Raporda milletvekilleri ile olası işbirliklerin kapısını aralamak için acil müdahale gerektiren notlar ve bir seçim taahhütnamesi de yer alıyor. Paylaşılan raporda barınma, beslenme ve sağlık, eğitim gibi kategoriler bulunuyor.
4 Yılda Yüzde 559 Artış!
Vatandaşın en temel ihtiyacı olan barınma hakkı bir haktan ziyade dev bir sorun haline dönüşmüş durumda. İstanbul’da özelinde yapılan çalışmada Ocak 2019’dan Mart 2023’e kadar kiralarda yaklaşık %559 oranında artış tespit edildi. Bu durum her ne kadar TBMM’nin 8 Haziran 2022 tarihli genel kurulunda kabul edilen geçici kanunla, kira sözleşmelerinde kira bedelinin artışına ilişkin anlaşmalara yüzde 25 oranında bir üst sınır getirilmiş olsa da sokağa yansıması böyle değil. Geçici kanun her ne kadar kabul edilsede, sonraki ilk ay olan Temmuz 2022’den Mart 2023’e İstanbul’da kiralık daire metrekare birim kira fiyatlarının artış oranı %67,6 artış yaşandı. Raporda insanların oluşan belirsizlik karşısında büyük bir çaresizlik içerisinde hissettiği ve çocukları için ciddi endişe duyduklarının altı çizildi.
Kırmızı et tüketmemek normalleşti!
Yoksulluğun derinleşmesinin en büyük yansımalarından biri de başta çocuklar olmak üzere tüm herkesin beslenme yetersizliği. Nisan 2022’den bu yana durumun daha da olumsuz bir seviyeye geldiğinin belirtildiği raporda veriler TÜİK rakamlarıyla da sabitkenmiş durumda. Araştırmaya göre, 2022 yılında Türkiye’de altı aylık ve daha yukarı yaştaki çocukların yalnızca %12,7’si et, balık ve tavuktan bir tanesini her gün tüketebildi. Raporda vatandaşlar ile yapılan görüşmelerde kırmızı et tüketiminin neredeyse olmadığı ve bu durumun artık normalleştirildiğine dikkat çekildi. Görüşme yapılan vatandaşlar biri “Beslenme sıkıntısı yaşamadıklarını söylemesine rağmen, kendisine kırmızı et tüketimleri sorulduğunda “aylıktan aylığa bazı yiyoruz bazı yiyemiyoruz” dedi. Bir başka vatandaş ise alternatif proteinlere dahi ulaşımın neredeyse imkansız olduğunu belirtiyor. Tüm bu detaylar göz önünde bulundurulduğunda yoksulluğun çocuklar üzerinde kronik bir beslenme yetersizliğine gitmesi ihtimali endişe yaratıyor
Bu tablonun bir diğer yansıması ise annelerin yetersiz beslenmesi ve bu durumun bebeklerin yetersiz beslenmesi ile doğrudan ilişkili oluşu.
Arnavutluk’tan sonra en düşük seviyede
Bu derin yoksulluğun sağlık sorunlarını da beraberinde getireceği ortadayken Sağlık Bakanlığının bütçesinde gerileme yaşandığı görülüyor. Paylaşılan raporda 2022 yılında bütçe payı 6,63 olan sağlık giderlerinin 2023 yılında 6,56’ya gerilediği görülüyor. Asıl dikkat çekici olan ise ‘koruyucu sağlık hizmetleri’ payının %33.4’ten %28,6’ya gerilemesi. Tedavi edici edici hizmetlere ayrılan oran %64,2’den %69,5’e çıkmış ancak
10 AB ülkeleri ve aday ülkeler ile kıyaslandığında Türkiye’nin sağlık harcamalarının GSYH’sine oranı, Arnavutluk’tan sonra en düşük seviyede.
“Bazen çocukların bezleri oluyor onları kullanıyorum”
Regl olanların kullandığı ped ve tampon gibi hijyen ürünlerine gelen zamlar bu ürünlere olan ulaşımı meredeyse imkansız hale getiriyor. Hazırlanan raporda hijyenik pedlere uygulanan KDV oranının düşmesine rağmen, hijyenik pedlere ulaşımda sıkıntıların halen devam ettiği kadınlar tarafından dile getiriliyor. Görüşme yapılan bir kadın, “Bazen çocukların bezleri oluyor onlardan şey yapıyorum” sözleri acı tabloyu gözler önünde seriyor.
MEB’in Bütçe Payı/GSYH oranı 2023’te 2007 seviyesinin dahi altında
Derin krizin yansımaları elbette Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine de yansıdı. Milli Eğitim Bakanlığı bütçe payı 2023’te 2007 seviyesinin dahi altına düşmüş durumda. Hazırlanan raporunun ‘Eğitim’ başlıklı kısmında şu detaylar yer alıyor:
“Özellikle eğitime yönelik beşeri sermaye yatırımı birikiminin sağlanması, kadın okuryazar oranının artırılması, çocukların okula devam süresinin uzatılması, ailelerin okula yönelik harcama yüklerinin azaltılması, kadınların toplumsal statüsünün yükseltilmesi gibi amaç ve hedeflerle 2003’te oluşturulan ve çocukların eğitimlerine devam etmesi şartı ile ailelerine belirli miktarda para yardımı yapılmasına yönelik bir uygulama olarak tanımlayabileceğimiz13 şartlı eğitim yardımı programındaki yardımlardaki erime dikkat çekicidir. Örneğin resmi rakamlara göre 2003 Ocak ayı ile 2023 Ocak ayı arasındaki enflasyon oranı %1.223,08 iken14, ilkokula giden kız çocukları için verilen Şartlı Eğitim Yardımının 2002-2003 öğretim yılından 2022-2023 öğretim yılına artış oranı (12 TL15’den 100 TL’ye yükselerek) % 733’te kalmıştır. Buna göre ilkokuldaki kız çocuklarına verilen Şartlı Eğitim Yardımı sadece enflasyon sayılarıyla doğru orantılı olarak artsaydı dahi 154,24 TL olarak belirlenmeliydi.”
Raporda yeterli destek alamayan çocukların ve gençlerin eğitimden çalışma hayatına geçmek zorunda kaldıklarına da dikkat çekildi.
Raporun Detaylı halini https://derinyoksullukagi.org/ sitesinde inceleyebilirsiniz.
TÜRKİYE’DE KADIN VE ÇOCUK YOKSULLUĞU: BAZI ACİL SORUNLAR Bilgi Notu / MAYIS 2023