‘Kurak geçen sonbahar hububatı vurabilir’
İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, geçen yıl yaşanan kuraklığın hâlâ devam ettiğini belirterek, kuraklık nedeniyle hububat ekiminde sorun yaşanabileceği uyarısı yaptı. Türkeş, kuraklığın yağış tutarının normal düzeyin altında kalmasıyla ortaya çıkan, arazi kaynakları üretim sistemlerini olumsuz biçimde etkileyen, ciddi hidrolojik dengesizliklere yol açan ve genel olarak şiddet ya da büyüklük, sıklık ile süre ve coğrafi yayılış bileşenleriyle ele alınan üç boyutlu bir doğa olayı olduğunu söyledi. Kuraklık türleriyle ilgili bilgi veren Türkeş, şu bilgileri paylaştı:
“Meteorolojik kuraklık, yağış toplamlarının belirli bir zaman döneminin uzun süreli ortalamalarından, ortancasından ya da normalinden sapma olarak tanımlanır ve bu tanımlama genellikle bölgeseldir. Tarımsal kuraklık, bitki kök zonundaki toprak neminin ya da yarayışlı suyun, bitkinin büyüyüp gelişmesi için yeterli olmadığı durum şeklinde tanımlanabilir. Özellikle büyüme dönemi boyunca, bitkinin suya en duyarlı olduğu dönemde toprakta yeterli nemin olmadığı koşulda tarımsal kuraklık oluşur. Hidrolojik kuraklık ise uzun süreli yağış eksikliği sonucunda ortaya çıkan, yüzey ve yeraltı su varlığındaki azalma olarak adlandırılır. Sosyoekonomik kuraklık ise meteorolojik, tarımsal ve hidrolojik kuraklıkların şiddeti ve süresi arttıkça, sonuçlarının neden olduğu durumdur.”
‘Geçmişte yaşanan kuraklıklardan daha etkili olacak’
Türkiye’nin kuraklık verilerini yorumlayan Türkeş, geçmişteki kuraklıkların en etkilisinin 2007 ve 2008 yıllarında yaşandığını, bunun ürünlerde ciddi bir rekolte kaybına yol açtığını anımsattı. Türkeş, “Yağışların az olması, sıcaklıkların yüksek olması, buna bağlı olarak buharlaşmayla tetiklenen ve etkili olan uzun süreli kuraklıklar, yani tarımsal ve hidrolojik kuraklıklar yaşandı. Pek çok çalışma bize gösteriyor ki iklim değişikliğinin etkisiyle gelecekte kuraklıkların şiddeti, sıklığı artacak. Artık her yaz, çok daha yüksek sıcak hava dalgalarının sayısının, süresinin, şiddetinin geçmişten daha kuvvetli olabileceğini söylemek mümkün” diye konuştu.
Türkiye’de bu yılın rahat geçtiğini ancak 2021’de genel olarak tahıllarda, özellikle buğdayda rekolte kayıplarına neden olan kuraklıklar yaşandığını vurgulayan Türkeş, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün standartlaştırılmış yağış indisi (SPI) haritalarını kaynak göstererek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu haritalarda son 3 aylık yağış analizine baktığımızda Doğu Anadolu’nun bir bölümünde meteorolojik kuraklık etkili. 6 aylık analize baktığımızda Akdeniz yağış rejiminin egemen olduğu Ege, Akdeniz kıyıları, İç Anadolu’nun bir bölümü, Konya Havzası’nın bir bölümü ile Doğu Anadolu’nun önemli bir bölümünde şiddetli; Doğu Akdeniz ile Doğu Anadolu’nun batısında çok şiddetli ve aşırı kuraklıklar tanımlanmış durumda. Bir başka deyişle 2019 sonunda başlayan, 2020’de Türkiye’nin bir bölümünde, 2021’de İç Anadolu, Doğu Anadolu ile Akdeniz’de etkili olan kuraklık, 2 yıllık hesaplamalarda Türkiye’nin kuzeyi ve Batı Karadeniz bölümü dışında ülkemizin büyük bir bölümünde hala devam ediyor.”
‘Türkiye’de tarımsal ve hidrolojik kuraklık yaşanıyor’
2 yıllık yağış analizlerine bakıldığında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin şiddetli kuraklıkla karşı karşıya olduğunu kaydeden Türkeş, iklim değişikliğinin uzun süreli ortalamalara göre sadece aşırı yağışlara yol açmadığını, şiddetli, çok şiddetli ya da olağanüstü şiddetli kuraklıklara da neden olduğunu ifade etti.
Türkeş, “Türkiye’de yağış rejimi, dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi değişiyor. Bir yandan kuraklıkları, diğer yandan da sıcaklıkların şiddetlenmesiyle kuraklıkların çok daha etkili olmasına yol açan buharlaşma ve nem artışını yaşıyoruz” diye konuştu.
Türkeş, sadece yağışı değil, buharlaşma verilerini de içeren Standartlaştırılmış Yağış Buharlaşma İndisi (SPEI) analizlerine bakıldığında Batı Karadeniz ile Türkiye’nin kuzey bölümleri dışında, Batı Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz’in büyük bir bölümü, Toroslar, İç Anadolu’nun güneyi, Doğu Anadolu’nun bir bölümünün kuvvetli ve şiddetli kuraklık yaşadığına dikkati çekti.
Kuraklığın Avrupa’da, birden ve yüksek sıcaklıklarla yaşandığı için çok gündem olduğuna ancak Türkiye’de uzun süreli analizlere bakıldığında tarımsal ve hidrolojik kuraklık yaşandığının altını çizen Türkeş, şöyle devam etti:
“Aslında 2021’de yaşanan kuraklık bizde bitmiş değil. Hava olaylarıyla, kısa süreli yağışlı dönemlerle bunu karıştırabiliyoruz. Kuraklık hem bugün, hem de gelecekte Türkiye’nin iklim değişikliği ve şiddetli hava olayları açısından en önemli gündem maddelerinden biri olacak. Yaptığımız çalışmalarda gelecekte Orta ve Doğu Karadeniz ile Kuzeydoğu Anadolu bölümü dışında kuraklıkların sıklığının ve şiddetinin artacağını bekliyoruz. Kuraklık bizim için önemli ve ciddi bir tehlike, bunu yaşamın tüm alanlarında tüm sektörlerde dikkate almak zorundayız.”
‘Sıcak ve kurak sonbaharın içindeyiz’
Türkiye’nin bu sonbahara da kurak girdiğine vurgu yapan Türkeş, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Tıpkı 2019 ve 2020’de olduğu gibi sıcak ve kurak sonbaharın içindeyiz. Umarım önümüzdeki günlerde bir yağış olur. Sıcaklıkların yüksek olması nedeniyle buharlaşmayla topraktaki nem kaybı da yüksek. Kasımda hububat ekiminde sorun yaşanabilir. Bunun rekolteye de olumsuz etkisi olabilir. Önümüzdeki günlerde Orta ve Doğu Karadeniz kıyı kuşağı ile Kuzeydoğu Anadolu bölümü dışında Türkiye’de yaşadığımız görece sıcak ve çok kurak koşulları giderebilecek bir hava olayı yok.”
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,