GüncelGündem

Medyadaki provokatif içerikler nefret söylemini yayarak soykırımı teşvik ediyor

Paylaş:

İSTANBUL (AA) – Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kurulan Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesinde, 2001’den 2007’ye kadar, kıdemli yargılama avukatı ve başsavcı olarak görev yapan eski ABD Savaş Suçlarından Sorumlu Büyükelçi Stephen Rapp, AA muhabirine, soykırımın tanımı ve medya kuruluşlarının soykırıma yatkın gruplar üzerindeki etkisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Soykırım kavramının, İkinci Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkisinin ardından Polonyalı avukat Raphael Lemkin tarafından tanımlandığı bilgisini veren Rapp, Lemkin’in 1948’de kabul edilen Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesinin de fikir babası olduğunu ve o tarihten itibaren soykırımın yeni bir suç türü olarak kabul edildiğini söyledi.

Rapp, soykırımı; kişilerin ırk, siyasal görüş, din, sosyal durum veya herhangi başka ayırıcı özellikleri nedeniyle ve yok edilmeleri niyetiyle girişilen eylemler olarak tanımlayarak, her savaştaki toplu ölümlerin soykırım olarak değerlendirilemeyeceğini kaydetti.

Ruanda’da 100 gün içinde 800 bin Tutsi ve ılımlı Hutu’nun öldürüldüğü soykırıma atıf yapan Rapp, şu ifadeleri kullandı:

“Ruanda’da soykırım olduğu çok açıktı ancak diğerlerinin çoğunda özellikle devam eden iç savaş veya uluslararası savaşlarda, savaş suçu olabilecek kitlesel vahşetten bahsedebiliriz. Masum sivillere veya teslim olmuş ve artık tehdit oluşturmayan ya da gözaltında tutulan askerlere yönelik saldırılar var. Bunlar insanlığa karşı suçlar ve insanları siyasi gerekçeyle hedef alan toplu katletme operasyonları. Tıpkı rejim tarafından Suriye hapishanelerinde 150 bin kişinin ortadan kaldırılması ve muhtemelen 100 bin kadarının da açlık ve işkenceyle öldürülmesi gibi.”

Rapp, Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesinin 2. maddesinde soykırım suçu için gerekli şartların sıralandığını aktararak, “Soykırım için ne gerekli? Öncelikle öldürmeyi içeren, ağır zihinsel ve fiziksel zarar da dahil eziyet içeren belirli eylemler olmalı. Doğumları azaltmaya yönelik çabalar da buna dahil. Ayrıca çocukların ailelerinden alınıp bir gruptan diğerine nakledilmesi de soykırım eylemi teşkil edebilir.” dedi.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde Uygur Müslümanlarına doğum kontrolüne zorlandığına dikkati çeken Rapp, “Uygurların doğum oranı o kadar çarpıcı biçimde düştü ki, bazı bölgelerde doğum oranı ölüm oranından daha düşük. Dolayısıyla iki ya da üç nesil sonra Uygurların varlığı sona erecektir. Bu soykırım eylemi olabilir. Soykırım suçunun oluşması için bir grubun tamamen ya da önemli kısmının yok edilmesine fiilen kast edilmiş olması gerekir.” diye konuştu.

“Provokatif paylaşımlar kitlesel katliam kampanyasını mümkün kılabilir”

Rapp, medyada üretilen nefret söyleminin soykırıma yatkın grupları teşvik edici nitelik taşıdığına işaret ederek, 1994’te Ruanda’da gerçekleşen soykırımın, o dönem radyo ve gazete yayınlarıyla Tutsilerin öldürülmesi için propaganda faaliyetleri yürütüldüğünü anlattı. Rapp şöyle devam etti:

“Bazı insanların ‘düşman’ olduğuna dair yanlış bilgi ve mesajlar inşa edilmesi, zaman içinde o kişilere karşı kitlesel katliam kampanyasını mümkün kılabilir. Eğer sürekli bu propaganda davulu çalmasaydı, bunu kara harekatındaki hava desteğine benzetiyorum, kuvvetlerin sahada yaptıklarını pekiştiriyor ve insanlara ’emri yukarıdan alıyoruz yapmamız gereken bu’ mesajı veriyor. Dolayısıyla bunun soykırıma büyük katkı sağladığına şüphe yok.”

Ruanda’da Radio Television Libre des Mille Collines (RTLM) radyosu müdürleri ile Kangura dergisi editörü aleyhine açılan ve “Medya Davası” olarak adlandırılan davanın kovuşturmasına başkanlık eden kıdemli yargılama avukatı olduğunu hatırlatan Rapp, “Medya davası çok önemliydi çünkü kitle iletişim araçlarını, geçmişte kışkırtıcı konuşmalar yapan ve insanları korkunç suçlar işlemeye teşvik eden bazı kişileri kapsıyordu.” ifadesini kullandı.

Rapp, davayla, soykırıma doğrudan ya da dolaylı tahrik gibi suçlarla ilgili tarihteki ilk mahkumiyetlerin verildiğini kaydederek, şu değerlendirmede bulundu:

“Bizim mücadelemiz, soykırım sırasında fiilen radyoda olan ya da dışarıdan kiralanan bu adamların, soykırımdan sorumlu olduklarını kanıtlamak ve onları soykırıma teşvik suçuyla ilişkilendirebilmekti. Sonunda bu kişileri soykırımı doğrudan ve aleni olarak tahrik etmekten mahkum ettik. Bence bu oluşturduğu emsal açısından çok önemli. Şu anda, gazete veya radyodan daha etkili medya araçları var. Buna sosyal medya ve onun aracılığıyla gönderilen mesajlar da dahil.”

“Myanmar ordusunun bir milyondan fazla takipçisi olan ve nefret yayan sitesi vardı”

Myanmar ordusunun 2017’de Arakanlı Müslümanlara karşı düzenlediği operasyonların, sosyal medyadan yayılan nefret içerikli paylaşımlarla gerçekleştiğini anımsatan Rapp, sözlerini şöyle tamamladı:

“Operasyonlarda yaklaşık 10 bin Arakanlı öldürüldü, kadınlara tecavüz edildi ve 300’den fazla köy yakıldı. 800 bin kişi sınırdan Bangladeş’e gönderildi. Oradaki topluluklara, Müslüman olmayan topluluklara, katilleri desteklemek ve onlara katılmak için gönderilen mesajların çoğu, Facebook gibi kitle iletişim araçları aracılığıyla gönderildi. Ayrıca askeriyenin bir milyondan fazla takipçisi olan ve bu tür nefret yayan bir sitesi vardı. Arakanlıların düşman olduğunu, vatandaş olmadığını, Bengalli olduğunu, ulusun bir parçası olmadığını söylüyorlardı.”

Muhabir: Gülçin Kazan Döger

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu