MİT yalanıyla kandırılan öğrenciye cinsel istismar davası! Mahkemede itiraflar art arda geldi

Konya’da lise müdürü Harun Avcu, geçen yıl kasım ayında, son sınıfta okuyan G.A. isimli kız öğrenciyi, derslerinde başarılı olduğu için “Seni Ulusal İstihbarat Teşkilatı’na memur olarak alacağız” diyerek kandırıp, evli ve 3 çocuk babası Ahmet Mandal ile tanıştırdı. Mandal, teze nazaran; G.A.’ya günlerce cinsel istismarda bulundu.

MÜDÜRLERLE BİRLİKTE TUTUKLANDI

G.A.’nın durumu anlatmasıyla ailesi şikayetçi oldu. Kendisini ‘MİT mensubu’ olarak tanıtan elektrik ustası Ahmet Mandal, gözaltına alınıp 25 Kasım’da ‘Çocuğun cinsel istismarı’ kabahatinden tutuklandı. Birebir okulda eğitim alan K.K. isimli kız öğrenci de Mandal tarafından tacize uğradığı teziyle şikayette bulundu. G.A.’nın arkadaşı olan K.K.’nin sözünde, “Ahmet Mandal, ‘Seni MİT’e alacağız’ diyerek benimle yakınlık kurdu. ‘Seni seviyorum’ diyerek sarılıp öptü” dediği öğrenildi. Soruşturma kapsamında yeni kanıtlarla G.A.’nın kendi okul müdürü Harun Avcu ile G.A. ve Mandal’ın odasında dini nikahın kıyıldığı okulun müdürü Asuman Sahar Koleri de daha sonraki süreçte tutuklandı.

37’ŞER YIL MAHPUS İSTEMİ

Şüpheliler hakkında savcılık tarafından hazırlanan iddianamede tutuklu Ahmet Mandal, Harun Avcu, Asuman Sahar Koleri hakkında; ‘Cebir tehdit yahut hile kullanarak kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’, ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’, ‘Sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı’ kabahatlerinden 37’şer yıla kadar mahpus; tutuksuz A.A., M.K., B.K., H.K. için ise ‘Cebir tehdit yahut hile kullanarak kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’, ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ cürümlerinden mahpus cezası istedi. Sanıkların yargılanmasına başlandı. 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen birinci duruşmaya tutuklu sanıklar Ahmet Mandal, Harun Avcu, Asuman Sahar Koleri ile tutuksuz sanıklar A.A., M.K., B.K., H.K. katıldı.

“MİT İLE İRTİBATIM YOKTUR”

Ahmet Mandal savunmasında, MİT ile temasının olmadığını belirterek, “Bizim 3 şirketimiz vardır, resmi kurumlardan aldığımız işleri bu şirketler ismine alırız. Benim MİT ile yahut rastgele bir istihbarat kuruluşuyla kontağım yoktur. Ben kimseye kendimi istihbaratçı olarak tanıtmadım, rastgele bir istihbarat ünitesine ait kimlik göstermedim, yakalandığım sırada üzerimde ele geçen özel istihbarat ofis yazılı kimlikler bana Kasım 2022 tarihinde PTT yoluyla gönderildi. Kimlikler bana aittir, dediğim üzere benim istihbarat ile bir irtibatım yoktur. Yeniden konutumda ele geçen MİT müracaat evrakları 2015 yılına aittir” dedi.

“BİR DEFA CİNSEL BAĞ YAŞADIM”

Mandal, “Ben mağdur ile yalnızca bir defa cinsel alaka yaşadım. G.A.’nın bakire olup olmadığının farkında değilim. G.A., beni okula çağırdı, ben de gittim. Asuman’ın okulda kalacağımızdan haberinin olduğunu söyledi. Ben birçok okula iş yaptığımdan, birçok okulun anahtarı bende vardı. Asuman’ın okulunun da ben de vardı. Bu okula şimdi bir iş yapmamıştım, lakin yapacaktım. Biz 2 gün boyunca, gece sabaha kadar okuldaki bilgisayardan 1700 okulla ilgili ihale bilgilerine baktık. Bu okulda mağdur ile benim aramda rastgele bir cinsel alaka olmadı” dedi.

İlk sözünde çelişkili beyanları hatırlatılan Mandal, “Benim şimdiki beyanlarım daha doğrudur. Birinci evrede neyin ne olduğunu anlamadığımdan farklı beyanlarda bulundum” diye konuştu.

DİNİ NİKAH İÇİN MEHİR VERMİŞ

Sanık Mandal savunmasının devamında, “Asuman’ın okulunda kaldığımız 2 gecede mağdur G.A. benden evvel gelmişti. Hasebiyle o geldiğinde nasıl durumda olduğunu bilmiyorum. Okulun anahtarını G.A., benim aracımdan almış. Aslında bütün okulların anahtarları benim aracımda dururdu. 56 bin TL civarındaki para İlçe Ulusal Eğitim Müdürlüğü’nden sanık Ali A.’nın hesabına, ondan da Asuman’ın hesabına gönderilmiştir. Mağdur G.A., dini nikah kıyma sırasında benden mehir senedi istemiştir, ben de verdim. İçeriğinde 3+1 dairenin verileceği yazmaktadır, ben bu senedi mağdur G.A.’ya vermiştim” sözlerini kullandı.

“AHMET MİT’Çİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ”

G.A.’nın okul müdürü tutuklu Harun Avcu da Ahmet Mandal’ın kendisini MİT mensubu olarak tanıttığını öne sürerek, “Ahmet inşaat işleri için okula geldi. Bu vesileyle sanık Ahmet ile tanıştım. Sanık Ali A.’yı, Ahmet’in yanında olması nedeniyle tanırım. Asuman’ı 2008 yılından bu yana tanırım. Mağdurlar K.K. ve G.A. da okulumda öğrencidirler. Okul müdürü olarak atanmam konusunda Asker Alma Bölge Lideri M.D. isimli bireyle, sanık Asuman’ın tesiri olmuştu. Bu nedenle bir tablo alıp bu bireye teşekkür etmeye gittim. Yanımda sanık Ahmet de vardı. Ahmet ve M.D., bu biçimde tanıştılar. Bu konuşmalar sırasında M.D., benim hakkımda olumlu şeyler söyledi. Hatta Ahmet’e benim üzere insanları kastederek sahip çıkılması gerektiğini söyledi. Birinci vakitler sanık Ahmet istihbaratçı olduğu konusunda rastgele bir şey dememişti, lakin ilerleyen vakitte okulda uyuşturucu bir hap yakalandı. Bununla ilgili biz öğrenciler ve velilerle görüştük, bu süreçte sanık Ahmet, MİT’çi olduğunu söyledi” dedi.

“NİKAH KIYMA SÜRECİNDE YANLIŞ YAPTIM”

Öğrencisi G.A., ile Ahmet Mandal’ın nikahını kıydığını itiraf eden Avcu, “Asuman yahut eşi M.K., mağdur G.A.’nın MİT’e alınacağını, G.A. ile Ahmet’in sevgili bağlantısının devam etmesinin uygun olmayacağını, bu nedenle nikah kıyılacağını söyleyerek beni Asuman’ın okuluna çağırdılar. Gittiğimde her şey hazırdı. Sanık M.K., benim imam hatip mezunu olmam nedeniyle nikahı benim kıymamın uygun olacağını söyledi. Ben de bir Fatiha okudum. Sonra mehir senedi ismi altında bir kağıt imzalandı. Ben mağdur G.A.’nın yaşını bilmiyordum. Lakin öğrencim olmasına, yanında annesi ve babası olmamasına karşın nikah kıyma sürecini gerçekleştirdim. Bu bahiste yanlış yaptım. Nikah kıymada kastım, dua etmektir. Nikah kıyma olayından sonraki bir günde sanık Asuman’ın okulunda bir ortaya gelmiştik. Asuman, eşi, Ahmet ve G.A. vardık. Ahmet Mandal, G.A.’nın MİT’te işe alınacağını, 8. bin TL maaş bağlanacağını, bunun G.A. için daha düzgün olacağını söyledi” diye konuştu.

“NİKAHI ÇOK CİDDİYE ALMADIM”

Okul müdürü Asuman Sahar Koleri ise “Ahmet ile beni Harun tanıştırdı. Okullarda yapılacak inşaatlarla ilgili harcama yetkisi müdürlere verilmişti. Bizim DYS diye bir sistem vardır. Bu sistemde hangi okullarla ilgili iş yapılacağının bilgisi yer alır. Ahmet bu hususlarla ilgili okuluma gelip, gitti benimle görüştü. Hangi okullarda işler olacağı konusunda benden bilgi istedi ve yardımcı olmamı istedi. Birinci olarak ben Ahmet’in istihbaratçı olduğunu Harun’dan duydum. İlerleyen vakitte hem Harun’dan, hem Ahmet’in kendisinden istihbaratçı olduğu konusunda konuşmalar duydum. Fakat buna prestij etmedim. Nikah kıyma problemi doğrudur. Harun da vardı. Sanık Ahmet ve mağdur G.A., daha sonra geldi. Sonradan benim eşim de geldi. Nikah kıyılacak, bir dua edelim, dendi, bunun üzerine Harun bir dua etti. Ben bu işlere çok fazla inanmam, o nedenle çok ciddiye almadım. Mağdur G.A., çok özgür gezen bir kızdı, gece gündüz dışarıdaydı” dedi.

“EVİNE GÖTÜRÜP TECAVÜZ ETTİ”

Mağdur G.A. da tabirinde MİT’e işe alınacaklarının söylenip, kandırıldığını öne sürdü. G.A., “Sanık Harun, Ahmet’in MİT’çi olduğunu söylemişti. Ahmet de bu istikamette kelamlar söylemişti. İlerleyen vakitte Harun ve Ahmet konutumuza gelip idman yapılacağı gerekçesiyle bizi almaya başladılar. Daha sonra bizim MİT’e işe alınacağımızı söylediler. Sanık Asuman’ın müdür olduğu okula gittiğimizde bu sanık da bizim MİT’te işe alınacağımızı söyledi. Sanık Ahmet ve Harun bana bir fotoğraf gösterdiler. Bu fotoğrafta benim başım bir erkek arkadaşımın omzundaydı. MİT’in bu türlü bir şey kabul etmeyeceğini söylediler, bunu sanık Harun söyledi, yanında bulunan sanık Ahmet de destekledi. Sevgili rolü yapmamız gerektiğini söylediler. Daha sonra nikah kıyma sorununu gündeme getirdiler. Sanık Asuman’ın okuluna gittiğimizde bu sanık da nikahın bayanın hakkı olduğunu söyleyerek nikah kıyılmasının gerekli olduğunu söyledi. Tekrar Ahmet’in külfetli bir kişi olduğunu söyleyerek yönetim etmemi söyledi. Harun da dini nikah kıyılması konusunda yönlendirme yaptı. Sonra nikah kıyıldı. Nikah sonrası Ahmet, ‘Eve gidelim, kardeşim Merve var. O da MİT’ten, onunla tanış’ dedi. Ben dışarıda buluşalım, dedim. Fakat Ahmet, ‘Dışarıda olursa sana torpil yaptığımızı düşünürler’ diyerek kabul etmedi. Harun Hoca da Merve’yi kendilerinin de tanıdığını söyledi. Bunun üzerine bir konuta gittik, meskende kimse yoktu. Burada Ahmet bana zorla tecavüz etti, nikah ve tecavüz olayı 15 Kasım tarihinde oldu” diye konuştu.

Duruşma eksiklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi.