Muharrem Erkek: Sarayın duvarları ortasında kaygı çok büyük

CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı, Çanakkale milletvekili Muharrem Erkek, Genel Merkez’de bugün basın toplantısı düzenledi. Erkek’in açıklamaları şöyle:

“Genel Liderimiz sayın Kemal Kılıçdaroğlu, dünya siyasi tarihinin en kıymetli aksiyonlarından biri olan ‘adalet yürüyüşünü’ ne için gerçekleştirdi? Zira, 85 milyon adalete susadı. Zira, adalet olmadan hiçbir şeyi sağlayamazsınız. Bağımsızlığı, geleceği, memnunluğu, eşitliği… Her alanda adaleti yok ettiler. Devletin de temeli, adalettir. Devletin dini, adalettir. Devletin temelini çürüttüler. Devleti çürüttüler. Adaletin olmadığı yerde aş, iş, ekmek de olmuyor.

“ADALETİ VE DEVLETİ ÇÜRÜTTÜLER”

Bugün beş kişilik bir aile, sabah, öğlen, akşam sadece ekmek, peynir, zeytin yese minimum ücret… Yoksulluğu, işsizliği büyüttüler. Zira, gelir dağılımında da adalet yok. Demokratik hukuk devletinden, adaletten uzaklaştıkça 85 milyon, freni patlamış kamyon üzere uçuruma sürükleniyor. Buna daima birlikte ‘dur’ diyeceğiz. Demokratik hukuk devletinden, adaletten uzaklaştıkça mafya tertiplerine yakınlaştılar. Maalesef. Adaleti ve devleti çürüttüler.

“HUKUK TANIMADAN BELEDİYELERİMİZE SALDIRIYORLAR”

Demokrasiyi de çürüttüler. Mahallî demokrasiyi de çürüttüler. Demokrasi, seçmen iradesi, hukuk tanımadan belediyelerimize saldırıyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediye’mizde yaşananlar, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’un iki defa seçilmiş Belediye Lideri’nin verdiği haysiyet mücadelesi… Bir haysiyet davasını, kararlılıkla, daima birlikte yürütüyoruz.

“İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDE 557 TERÖRİST VARMIŞ…”

En büyük problemlerimizden birisi de olağan ki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu. Bir İçişleri Bakanı’nda hukuk şuuru olmayınca maalesef işte sonuç, tablo ortada. İsimli sicil kaydı pak insanları dahi masumiyet karinesini yok sayarak lekeleyebiliyor. 557 terörist var demişti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde 557 terörist varmış. Sonra 1668 teröriste çıkardı. Enflasyon oranında artırıyor. Sekiz tane terör örgütünün ismini saydı. Terör örgütlerinin propagandasını yapıyor. Cumhuriyet tarihinin en sorumsuz, en basiretsiz bir İçişleri Bakanı’yla karşı karşıyayız.

“HİÇ UTANMIYORLAR”

Bizim Anayasa’mızda ne yazıyor? ‘Hakkında mutlaklaşmış bir mahkeme kararı olmadan hiç kimseye hatalı diyemezsiniz’. Lakin saray iktidarına ve İçişleri Bakanı’na bakın. Herkesi suçlayabiliyorlar, lekeleyebiliyorlar. İsimli sicil kaydı pak insanları terörle iltisaklandırabiliyorlar ve hiç utanmıyorlar.

“SARAYIN DUVARLARI ORTASINDA KAYGI ÇOK BÜYÜK”

Aynı yanlışları yapmaya devam ediyorlar. Seçmenin iradesine hürmet duymuyorlar. Mahallî demokrasiye hürmet duymuyorlar. Her gün yeni bir soruşturma açılıyor İstanbul’da. Terör soruşturması tutmadı artık Fatih Sultan Mehmet tablosuyla ilgili soruşturma başlattılar. O da yetmedi adalardaki faytonlar, atlarla ilgili soruşturmalar açıldı. Her gün bir müfettiş ordusu misyon yapıyor İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde. Neden? Zira, çok korkuyorlar. Sarayın duvarları ortasında endişe çok büyük. Zira, İstanbul’u kazandık. Türkiye’yi de birinci seçimde kazanacağız. 85 milyon kazanacak. Türkiye rahat bir nefes alacak.

“DEVLETİ SOYANLARIN FEZLEKELERİ NEREDE?”

Yetmiyor. Bu hücumlar yetmiyor. Her alanda saldırıyorlar. Tüm muhalefete… Basına, sivil topluma… İşte bugün TBMM’de iki milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırmak için toplanıyorlar. İşte AKP, MHP birlikte toplansınlar. İstedikleri kararı versinler. Meclis’te bekleyen 1700 fezlekenin içerisinden iki fezlekeyi çektiler.

İYİ Parti Milletvekili Lütfi Türkkan ve Mersin Milletvekilimiz Ali Yetenekli Başarır’ın dokunulmazlık dosyaları… İki fezlekeyi çekiyorlar. 1700 fezleke içerisinde. İşte bu dehşetin tezahürü. Pekala devleti soyanların, devletin hazinesini soyanların fezlekeleri nerede? FETÖ’nün siyasi ayağı olanların fezlekeleri nerede? Kendi bakanlığına ailesinin şirketinden mal satanların fezlekeleri, nerede? İhalelere fesat karıştıranların, ihalelerden komite alanların fezlekeleri nerede? Her vakit söylediğimiz üzere hangi fezlekeleri getirirseniz getirin; hangi soruşturmaları açarsanız açın, hangi davaları açarsanız açın hiçbirimize bir milim dahi geri adım attıramayacaksınız.

Çünkü, bu gayret, demokrasi uğraşı. Bu dava haysiyet davası. Hiç kimsenin tasası olmasın birinci seçimde iktidar olacağız. Altılı Masa’nın ortak cumhurbaşkanı adayı, Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacak ve büyük bir değişim başlayacak. Meclis’in ve yargının üzerindeki ağır vesayete son vereceğiz. Bu hoş memlekete adaleti ya getireceğiz ya getireceğiz.

“ÜSTÜNLERİN HUKUKU DEĞİL HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ GELECEK”

Bir karar vermek zorundayız. Tek kişinin iradesi mi? Ortak akıl mı? Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi mi? Güçlendirilmiş parlamenter sistem mi? Keyfilik mi? Hukuk mu? Demokrasi bir uzlaşmadır. Evet, seçilecek cumhurbaşkanı altılı masanın ortak adayı olacak. Fakat bu türlü yönetmeyecek. Demokrasi uzlaşmadır. Bütün değerli kararlar istişare ile alınacak. Üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü gelecek.” (ANKA)