GüncelGündem

Murat Ülker kaleme aldı: Sinekte beyin ne arar!

Paylaş:

Geçtiğimiz Perşembe, Sabri Ülker Bilim Ödülü’nün yedincisi düzenlendi. Ödülün sahibi Cornell Üniversitesi Nörobiyoloji ve Davranış Bölümü’nden Doç. Dr. Nilay Yapıcı olurken Yıldız Holding’in eski yönetim kurulu başkanı Murat Ülker, törenle ilgili izlenimlerini paylaştı.

Murat Ülker’in yazısı şu şekilde:

SİNEKLER VE İNSANLARIN BEYNİ NE KADAR BENZER?

Perşembe Gecesi Taksim’deki Hilton Conference Hall’da Sabri Ülker Bilim Ödülü töreni yapıldı ve ödül bu kez ABD Cornell Üniversitesi’nden Türk bir araştırmacıya verildi: Doç.Dr. Nilay Yapıcı. Törenle ilgili bazı bilgileri ve Yapıcı’nın hangi araştırmalarıyla Bilim Ödülü’ne layık görüldüğünü sizinle paylaşayım istedim. Tabii Ülker Ailesi olarak bizi en mutlu eden konuyu da…

Doç.Dr. Nilay Yapıcı’nı laboratuvarını incelemek isterseniz: https://yapicilab.com/index.html

#mutluetmutluol

Perşembe Gecesi yapılan törenle Sabri Ülker Bilim Ödülü’nün bu yıl yedincisi verildi ve sahibi Cornell Üniversitesi Nörobiyoloji ve Davranış Bölümü’nden Doç. Dr. Nilay Yapıcı oldu. Törene fiziken katılamadım ama izledim ve ilgili araştırmaları okudum. Sizinle de bunları paylaşayım istedim.

Törende Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker Bey’in söylediği gibi: “Harvard Üniversitesi’nde 2014 yılında çalışmalarına başlayan Harvard Sabri Ülker Merkezi ile evrensel bilimi desteklemeye başladık. Bu merkezimiz ile başlayan bilimsel yolculuğumuz her geçen yıl büyüyerek, katlanarak devam etti ve edecek inşallah. Önceliğimiz sağlık, pusulamız her zaman bilim olacak. Hem Vakıf hem de holding olarak odak noktamız, sağlıklı bir toplum ve sağlıklı bir geleceğin inşasına katkı sağlamak“. Sabri Ülker Bilim Ödülü Jüri Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’in: “Hem Sabri Ülker Vakfı hem de Harvard Sabri Ülker Merkezi olarak ortak hayallerimiz tüm dünyada geleceğin yıldızları olacak genç Türk bilim insanlarını teşvik etmek. Bu uzun soluklu bir hayal. Ama adım adım ulaşacağımıza tüm kalbimle inanıyorum. Bilim Ödülü’nü kazanan genç bilim insanlarımız, şimdiden inanılmaz başarılara imza atıyorlar.” ifadeleri aslında bu ödülü ihdas etmedeki temel gayemizi ortaya koyuyor:

Törende verilen bilgilere göre daha önce ödül almış olan araştırmacıların birçoğu ya kendi kurumlarında yükselmişler ya da başka bir araştırma kurumunda yüksek pozisyonlara atanmışlar ve çok sayıda başka ödüller almışlar. Bu hem Ülker ailesi olarak bizim için hem de Türkiyemiz için büyük gurur kaynağı. Diğer yandan halen ABD’deki araştırma çalışmalarını yürüten bu yılki ödülün sahibi Doç. Dr. Nilay Yapıcı, 2017 ödül sahibi Yard. Doç. Dr. Ebru Erbay, 2020 ödül sahibi Doç. Dr. Elçin Ünal’ın törendeki panelde yapmış oldukları konuşmalardan anladığım, aldıkları Sabri Ülker Vakfı Bilim Ödülü, onlar için büyük bir motivasyon kaynağı olmuş, başarılarının kendi ülkelerinde takdir görmesi onları çok mutlu etmiş. Keza aynı şekilde yine daha önce ödül alan ve Türkiye’deki üniversitelerde çalışan Prof. Dr. Elif Nur Fırat Karalar ve Doç. Dr. Tamer Önder de çalışmalarının takdir görmesinden oldukça memnun olduklarını ifade ettiler.

Prof. Gökhan Hotamışlıgil de konuşmasında bu konuya şöyle parmak bastı: “Biyomedikal alanında Türk araştırmacılarının muazzam bir bilim diyasporası oluştu… Bir hedefimiz de bu araştırmacılar arasında güzel bir network oluşturmak, Türkiye ile ortak çalışmalar yürütülmesini sağlamak. Dünya düzeyinde bilim yapmanın bir yolu olarak bu diyasporadan yararlanmak gerek.”

Özellikle metabolik hastalıklar ve obeziteyi önleme alanında çalışan genç bilim insanlarını motive etmek, farklı ülkelerde çalışan bilim insanlarımızı bir platformda buluşturmak amacıyla yola çıktığımız bir işin meyvelerini daha yedinci yılında görmek gerçekten hem bizi motive ediyor hem de iftihar vesilesi oluyor.

Mesela bu sene ödül alan Doç. Yapıcı’nın beyindeki tat alma ve yeme sinirleri aracılığıyla yeme davranışını değiştirmeyi hedefleyen araştırması çok ilgimi çekti. Yapıcı’nın sunumu bizim gibi bu tür araştırma diline aşina olmayanlar için bile oldukça sade ve anlaşılır bilgiler içeriyordu.

Kısa bir süre önce Boston’daki Harvard Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar merkezini ziyaret edip burada yapılan çalışmaları özetlemiştim. (https://muratulker.com/y/harvard-sabri-ulker-merkezi-8-yilda-80-yillik-ilerleme-kaydetmis/) Şimdiye kadar araştırmalar daha çok iç organlardaki bazı mekanizmaları etkileyerek obeziteyi engelleme amacını taşıyordu. Yapıcı’nın araştırması ise beyindeki sinir ağlarından ilgili olanlarını tespit ediponları etkileyerek fazla yeme davranışını engellemek üzerine.

Doç. Yapıcı sorunu önce şöyle ortaya koydu: “Obezite dünyanın ve tabii Türkiye’nin önemli bir sağlık sorunu. Giderek de artıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre obez bireylerin sağlık sorunları yükü %37 daha fazla. 2020-2050 yılları arasında sağlık harcamalarının %8.4’ünü obezitenin oluşturacağı öngörülüyor.”

Yapıcı, laboratuvarındaki deneylerinde, beyinde gıda alım kararlarını yöneten sinir hücrelerini bulmaya ve yeme isteği sırasında bu hücrelerin aktivitelerinin nasıl değiştiğini anlamaya yönelik çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmalar sonucunda özellikle bazı gıdaların aşırı tüketilmesine yol açan mekanizmanın çözümlenmesi hedefleniyor. Yapıcı’nın laboratuvarı, hayvanların, dış uyaranlarla birlikte fizyolojik durumlarını entegre ederek nasıl davranışsal kararlar aldığına ve bu kararların organizmalar tarafından nasıl düzenlendiğine odaklanıyor.

Hangi canlılar? Fareler, meyve sinekleri ve sivrisinekler. Niye hayvanlar ve böcekler? Çünkü bu deneyler insanlar üzerinde uygulanamıyor ve insana en yakın metabolizmaya da bu canlılar sahip. “Sinekte beyin ne arar?” dediğinizi duyar gibiyim. Ben de öyle düşünüyordum. Oysa bu bir önyargı! Meyve sineklerinin beyinlerinde 250 bin sinir varmış, bu sayı farelerde 270 milyon, insanlarda ise 86 milyarmış.

Yapıcı’nın laboratuvarında son yapılan çalışmalarda sivrisineklerde yeme içme davranışıyla ilgili beyin sinirleri teşhis edilmiş ve bu sinirler etkilenerek sivrisineklerin yeme davranışı değiştirilmiş. Yapıcı, bu bulgular sonucunda, birçok hastalığı kan emme yoluyla insandan insana bulaştıran sivrisineklerin temel davranışlarının kontrol edilerek engellenebileceğini söylüyor. Ayrıca çalışmalarının yeme bozukluklarının tedavisine katkı sağlamasını umduğunu da belirtiyor.

Gerçekten heyecan verici deney bulguları bunlar. Sanırım insanoğlu obeziteye çare bulmanın hemen kıyısında ve farklı nedenlere yönelip, bu nedenleri oluşturan etmenleri ortadan kaldırarak hedefe ulaşacak gibi görünüyor. Bu büyük çabada katkımız olduğunu görmek beni cidden mutlu ediyor. Her işin sırrı sonunda geliyor, buraya dayanıyor: mutlu et, mutlu ol!

Bu vesileyle bu güzel törene katkıda bulunan başta Sabri Ülker Vakfı Başkanı Dr. Talat İçöz olmak üzere tüm vakıf yönetici ve çalışanlarına, organizasyonda emeği geçen diğer arkadaşlarıma da teşekkür ederim.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu