TÜRKONFED Başkanı Orhan Turan, “İş insanları olarak artık geçmişe bakıp geleceği kaçırmak istemiyoruz. Acilen “adalete” ve “hukuka” güven tesis edilmeli” dedi.
TÜSİAD’ın çatı örgütü bünyesinde 29 federasyon 235 dernek ve 40 bini aşkın şirketi barındıran Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu ( TÜRKONFED ) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan’a göre güçlü bir Türkiye inşası ancak doğru uzlaşma zemini sağlanabilirse ve ortak akılla hareket edilebilirse mümkün olur. Evrensel ölçülerde kişi hak ve özgürlüklerine saygılı, katılımcı ve çoğulcu bir demokrasinin öncelik olması gerektiğine işaret eden TÜRKONFED Başkanı ile yeni yönetim sistemi, iş dünyasının beklentilerini ve riskleri konuştuk.
-Türkiye 24 Haziran’da yeni yönetim modeline geçti. İş dünyasının bu dönemden beklentileri nelerdir?
Gelişmiş ülkeler seviyesinde bir ekonomi, sürdürülebilir kalkınma ve kaliteli büyüme için hızla yapılması gereken ilk şey uzlaşma. Güçlü bir Türkiye inşası ancak doğru uzlaşma zemini sağlanabilirse ve ortak akılla hareket edilebilirse mümkün olur. Siyasilerden beklentimiz, politikada normalleşme, makro ekonomik dengelerin korunması ve reformların hızlandırılmasıdır. Yargının bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü gözetilerek; bağımsızlık, tarafsızlık, hesap verirlik ve verimlilik ilkelerini gerçekleştirecek şekilde yargıda yeniden bir yapılandırma yapılmalı çünkü gelişmiş bir ekonomi için gelişmiş bir demokrasi şart. Bu şartlarda daha fazla OHAL ile devam edemeyeceğimizi görüyoruz. OHAL’in kaldırılmasıyla psikolojik bir rahatlamanın hissedileceğini ancak bunun yeterli olmayacağını da düşünüyoruz. OHAL’in kaldırılmasını ardından ortak bir akıl ve katılımcı ruhla, kapsayıcı ve bütünleştirici bir sivil anayasanın hazırlanması gerekiyor. Burada önemli olan toplumun tüm kesimlerinin katılımına olanak verecek bir yöntem izlenmesinden geçiyor. Dış politikada barışçıl, iyi komşuluk ilişkileriyle ekonomik ve ticari diplomasi, öncelikler arasında olmalı. Türkiye’nin ihtiyacı olan dengeyi, yüksek katma değer, teknoloji ve verimlilik odaklı bir üretim ve ihracatın; Merkez Bankası’nın bağımsızlığının; faiz- büyüme-enflasyon ilişkisinin doğru kurgulanmasının; TL’deki değer kaybının yapısal sebeplerinin iyi analiz edilmesinin sağlayacağı görüşündeyiz.
Belirsizlikler giderilsin
-Yeni sistemle yetkiler tek kişide toplandı. Kabinede ekonomi yönetiminin etkinliği olmayacağı söyleniyor. Bu durum iş dünyası açısından ne tür riskler oluşturur?
Esas olan sistemin nasıl işleyeceğinin netleşmesi ve belirsizliğin ortadan kalkmasıdır. Geçmişte de iş dünyası olarak özellikle bürokraside ciddi sıkıntılar yaşıyorduk. Bugün yeni sistem ile bürokratik işlemlerin nasıl ve ne şekilde gelişeceğini henüz bilmiyoruz. Şu aşamada siyaset, ekonomi ve akademi dünyasının da bildiğini sanmıyorum. Son dönemde ilgili kamu kurumlarında yetki ve sorumluluk kullanma noktasında yaşanan çekincelerin, 25 Haziran sabahına uyanan ülkemizde ne şekilde ve nereye doğru evrileceğinin de açıklanması önemlidir. Bu dönüşümün bürokraside de hız, verimlilik, üretkenlik ve sonuç odaklı bir yapıya kavuşturulması lazım. Sanayi 4.0 için adımlardan birinin de Bürokrasi 4.0 olması gerektiğini düşünüyorum. Evrensel hukuk ilkeleri ışığında içselleştirilmiş bir demokrasi kültüründe ülkenin önünün açılacağı, kalkınma ve refahın tüm topluma eşit ve adil dağıtılacağı, kapsayıcı bir anlayışla huzurun yeşereceği bir coğrafyada risklerden değil fırsatlardan bahsetmek istiyoruz.
-Büyüme için verilen teşvikler var. KGF, KDV indirimleri söz konusu. Bu önlemlerle kalıcı büyüme sağlanabilir mi?
Büyüme üzerine kurgulanmış ekonomik modellerde ve sistemlerde ülkelerin sürdürülebilirliğini sağlamada sıkıntılar yaşadığını biliyoruz. Yüzde 8-9 büyüyüp de bir sonraki yıl yüzde 3-4 büyüme sağlamaktansa, her yıl düzenli ve sürdürülebilir bir büyüme daha sağlıklıdır. yatırım , üretim, istihdam için başlatılan seferberliğin teşvik ve kredilerle desteklenmesi doğrudur ancak unutulan bunların denetlenmesi ve amaca uygun kullanılmasıdır. Yapısal reformlarla kalkınma odaklı bir büyümenin ekonomik model olarak benimsenmesi, sanayi ve üretim ile ihracatın desteklenmesi, kredi, teşvik ve katkıların denetleneceği mekanizmaların kurulması ile zaten potansiyeliniz ölçüsünde sürdürülebilir büyüme yaratabilirsiniz.
-Son birkaç yıldır AB üyelik sürecinden bir hayli uzaklaştık, Türkiye’nin AB yolu kapandı mı?
Bu yolun kapandığını kesinlikle düşünmüyoruz. Yönümüzün AB, AB’nin de benzer bir şekilde Türkiye olması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’nin ilerleme kaydetmesi gereken önemli alanların başında hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı ve kişisel hak ve özgürlükler geliyor. Türkiye’nin gelişmiş bir demokrasiye kavuşması, ekonomik açıdan sağlam temellere oturması anlamına da gelen AB üyeliği için reformların yeniden odağa alması gerekiyor.
-Eğitimin kalitesi ve yeni nesil ile ilgili ne tür kaygılarınız var?
İşsizlik, Türkiye’nin kronik bir sorunu olmaya doğru gidiyor. Yüzde 20’lerdeki genç işsizlik potansiyelinizi tam kapasiteyle kullanamadığınızı gösteriyor. Gençliğin, kariyer umutları ile iş dünyasının gençlikten beklentilerini iyi analiz etmek ve eğitimin kalitesini artırmak büyük bir önem kazanıyor.
TÜRKONFED Başkanı Orhan Turan , Şehriban Kıraç’ın sorularını yanıtladı.
Piyasaya güven verilmeli-Yabancı yatırımcının bu dönemde yaşadığı çekincelere değinebilir misiniz?Yabancı yatırımcı aslında yerli yatırımcının da talepleriyle paralel bir biçimde bulunduğu ülkede güven ve istikrar ister. Ekonomik ve siyasi istikrar, hukuka güven, öngörülebilirlik gibi konular yabancı yatırımcılar için önemlidir. Bunları atlatmamız ve yeni dünya gerçeklerini de göz önüne alarak hızlı ve etkin bir ekonomik sistemi de kurmamız gerekiyor. Ekonomik istikrar için de piyasaya güven veren bir yapılanma, özellikle Merkez Bankası’nın Anayasa’da kendisine tanınan hakları bir etki altında kalmadan alması ve bunun da uluslararası ortamda doğru algılanması ile çekincelerin kalkacağını umut ediyorum. Demokrasimizi geliştirirsek, ekonomimizin de gelişeceğini, yabancı yatırımcıların da ülkemizi güvenli liman olarak yeniden görmelerini sağlayacaktır.Bu faizle yatırım olmaz-Yeni bir IMF programı konuşuluyor. Türkiye bu noktaya gelmeden ne tür adımlar atmalı?Öncelikle büyüme değil kalkınma odaklı bir ekonomi modele geçmemiz şart. Yatırımların önünü açacak, ithalatı azaltacak, dış ticaret açığı başta olmak üzere cari açık için yüksek katma değerli, yüksek teknolojili üretim yapmak, enflasyon-faizbüyüme dengesine dikkat etmek gerekiyor. Faizlerin yüzde 20’lerin üzerinde dolaştığı bir yerde yatırım yapma iştahında çekinceler olmasında doğal bir şey yoktur. Hızlıca reformları hayata geçirdiğimizde, AB ile ilişkilerimizde ortak bir dil bulduğumuzda, demokrasi çıtamızı yükselttiğimizde; ne Türkiye için IMF programı konuşulur ne de bunun dedikodusu yapılır.-Daha fazla istihdam, üretim ve myatırım odaklı bir büyüme için ne tür adımlar atılmalı?Sanayi odaklı, üretim, inovasyona dayalı, verimlilik odaklı yeni bir ekonomik modele ihtiyacımız var. Makroekonomik büyüklük ve finansal göstergelerdeki iyileşme kadar, işgücü piyasasının kalitesi, kurumsal yönetişim, yargının ve kurumların bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, eğitimin niceliksel ve niteliksel kalitesi, kadın ve gençler için fırsat eşitliği, toplumun tüm kesimleri için gelir adaleti gibi konuların ön plana çıkması gerekmekte.İfade özgürlüğü içselleştirilmeli-İş dünyasının kendini güvende hissedebilmesi için ne tür adımlar atılmalı?Gelişmiş bir toplum ve ekonomi için hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, basın ve ifade özgürlüğü ile gelişmiş bir demokrasi kültürünün içselleştirilmesini önemsiyoruz. Her ideolojiden iş insanlarının ortak bir amacı var: Ülkemizin sorunlarını dert ediniyor ve çözüm üretmeye çalışıyoruz. Evet, uzun süren bir OHAL dönemi yaşadık ancak artık geçmişe bakıp, geleceği kaçırmak istemiyoruz. Acilen “adalete” ve “hukuka” güvenin yeniden tesis edilmesi için adımlar atılmalıdır. Bağımsız, tarafsız, hesapverirlik ve verimlilik ilkeleri ile yargının yeniden yapılandırılması, her türlü yargı kararına karşı yine yargı yolunun açık tutulması gerekiyor. Toplumun her kesiminin rahat nefes alacağı, güven ile mahkemelere gideceği ve “Acaba mı?” diye düşünmeyeceği bir sistemi inşa etmemiz gerekiyor. |
Her sesin, her rengin TÜRKONFED’i
-TÜRKONFED’in yeni yönetim kurulu mayısta seçildi. Ana gündem maddeleriniz neler olacak?
TÜRKONFED’de 3. Faz dediğimiz derinleşmeye odaklanacağımız yeni dönemde 5K Vizyonu ile stratejik planlamamızı yapıyoruz. “Kurumsal, Küresel, Kapsayıcı, KOBİ ve Kadın” konuları yeni dönemde ana hedeflerimiz arasında yer alacak. Ülkemizin her bölgesinden gelen 40 iş insanı ile yönetim kurulumuzdaki her sesin, her rengin, her kültürün bir arada ortak akıl ve ortak vizyonla çalışma kültürünü geliştireceğiz. Cinsiyet ve fırsat eşitliği temelinde şekillendirdiğimiz çalışmalarımızı, kadına hem ekonomide hem de sosyal hayatta değer katacak politika önerilerimizi yeni dönemde derinleştireceğiz. Gelecek dönemde gündemimizde kadın kotası olacak. Tüzüklerimize temsiliyette adalet ve fırsat eşitliğine çok daha fazla imkân sağlayacak maddeler ekleyeceğiz.
Jurnalci.com
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,