AktüelGüncelGündemSiyasetTürkiye

Saadet Partisi’nden Gündeme Dair Açıklamalar

Paylaş:

Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Sabri Tekir, partisinin genel merkezinde haftalık basın toplantısında gündemdeki konular hakkında konuştu.

Tekir, partisinin afetlere karşı 5 maddelik önlem reçetesini kamuoyuyla paylaştı. Tekir, “Yangın söndürme, sel gibi felaketlere karşı önceden tedbir almayanlar. Tedbirsizce dere yataklarına şehirleşmenin yolunu açanlar şimdi aynı tehlike karşımızda İstanbul Depremi için durmaktadır. Allah muhafaza etsin böyle bir deprem için hazır mıyız? Bizim yaşanan felaketlerden gördüğümüz şudur; Türkiye’nin büyük bir olası felakete ne yazık ki hazır olduğunu söylememiz mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

“VURDUMDUYMAZLIK KİMDE?”

Hükümetin her felaket sonrasında vatandaşa IBAN vermesine tepki gösteren Tekir, “Allah aşkına bu kadar vergi nereye gidiyor da üstüne bir de afet günlerinde para toplamak için iban numarası atılıyor. Yaşanan her kötü günün açtığı yarayı milletimiz yaşamakta, iyi de savurganlık kimde, ihmal kimde, vurdumduymazlık kimde?” dedi.

Afganistan’da yaşanan son gelişmelerin ardından Türkiye’nin izlemesi gereken yol haritasını 5 maddede paylaşan Tekir, “İktidarın dış politika belirlerken hamasi nutuklarla politika belirlemeye yönelmesi, bölgesel dengeler yerine ABD menfaatlerini öncelemesinin bir sonucu olarak Afganistan’da da ciddi bir krizle karşı karşıya kaldık.” değerlendirmesini yaptı.

Tekir’in açıklaması şu şekilde:

“Hz. Peygamberin torunu Hz. Hüseyin efendimizin; “Eğer ben şimdi haksızlığa karşı çıkmazsam kıyamete kadar hiç kimse zulme karşı durmaz” diyerek, kendisini destekleyen bir avuç insanla Kerbela’da şehit edilmesinin yıl dönümünü yaşıyoruz. Hak için Hz. Hüseyin’in ödediği büyük bedelin bugün İslam dünyası için ciddi bir ders olması gerekmektedir. Kerbelalar bitmiş değildir. Biteceğe de benzemiyor aslına bakılırsa bugün Afganistan’da yaşananlar farklı boyutları ile Kerbela’dan farksızdır. İslam dünyasında akan kanın durması ve zulmün son bulması için gösterdiği mücadele nedeniyle Seyyidü’l Şüheda Hz. Hüseyin efendimiz, aile efradını ve arkadaşlarını rahmetle anıyorum.

Umut yılı olmasını temenni ettiğimiz 2021 yılı ne yazık ki felaketler yılı oldu. Bir yandan Kovid 19 salgın sürecinin getirdiği sıkıntılar devam ediyor diğer yanda ise orman yangınları, sel baskınları ve bunların ortaya çıkardığı vicdanları yaralayan acı tablo. Bozkurt ilçemiz adeta yok oldu, görüntüler içimizi parçaladı. Öncelikle bu felakette hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Akabinde ise bir uyarıda bulunmayı da vazife olarak görüyorum. Bakınız ülkemiz ciddi badirelerle boğuşmakta. Peki bu badirelerin en büyük müsebbibi kim? Esas itibariyle bu içinde bulunduğumuz ve geçirdiğimiz badirelerin müsebbibi ihmalkarlık ve ihmalkar yöneticilerdir.”

“BÖYLE BİR DEPREM İÇİN HAZIR MIYIZ?”

Yangın söndürme, sel gibi felaketlere karşı önceden tedbir almayanlar. Tedbirsizce dere yataklarına şehirleşmenin yolunu açanlar. Şimdi aynı tehlike karşımızda İstanbul Depremi için durmaktadır. Allah muhafaza etsin böyle bir deprem için hazır mıyız? Bizim yaşanan felaketlerden gördüğümüz şudur; Türkiye’nin büyük bir olası felakete ne yazık ki hazır olduğunu söylememiz mümkün değildir.

5 MADDELİK ÖNLEM ÖNERİSİ

Afetler ülkemizin bir gerçeği ve giderek şiddetini arttıran bir vakıa, bu halde toplum ve devlet olarak her türlü afete karşı hazır olmalı, bu noktada bir takım somut tedbirler almalıyız. Bu konudaki önerilerimizi sıralamak istiyorum.

1- Mevcut personel yasaları ile büyük illerin dışındaki il ve ilçe belediyelerinde yapı denetimi ve ruhsat verme görev ve sorumluluğunu yüklenecek uzman personel istihdamı mümkün olamamaktadır. Gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve söz konusu belediyelerde görev yapmanın ekonomik teşviklerle cazip hale getirilmesi böylece uzman personel eksikliğinin giderilmesi sağlanmalıdır.

2- Her afetten sonra sorumluları belirleyecek ve cezalandıracak “Geçici Özel İhtisas Mahkemeleri” kurulmalıdır

3- Afetlerin yol açtığı can ve mal kayıplarının önemli nedenlerinden “mühendislik hataları”nın en aza indirilmesi için inşaat sektöründe çalışan mühendis, tekniker, kalfa, usta, işçi vb. bütün bireyler afetlerle ilgili olarak eğitilmelidir. Bu konuda yapılacak faaliyetlerde “Mimar ve Mühendis Odaları”nın etkin olarak yer alması gerekir.

4- Afetlerle birlikte yaşama kültürünün toplumda yerleştirilmesi gerekir. Bu da ancak tüm toplum kesimlerinin afetler konusunda eğitimden geçirilmesi ile mümkün olacaktır. Bu amaçla gerçekleştirilecek eğitim seferberliğine kamu ve özel bütün kurum ve kuruluşların katkıda bulunması gerekir.

5- Yangın ve sel gibi afetlerde mücadele ederken hayatını kaybeden personele şehitlik payesi verilmelidir.

Bütün bu süreçlerden çıkarılması gereken en büyük ders iktidar ve belediyelerin olası bir İstanbul depremi ya da farklı afet durumlarında birbirlerine görev yüklemek yerine iş birliği içinde afetle mücadele ve önleme için koordinasyon içinde olmalıdır. Afet günlerinde birlik ve beraberlik her zamankinden daha önemli bir hal almaktadır. Biz millet olarak bu farkındalığa sahibiz. Hatta zor günlerde birlik olmak, yardımlaşma ve dayanışma içinde olmak milletimizde farkındalıktan da öte bir refleks haline gelmiştir.

“BU KADAR VERGİ NEREYE GİDİYOR?”

Ancak iktidara baktığımızda ise bunun bir IBAN atma refleksine dönüştüğünü görüyoruz. Hal böyle olunca insanımızda “benim ödediğim vergiler nereye gidiyor” diye sormadan edemiyor. Vatandaşlarımız zaten afet günlerinde kullanılması için vergi vermektedirler. Üstelik bu vergiler zaten günden güne hem daha çeşitli hem de daha yüksek hale geliyor. Allah aşkına bu kadar vergi nereye gidiyor da üstüne bir de afet günlerinde para toplamak için iban numarası atılıyor.

Yaşanan her kötü günün açtığı yara milletimiz bu yaraların acısını yaşamakta; iyi de savurganlık kimde, ihmal kimde, vurdumduymazlık kimde? Savurganlığın daha detaylı bir boyutu ibretamiz bir boyuttur. Bakınız burada İslam tarihinden bir örnek hadiseyi aktarmak istiyorum. Sultan Baybars halka yeni vergiler yüklemek istemiştir. Bunun da başlıca sebebi Moğol İstilasına karşı orduyu teçhiz etmektir. Bu karara imza atmasını istediği büyük alim İmam Nevevi kendisine şu cevabı vermiştir; “Şu kadar hizmetçin, üzerlerinde ise şu kadar ziynet ve mücevher var, önce onları sat sonra bu kararı imzalayalım”

Bugün kamu kuruluşlarınızın şu kadar lüks araçları, sarayları aratmayacak lüks binaları vardır, buralarda çalışıp israfa bulaşan onca insanlar araçlarını satsınlar, israfı kessinler siz de ondan sonra bu millete İBAN gönderilsin. Unutmayınız ki; vatandaşlarımız tarafından ödenen hiçbir vergi; devlet adamlarının, kamuda çalışanların hayat standardı yükselsin diye yapılan bir bağış değildir!

AFGANİSTAN İÇİN YOL HARİTASI

Afganistan İstiklal Savaşı sırasında bize destek veren en önemli ülkelerden birisidir. 1700’lü yıllardan beri bağımsızlığını sürdüren bir devlet olan Afganistan, öylesine bir jeopolitik konumu sahiptir ki Orta Asya’nın bütününü gözlem altında tutabilecek bir konuma sahiptir. Afganistan’da hepimizin malumu olan bir süreç yaşanıyor. Taliban Kabil’e girdi ve ülkenin kontrolünü ele aldı. Bu noktada ne yazık ki önce “Kabil Havalimanını” Türkiye koruyacak tarzında götürülmeye çalışılan Afganistan politikamız, Kabil’in aniden düşmesi ile bir muammaya, bir bilinmeze dönüştü.

İktidarın dış politika belirlerken hamasi nutuklarla politika belirlemeye yönelmesi, bölgesel dengeler yerine ABD menfaatlerini öncelemesinin bir sonucu olarak Afganistan’da da ciddi bir krizle karşı karşıya kaldık.

Bu noktadan itibaren izlenecek yol haritası itibariyle şunu ifade etmek istiyorum;

1- Türkiye’nin kardeş ülke Afganistan’ın yanında olması gerekmekte, ilişkilerini geliştirmesi ve var olan ilişkilere zarar vermeyecek bir tutum sergilemelidir.

2- Ülkenin ve Bölgenin barış ve istikrara kavuşması noktasında arabuluculuk rolü üstlenmesi ve Afganistan’ın huzur ve barışa bir an önce kavuşmak için elinden gelen tüm gayreti göstermesi gerekmektedir..

3- Askeri personelimizin herhangi bir zarar görmesinin önüne geçecek diplomatik adımların atılması.

4- Afganistan’ın yeniden toparlanması, huzur, istikrar ve asayiş içinde bulunması için ülkemiz başta olmak üzere tüm İslam dünyasının bir araya getirilerek somut adımlar atılması gerekmektedir.

5- D-8 ve İslam İşbirliği Teşkilatları başta olmak üzere diğer uluslar arası teşkilatların Afganistan gündemi ile acil bir araya gelmesi ve Afganistan’ın normal bir düzene intikalinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Bu noktadan sonra hepimize ders olması gereken bir süreç ile karşı karşıya olduğumuzu da belirtmek istiyorum. Türkiye’nin ABD eksenli dış politika stratejisini acilen gözden geçirmesi gerekmektedir. Bu coğrafyada ABD’nin ipi ile kuyuya inilmeyeceği çok açıktır ve bu Afganistan meselesinde açıkça kendisini göstermiştir. Daha bir ay önce Biden Kabil’i savunacaklarını söylerken bugün apar topar ülkeyi terk ettiler kaldı ki Reagan döneminden beri ABD Başkanları Taliban ile temas halinde bulunan yönetimler olmuştur. Aynı ABD Türkiye’yi PKK konusunda, Kuzey Suriye’de terör örgütünün güçlenmesi konusunda yüzüstü bırakmıştır bu da herkesçe malum bir husustur, bunlar ABD’den dost ve müttefik olma konumunu sorgulanır hale getirmektedir.

Aşırı bir kibir ve derin bir kasvet duygusunun delice bir bileşimi olan Amerikan kültürü, barış sağlama, küresel barışa destek sağlama adına gittiği Afganistan’a yine kendisinin sebebiyet verdiği kaotik ortamda bırakıp, Afganistan’ı bırakıp çekilip gitmek zorunda kalmıştır. Zaten, ABD 20. Yüzyılın ikinci yarısında giriştiği işgal ve savaşların hiçbirisini kazanma gereksinimi duymadan, ABD’nin bu operasyonlarda temel amacı, hedeflediği ülke veya bölgede karmaşa yaratmak, kendisi ile mücadele edebilecek derecede büyük bir gücün oluşmasını engellemektir.

20. Yüzyılda böyle olduğu gibi ABD’nin bu küresel güvenlikçi konsepti 21. Yüzyılda da bu zeminde sürecek gibi görünmektedir. O nedenle Türkiye’nin dış politika çizgisini yeniden çizerken bu noktayı esas almak sureti ile ABD dışında başka güçlerle de etkin bir şekilde işbirliğini güçlendirmesi gerekmektedir.

AŞI SÜRECİ

Risk grubundaki vatandaşlarımızın salgına karşı korunmak için aşı olmalarını tavsiye ediyorum. Aşı tedarik sürecinin ve aşılamanın bir hayli önemli noktalara ulaştığını ve toplumsal bağışıklık için aşılamanın önemli olduğunu hem geçmiş olaylardan hem de şu anki salgından ötürü biliyoruz. Esasen bilmemiz gereken bir başka husus 1900’lü yıllardan bu yana salgın hale gelmiş hususlarda aşılama kampanyaları en etkin biçimde yürütmüş ülkelerin başında geliyor ülkemiz. Bu sebeple aşılamada zorlamayı değil gönüllülüğü esas almalıyız. Bu nedenle zorlamayı değil ikna yöntemini benimsemeliyiz diye düşünüyorum. Yetkililer, gerekli çalışmaları yaparak aşıya olan güvensizlikleri ortaya çıkarıp tereddüt içinde olanların endişelerini giderebilir. Bu nedenle bir kez daha aşıyı tavsiye etmekle birlikte aşı olmak istemeyenlerin zorlamalara maruz kalmamasını aşı olmak istemeyenlerle ilgili ikna edici bir süreç işletilmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.

 

KURŞUN OKSİT MÜRDESENK NEDİR?

Kurşun oksit , PbO, mol ağırlığı 223, sırlarda çok kullanılan oksitlerden biridir.

880C’de erimeye başlar.

Başta ucuz olması ve çok iyi eritici özelliğinin olmasından dolayı tercih edilir.

Özellikle ham çömlekçi sırların yapımında kullanılan bir hammadde olup, renksiz parlak sırlara sarımtırak bir görüntü verir.

Kurşun oksit, çinko oksit ve silis ile birlikte kullanılırsa çözünürlüğü artar.

Sırı yumuşatarak ona esneklik kazandırır, gerilme yeteneğini artırır.

Sır çözeltisinin viskozitesini düşürür.

Alkalilerle karıştırıldığında sırın genleşme katsayısını düşürür.

Kırınım katsayısının yüksekliğinden dolayı çok parlaklık verir.

Bu nedenle artistik ve süs amaçlı formlarda daha çok kullanılır.

 

DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ

0552 3307100-0532 5466184

www.kimyadeposu.com

Tarım Kimyasalları,Yem katkıları  Mineralleri,zeolit,sepiyolit,diyatomit,kaolin,sunshield gölge tozu,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars sıvı kükürt,parvet hayvan yara tozu,parspet hayvan bakım ve yara tozu,badimon yara tozu,çinko metal tozu,demir tozu,manganez dioksit,mangan dioksit,mangan tozu,mikronize mangan,hayvan altlığı,hadjin yılan kovucu,pars lime sülfür,bit-pire kovucu,nangrafi,nano tozlar,metal tozları,maden tozları,nano partiküller,dmrsüren,dmrsüren kimya,kimyadeposu.com,çinko sülfat,bakır sülfat,mangan sülfat,magnezyum oksit,magnezyum sülfat,demir sülfat,kalsiyum oksit,kalsiyum hidroksit,potasyum silikat,potasyum hidroksit,hekzatetramin,sodyum lignosülfonat,potasyum lignosülfonat,grafit tozu,mikronize grafit,.kimyadeposu.com

 

Jurnalci.com

 

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu