Sabahattin Önkibar:”Mücahit Ören hayatında ilkokula bile gitmedi”

Türkiye Gazetesi’nde 15 yıl yönetici olarak çalışan Aydınlık yazarı Sabahattin Önkibar, “İhlas  ve Mücahid Örenle gerçeklerini” SÖZCÜ’den Başak Kaya ile yaptığı söyleşide anlattı. Mücahit Ören’in, 15 Temmuz darbe girişiminden iki gün önce “Ankara’yı ayağa kaldıracağımız gün çok yakın” yazılı bir mesaj gönderdiğini söyleyen Önkibar, “İhlas battıktan sonra Mücahit Ören hakkında davalar açıldı. O davalardan birinde de nitelikli dolandırıcılıktan hapis cezası aldı” dedi. 30 yıldır köşe yazarlığı yapan yedi gazete ve altı televizyon kanalında çalışan Önkibar şunları anlattı:

ONAY İMAMDAN: Türkiye Gazetesi ve TGRT’de 15 yıl çalıştım. Noter aracılığıyla dilekçe vererek istifa eden tek adam benim.  Çalıştığım dönemde cemaat kadrolaşması vardı. Ben Ankara Temsilcisi olana kadar Enver Ören her şeye müdahale ederdi. Örneğin bir muhabiri cumhurbaşkanı ya da başbakan takibine yollayacağım zaman Enver Ören’e sorulurdu. Cemaatin ‘Ankara İmamı’ Enver Yazıcı vardı. Haberler hazırlanır, ona gider, imzalar sonra geçilirdi. Ben gelir gelmez ilk olarak o sistemi yıktım. İlk günden hasım oldum.

IŞIKÇILAR’IN GAZETESİ: Türkiye Gazetesi, Işıkçılar’ın gazetesi… Kitle gazetesi olmaya soyundular. Profesyonel gazeteciye ihtiyaç duydular. İhlas Finans’ın kurucu Genel Müdürü Ali Coşkun’dur. Muhafazakar kesimin sembol ismidir. 1999 seçimlerinde siyasete girince ayrıldı. İhlas Finans 2000 yılının sonunda fiilen battı.

GROSSMAN’LA GİZLİ BULUŞMALAR: İhlas ile FETÖ, Amerikan kardeşidir. Marc Grossman o dönem ABD’nin Ankara Büyükelçisi’ydi. Enver Ören ile Grossman sık sık görüşmeye başladı. Kapıya kadar ben götürüyordum ama beni içeri almıyorlardı. 7-8 kere buluştular gizlice. Saatlerce görüşmeleri oldu. Grossman büyükelçilik görevinden ayrıldıktan sonra 100 bin dolar maaşla İhlas’a danışman oldu. Borsaya da bildirdiler. İhlas 1996’da fiilen ABD’nin kontrolüne girdi. TGRT muhafazakar kanal olmaktan merkez medyaya doğru evrildi. 28 Şubat öncesi Amerikalılar istediği için grup imaj değiştirdi.

NİTELİKLİ DOLANDIRICI:  İhlas insanları dolandırdı. İhlas battıktan sonra Mücahit Ören’e davalar açıldı. Bir davada nitelikli dolandırıcılıktan hapis cezası aldı. ABD vatandaşı olan Mücahit Ören’i çocukluğundan beri tanırım. Mücahit Ören’in de babası Enver Ören’in de fütursuz, sınırsız para harcamaları vardı.

Markalı arabaya binmek kibirdir, küfürdür’ derdi, parayı bulunca, zenginleşince 1990’larda özel yapım zırhlı lüks arabalara binmeye başladılar. ‘Bir eve televizyon girince iman çıkar kafir olur’ diyen Enver Ören sonra TV kanalı sahibi oldu. Özel uçağı, yatları vardı…

TEK BİR AMACI VAR: Mücahit Ören’in de tek bir amacı var. O da mağdurlara parasını ödememek için zaman aşımına oynuyor. Ben Tayyip Erdoğan’ın en yakın olduğu isimdim. Enver Ören’i Tayyip Bey ile ben tanıştırdım. Ben de Rizeliyim… Kitabımda da bunları anlattım. Mücahit Ören 1 milyon liralık dava açtı. Beraat ettim. Yargıtay da onayladı. Yani yazdıklarımın doğruluğu yargı kararı ile tescilli.

ERDOĞAN BENİ ARADI:  Tayyip Erdoğan İhlas Finans’ın batış sürecinde beni aradı. “Sabahattin Bey, Enver Ören ne yapıyor. Çıldırdı mı? Garibin gurebanın ahı arşı boğar. Paralarını ödesin” dedi. Ben de ‘Telefon açıp siz söyleyin’ dedim. Erdoğan bu konuşmanın ardından 2002’de iktidar oldu. Ali Coşkun’a “İhlas Finans’ta niye gerekeni yapmadınız ?” diye sordum. Coşkun “Tayyip Bey beni çağırdı, ‘Ali Ağabey İhlas’taki pisliği temizleyelim gereken hazırlığı yap’ dedi. Ben de hazırlığa başladım, son aşamaya geldim. ‘Bekletelim’ talimatını verdi” dedi. İşte tam da bu dönemde Grossman, Ören’i ziyaret ediyordu.

EVRAK GELDİ: Bana İhlas’ın içinden bir evrak bilgisayar çıktısı olarak geldi. Mücahit Ören’den uydu kirası için teminat isteniyor. Ören ise şu talimatı veriyor, “Hiçbir yere bir kuruş teminat vermeyin. Zaten Ankara’yı ayağa kaldıracağımız gün çok yakın” diyor. Tarihi ise 13 Temmuz 2016. (Darbe girişiminden iki gün önce ) Ben bunu yazdım. Dava açıldı ve beraat ettim. Belge yanlış demediler, ‘Gizli belge’ dediler. Darbeye iki gün kala “Ankara’yı ayağa kaldıracağımız gün çok yakın” ne demek?

“TGRT’de program yapıyordum. İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adaylarını çağırdım. Enver Ören bana konuklarımın kim olduğunu sordu ve ‘O adamı herhalde çağırmamışsındır’ dedi. Kimi kastettiğini sorunca da ‘Kim olacak Tayyip Erdoğan’ dedi. Etik olarak herkesi çağırmak zorunda olduğumuzu anlattım. Bana ‘Bu iş çocuk oyuncağı değil. Huzuru mahşerde sorumluluğu var. Eğer bir kişi senin programında Erdoğan’a gönlü akıp seçimde oy verirse hem sen, hem ben hesabını veremeyiz. İman ile küfür mücadelesi bu… Onu kanalımda görmek istemiyorum’ dedi.”

Parayla tutulmuş iki tetikçi:Fuat Uğur ve Cem Küçük

“Türkiye’de yazı yazan Fuat Uğur, eski komünist. Daha sonra Çerkez milliyetçiliği yaptı, sonra da sıkı bir FETÖ’cü oldu. Karanlık bir adam. Cem Küçük ise Gülen’in Zonguldak ışık evlerinde yetişmiş bir çocuk. 17-25 Aralık sürecinden sonra bile FETÖ’cülere kol kola. Bana göre kripto FETÖ’cü… Gülen bana 17 ayrı dava açarken, Uğur ve Küçük’e bir tane açtı mı? Mücahit Ören’in darbeden iki önce “Ankara’yı ayağa kaldıracağımız gün çok yakın” mesajının ne anlama geldiğini açıklasınlar. İkisi de Ören tarafından parayla tutulmuş tetikçilerdir.”

Sözcü

Jurnalci.com