GüncelGündem

Sahipsiz hayvan sayısına karşı uzmanlar uyardı: Başa çıkılabilir olmaktan çıktı

Paylaş:
AA

Başıboş sokak köpekleri, halk sağlığını tehdit etmeye devam ediyor.

Türkiye’nin yıllardır çözülemeyen sorunlarının başında biri olan başıboş köpek problemi geliyor.

Vatandaşlarımıza saldıran hatta ölümlere sebep olan başıboş köpekler, giderek artan bir sorun haline geldi.

Yaşanan sorunların ardından çocuklar sokaklarda gönüllerince oynayamazken, meydana gelen olaylarda yüzlerce vatandaş ise hayatını kaybetti.

Birbirinden korkunç olaylar, başıboş köpekler nedeniyle gerçekleşen kazalar da yine ölüme davetiye çıkartıyor.

“Başa çıkılabilir olmaktan çıktı”

Konuya ilişkin açıklama Türk Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan’dan geldi.

Arslan, Türkiye’deki sahipsiz hayvanların sayısının şu andaki kabul edilebilir ve başa çıkılabilir olmaktan çıktığını söyledi.

“Sahipsiz hayvan” kavramı

Arslan, yaptığı açıklamada, öncelikle “sokak hayvanı” yerine “sahipsiz hayvan” kavramının kullanılması gerektiğini belirtti.

“Sadece insanlar için değil, hayvanlar için de sorun”

Bu coğrafyada insanların her zaman sokak ve mahallelerinde hayvan beslediğini vurgulayan Arslan, şöyle dedi:

Ancak şu andaki sayı artık kabul edilebilir ve başa çıkılabilir olmaktan çıktı. Bu durum sadece insanlar için değil, hayvanlar için de sorun. Trafik kazaları, hastalık ve açlık nedeniyle ölümler, hayvan refahına da aykırı bir durum.

Yani bu sorunu hayvanseverlik ya da hayvan sevmemek gibi duygulardan çıkarmalı, daha akılcı ve bilimsel yaklaşmalıyız.

“Uzun süreli projeleri gerektiriyor”

Birçok tarafı olan bu sorunun çözümünün de kısa vadede çok kolay olmadığını aktardan Arslan, şu ifadeleri kullandı:

Popülasyon giderek arttığı için çözümü de giderek karmaşık ve uzun süreli projeleri gerektiriyor.

Dünyada bu sorunu çözmüş olan ülkelere baktığımızda ya çok uzun soluklu uygulamalar yapıyorlar ya da uygulanması bizde mümkün olmayan çok radikal kararlar alıyorlar.

“Tek başına kısırlaştırma asla yeterli olamayacaktır”

Türkiye’de 9 Temmuz 2021’de revize edilen Hayvanları Koruma Kanunu’nun tam olarak uygulanması durumunda orta vadede yararları olabileceğini belirten Arslan, terk edilme engellenmedikçe, kaçak üretim, hayvan girişi ve satışı devam ettiği sürece tablonun giderek ağırlaşacağına dikkati çekti.

Bazı il ve ilçe belediyelerinde kanuni zorunluluk olmasına rağmen geçici bakımevi veya barınak bulunmadığını, kimi belediyelerin ise hayvanseverlerin baskısıyla sorunu çözdüğünü ifade den Arslan, şunları kaydetti:

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya nüfusunun yüzde 10’u kadar sahipsiz hayvan bulunmaktadır. Bu çıkarımın nedeni, bu canlıların yiyecek kaynağı olan insanların artıklarının ancak yüzde 10’una yetmesidir.

Bu tahmine göre ülkemizde yaklaşık 8 milyon sahipsiz hayvan bulunduğu söylenebilir. Ancak ülkemizde bugüne kadar hayvan sayısı konusunda ciddi bir çalışma yapılmamıştır.
Yine tahminlere göre şehir merkezlerinde bu rakamın yüzde 75’i kedi, yüzde 25’i köpek iken, kırsal alana geçildikçe bu oran tersine dönmektedir.

Bu kadar hayvan varken ve üreme hızı çok fazla olan kedi ve köpeklerde ülkemizde yapılan toplam kısırlaştırma sayısıyla bir sonuca ulaşmak mümkün görünmüyor.

Bilimsel çalışmalar bir bölgede 6 aylık sürede mevcut hayvanların yüzde 70’i kısırlaştırıldığı takdirde bile popülasyonun nüfusu ancak sabit kalmaktadır. Yani tek başına kısırlaştırma asla yeterli olamayacaktır.

ABD ve Avrupa’nın çoğunda sokakta değil barınakta

Sahipsiz hayvanlar sorununa ilişkin çeşitli ülkelerde farklı uygulamalar bulunduğunu dile getiren Arslan, Hindistan’da sahipsiz hayvanlarını öldürmenin cezasının 5 yıl hapis olduğunu, 2017’de Tayvan’ın barınaklarda öldürülmeleri yasakladığını, ABD ve Avrupa’daki ülkelerin çoğunda ise “sahipsiz” olarak tanımlanan hayvanların sokakta değil, barınaklarda tutulduğunu aktardı.

Barınaklarda tutulan hayvanlara bazı ülkelerde 15 gün-2 ay, kimi ülkelerde ise 7 gün içinde sahiplendirilemezlerse ötanazi uygulandığına dikkati çeken Arslan, şu şekilde konuştu:

Bu hayvanların oranı, yüzde 70-99 gibi bir aralıkta seyrediyor. ABD’de her yıl 3-4 milyon kedi ve köpek barınaklarda öldürülmektedir. Bunların 2,4 milyonunun (yüzde 80) sağlıklı, tedavi edilebilir ve evde yaşamaya uyum sağlayabilir nitelikte olduğu bildirilmektedir.

Avrupa’da, örneğin Belçika’da her yıl 10 bin kedi öldürülüyor (sokakta yaşayan kedilerin 3’te 1’i). Fransa’da her yıl barınaklarda kedilerin yüzde 80’i (yaklaşık 30 bin) öldürülüyor.

“Ülkemiz daha insani yöntemler uyguluyor”

Türk Veteriner Hekimler Birliği Başkanı Murat Arslan, Türkiye’de diğer ülkelerle kıyaslandığında daha insani bir yöntem uygulandığını, sahipsiz hayvanların kısırlaştırılıp kuduz için aşılandıktan sonra alındıkları yerlere bırakıldığını dile getirerek, şöyle konuştu:

Yapılan çalışmalarda ötanazinin çözüm olamayacağı, bu uygulamada genellikle insanlara yakın olanların yakalanabildiği, üreme yeteneği olan denetimsiz hayvanlara yer açıldığı ve daha fazla üredikleri bildirilmektedir.

Sonuç olarak, sorunun çözümü kolay değildir. Başta merkezi hükümet olmak üzere yerel yönetimler, meslek örgütleri ve STK’lerin içinde olduğu uzun süreli programlar uygulanarak, hayvan refahı ve sağlığı gözetilerek uygulamalar yapılmasına ihtiyaç vardır.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu