Selahattin Demirtaş ile HDP arasında gerginlik mi var? Grup Başkanvekili Beştaş yanıtladı
HDP Küme Başkanvekili Meral Danış Beştaş, yeni yasama devrine dair sorulara karşılık verdi. Gazeteduvar’a konuşan HDP’li Beştaş, parti ile eski HDP Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş ortasında gerginlik olduğu savlarına ait dikkat çeken kelamlar sarf etti.
“AVUKATLARIMIZ DEMİRTAŞ’I HER GÜN ZİYARET EDİYOR”
İki hafta evvel HDP küme başkanvekili ve bir vekilin Demirtaş’ı ziyaret ettiğine vurgu yapan Beştaş “Öncesinde eş genel liderimiz ziyaret etti. Her gün avukatlar ziyaret ediyor. Daima bir irtibatımız var. Selahattin Beyefendi evvelki periyot eş genel liderimiz, ben kendisiyle beş, altı yıl bir arada çalıştım. Bu mevzuda bilhassa bir sorun varmış, çelişki varmış üzere yaratılmak istenen bir tablo var. Bunun farkındayız. Bunu biz de görüyoruz. Söyleme biçimimiz farklı olabilir, kullandığımız sözler farklı olabilir, usulümüz farklı olabilir lakin HDP ile Selahattin Beyefendi ortasında bir ayrıştırma, çatıştırma, güya rahatsızlık var üzere yapılan değerlendirmelerin tümünün boş olduğunu, karşılığı olmadığını söyleyeyim” diye konuştu.
“BU SEÇİM PERİYODUNU DE KAPSAYACAK BİR İTTİFAK”
HDP’nin Emek ve Özgürlük İttifakı ile çalışmalarına da değinen Beştaş, “Meclis’te yeni devirde nasıl bir tablo göreceğiz? Seçim ittifakına dönüşecek mi bu birliktelik?” sorusuna da şu cevabı verdi;
“Bu seçim ittifakı diye yola çıkılan bir ittifak değil. Bu çaba etme ittifakı. Toplumsal hayatta inanılmaz bir rahatsızlık, öfke var. Farklı meslek kümelerinde, yaş kümelerinde, odalarda, sendikalarda bir bütün olarak toplumda bu iktidara karşı hoşnutsuzluk var. Buna karşı çaba etme gerekliliği ve muhtaçlığı da var. Biz bunu bu temelle kurduk. Doğal bu seçim periyodunu de kapsayacak bir ittifak. Seçim sonrasını da kapsayacak bir ittifak olduğu için seçim hiç yoktur deme durumunda değiliz. Bu ileride tartışılacaktır. İttifakın bu biçimde hudutlu kalmaması tarafında bütün bileşenlerin iradesi var. Bu kapsama alanı genişleyecek. Emek ve Özgürlük İttifakı büyük bir umut yarattı ve özgürlük yürüyüşü başladı. Bu seçeneğin giderek güçleneceğini söyleyebilirim. Bu güçlü seçenek Meclis’e de yansıyacak.”
