Selin Şekerci, başrol olduğu filmin galasında gözyaşlarına hakim olamadı
Orchestra Content’in üretimini üstlendiği, Çağan Irmak’ın yazıp yönettiği ‘Sevda Mecburi İstikamet’in galası dün akşam Levent’teki bir alışveriş merkezinde yapıldı. Konukları 70’lerden günümüze uzanan bir dekorla karşılayan ‘Sevda Mecburi İstikamet’in gala gecesi unutulmayacak anlara sahne oldu. Periyodu yansıtan, ihtimamla seçilmiş aksesuarlar, ihtişamlı perde ve aynalar, figüran gazeteciler ve müzikleriyle yeni yıla damgasını vurdu.
DEMET AKBAĞ GALAYA KATILAMADI
Geçirdiği diz ameliyatı sebebiyle akşam galaya katılamayacak olan Demet Akbağ ise gündüz saatlerinde takımı tebrik etmeye geldi. İzleme öncesi basının sorularını yanıtlayan sinema takımı heyecanlarını lisana getirdi.
YÖNTEM: ÇOK HOŞ BİR BİRLİKTELİK YAŞADIK
Filmin başrol oyuncusu Selçuk Prosedür, “Çağan bir senaryo yazmış ve ‘ben bunu yöneteceğim’ dedi. Senaryoyu bize yolladı biz de okuduk ve oynarız dedik çok hoş bir birliktelik yaşadık. Bu sinemanın tepkisini natürel ki halkımız verecek ancak güzel ki bu türlü bir senaryo yazmış güzel ki bu türlü bir yoldan yola çıkmış o yüzden hepimiz bu sinemada birlikte olmaktan ötürü çok mutluyuz” dedi.
SELİN ŞEKERCİ GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI
Törende duygusal anlar yaşayan sinemanın bayan başrol oyuncusu Selin Şekerci ise “Öncelikle Çağan Hoca’ma çok teşekkür ediyorum. Bu türlü bir role beni layık gördüğü için. Çok memnun bir set geçirdim, oyunculukla tekrar barıştığım, düzgün ki bu işi yapıyorum dediğim bir set yaşadım. Sinemamız bir farkındalık sineması değil biz yalnızca gerçek olanı anlatmaya çalışıyoruz. Umarım hepiniz o gerçeği en olumlu formuyla görürsünüz, çok teşekkür ediyoruz” sözlerini kullandı.
ÇAĞAN IRMAK: HEPİMİZE ŞİFA OLACAK BİR SİNEMA OLDU
Galada konuşan Çağan Irmak ise şu sözleri kullandı: “Dört yıl sonra birinci kez bir sinemamı perdede göreceğim için çok heyecanlıyım. Bizim için çok özel bir sinema oldu. Bütün oyuncu arkadaşlarımın, teknik grubun ve üretimcimiz Mine Şengöz’ün eline emeğine sıhhat. Her şey aslında bir kıvılcımla başladı. Sedef bir gün beni aradı ve ‘Bizim ‘özel’ dediğimiz beşerlerle ilgili bir sinema yapmayı düşünmez misin?’ dedi. Ben de dedim ki bunu bir dram gereci olarak kullanmak istemiyorum ve ortaya bu hoş kokteyl çıktı. İçimi çok hoş çok lezzetli bir şey olduğunu hissediyorum. Vakit zaman içinde acı katmanlar barındıran lakin sonunda hepinize şifa olacak bir sinema, umarım o denli olur. Benim için en değerli şey dramatik bir aykırılık yaratmaktı. Bir tarafta yalnızca gerçekle yaşayan bir kız öte yanda palavralar söylemek zorunda bırakılmış oyuncu bir baba. Bu dramatik çatışmadan yola çıktık ve su aktı yolunu buldu.”
İşte sinemanın galasından kareler…
