Şengen bölgesinde skandal: Yüz binlerce göçmene çalışma vizesi satmışlar
Orta Avrupa ülkesi Polonya’da gelecek ay yapılacak seçimlerden evvel büyük bir tartışma alevlendi… Seçim kampanyasında partilerin gündeminde olan mülteci sorunu devam ederken, hükümetin yasa dışı göçmenlerin ülkeye ve hasebiyle da Avrupa içinde serbestçe gezmesine müsaade verdiğine dair argümanlar ortalığı karıştırdı.
Muhalefet partileri evvelki gün, ülkeye giriş yapan mültecilere gerekli denetim ve tedbirler yapılmadan çalışma vizesi verildiğini argüman etti. Muhalif siyasetçi Tomasz Grodzki katıldığı bir televizyon programında, “Bu durum ülkemizin sorumlu ve demokratik bir ülke olduğu imajına ziyan veriyor ve güvenliğimizi tehdit ediyor. Münasebetiyle bu bahiste ayrıntılı bir açıklama yapılmalı” dedi.
Polonya Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yayınlayarak olayla ilgili soruşturma başlatıldığını belirtti. Yapılan açıklamada, çalışma vizesi verilirken birtakım düzensizliklerin tespit edildiği de vurgulandı.
Dışişleri Bakanlığı, Polonya’nın bütün diplomatik temsilciliklerinin denetlemeye tabi tutulacağını belirtti.
DIŞİŞLERİ BAKANI HASTANEYE KALDIRILDI
Ülkede bunlar yaşanırken, vize skandalına karıştığı teziyle vazifeden alınan Dışişleri Bakanı Yardımcısı Piotr Wawrzyk’ın hastaneye kaldırıldığı duyuruldu. Skandalın patlak vermesinden sonra Varşova’da bir hastaneye kaldırılan Wawrzyk hakkında Almanya’nın çok okunan gazetelerinden Bild dikkat cazip bir iddiayı ortaya attı.
Bild gazetesi Wawrzyk’ın intihara teşebbüs ettiğini ve bu yüzden hastaneye kaldırıldığını öne sürdü.
350 BİN VİZENİN SATILDIĞI ARGÜMAN EDİLDİ
Son yıllarda Almanya’nın göçmen siyasetlerini eleştiren Polonya’yı yerden yere vuran ve ikiyüzlülükle suçlayan Bild gazetesi, “350 bin çalışma vizesi mi satıldı? Yolsuzluk. Polonya hükümeti kaçakçılık kuşkusu altında. Dışişleri Bakanı Yardımcısı intihar teşebbüsü sonrasında hastaneye kaldırıldı” tabirlerine yer verdi.
Haberde, “Haberlere nazaran Polonya’nın büyükelçilikleri ve konsoloslukları yüz binlerce mülteciye çalışma vizesi satmış ve böylece Avrupa Birliği’ne terör tehdidini getirmiş. Varşova hükümeti yıllardır bu hususta AB’yi suçluyordu” denildi.
