Sivas Katliamı’nın 30. yılında denize karanfil bıraktılar

Konak Kent Kurulu, Sivas Katliamı’nın 30. yıl dönümünde katliamda hayatını kaybedenleri andı. Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde yapılan basın açıklamasına Konak Kent Kurulu Lideri Hamit Mumcu, Konak Belediye Lider Yardımcısı Anıl Feroğlu, İzmir Tabip Odası Lideri Süleyman Kaynak ve çok sayıda STK ve parti yöneticisi ile üyeleri katıldı.

“YAŞATMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Konak Belediye Lider Yardımcısı Anıl Feroğlu, şunları söyledi;

*O gün yitirilen canlarımız yalnızca bu ülkenin hoşluğundan öteki hiçbir şey istemediler. İçlerinde şairler, müellifler, aydınlar, gazeteciler vardı. O günden bugüne kalan birkaç görüntü kesitinde ve birkaç fotoğrafta da her gün izliyoruz toplumsal medyada görüyorsunuz.

*Yakın, yakın diye haydut işleri devlet o gün orada izledi, müdahale etmedi. Söylenecek hiçbir hoş kelam yok. İçimiz acıyor. Allah ailelerine, hayatta olan aile bireylerine, yakınlarına, bizlere, o olaya şahit olan herkese sabır versin diliyorum.

*Biz bu olayı anmaya, Madımak’ı anmaya, yaşatmaya, hocalarımızı yaşatmaya, onların bedellerini yaşatmaya, güçlenerek, birleşerek, her gün daha da çok büyüyerek devam edeceğiz. Hiçbir vakit aydınlık, karanlığın karşısında sönmeyecek.

*Hiçbir vakit aydınlık bu niyetin karşılığına boyun eğmeyecek. Hiçbir vakit laiklik bu ülkenin temellerinden biri olmasından kaynaklı hiçbir vakit vazgeçmeyeceğiz laiklikten.

“CUMHURİYET REJİMİNE YÖNELİK BİR KALKIŞMAYDI”

Feroğlu’nun akabinde babası Şair Muharrir Metin Altınok’u Sivas Katliamı’nda kaybeden eski CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altınok, yaşanan olayı bir kalkışma olarak nitelendirerek şunları söyledi:

*O gün otuz yıl evvel Sivas’ta çok büyük bir kalkışma yaşandı bu kalkışma elbette geçmişten güç alan çok öncesinden muaviyeden bu yana Çorum’dan, Maraş’tan el alan Alevi toplumunu direkt ve açıkça maksat alan bir kalkışmaydı.

*Ama bu gaye alışın ardında Alevi toplumunun bilgiye, Anadolu’nun kültürel zenginliklerine, beşere, düzgünlüğe gönül vermiş bir toplum olması yatıyordu. Tıpkı vakitte Sivas bir aydın katliamıydı.

*Açıktan aydınlanma ihtilallerine, cumhuriyet rejimine yönelik bir kalkışmaydı. Sivas’ta Cumhuriyet’in kurulduğu yerde birinci kere cüretle, yüksek sesle ‘Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak. Kahrolsun laiklik, yaşasın şeriat’ çığlıklarıyla aydınları ve aydınlatan insanları ateşe veren olduğu bir katliamdı.

*Aynı vakitte bir çocuk katliamıydı. On bir yaşındaki Koray Kaya’yı ve birçoklarının yaşı çok genç olan sayısız tiyatrocumuzu, gencimizi, temas periyot aşçımızı maksat alan bir kalkışmaydı. Ve kesin büyük bir adaletsizlikle otuz yıldır baş başa bırakıldığımız bir kalkışmaydı.

*O gün Sivas’ın katliamın gerisinden gelen adaletsizliğin mahkeme sürecinde sanıkları değil de mağdur yakınlarını kaybetmiş aileleri gaye alan yaklaşımla avukat dövenler, yerlerde sürükleyenler, bizlere saldıranlar yeniden onlardı.

*Yine mahkeme salonlarında şeriat çığlıkları vardı. Ve oradan güçlenerek adımını iktidara atanlar, tarikatlarla, cemaatlerle, el ele tutuşarak takımlaşma hareketini başlatanlar, eğitim içini boşaltanlar sistemli bir formda cumhuriyetin içini boşaltanlar demokrasiye karşı, rejime karşı açıktan gün günden güçlendikçe el yükselten bir ideolojik yaklaşım işte bizi bugünün karanlığına kadar taşıyan bir yaklaşım karşımızda duruyor.

*Sivas’ın adaletsizliği bugünün karanlığının mimarıdır. Belleksiz bir toplum yaratılmak için son derece ihtimam gösterilir. Medya kısıtlanır, yasaklanır. Hatta geçmişte gazetecilerin, konuşanların, aydınların öldürülerek susturulduğu, geleneğin yerini bugün tutuklamalar alır.

“HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN ORTAYA ÇIKTIĞI BİR TRAJEDİDİR”

Grup ismine basın açıklamasını ise Konak Kent Kurulu Lideri Hamit Mumcu okudu. Mumcu açıklamada şunları söyledi:

*Otuz yıldır adalet istiyoruz. Bugün Türkiye tarihinin kara bir günü olan 2 Temmuz Madımak Katliamı’nın yıl dönümünü anarken derin bir hüzün ve öfke içindeyiz.

*Otuz yıl evvel Sivas Madımak Oteli’nde yaşanan dehşet verici olayda ortalarında yazanların, sanatkarların ve niyet insanlarının da bulunduğu otuz üç canımızı kaybettik. Bugün onları anmak ve adalet talebimizi yüksek sesle lisana getirmek için buradayız.

*Madımak Katliamı hoşgörüsüzlüğün ve karanın zalimce ortaya çıktığı bir trajedidir. Kültür ve fikir dünyasının seçkin isimlerine yapılan bu taarruz insanlık onuruna karşı işlenen bir cürümdür.

*Bugün o karanlık günün üzerinden yıllar geçmiş olmasına karşın hala adalet sağlanamamıştır. Bu acı olayın sorumluları cezalandırılmadıkları sürece yaralarımız hiçbir vakit tam olarak sarılamayacaktır.

*Ancak bu katliamın çözümsüzlüğe mahkum edilen yargı süreci de vakit aşımına bürünmek üzere Madımak’ta yaşananlar insanlığa karşı işlenen kabahatler kapsamında değerlendirilmediği için otuzuncu yılında göz önünde olan olmayan bütün hatalılar vakit aşımıyla birlikte kanun önünde hiçbir sorumlulukları yokmuş üzere aktaracaklardır.

*Bu cezasızlık benzeri hatalarının işlenmesinin önündeki caydırıcı etkenleri de ortadan kaldırıp yeni katliama yürek verecektir. Sürecin en başından beri suçluları koruyanlar, azmettirenleri gizleyenler, tüzel fonksiyonsuz kılanlar failleri affedenler vakit aşımı kalkanına sığınmaları için çabalayanlar elhasıl bu katliamı atlayanlar da en az katiller kadar hatalıdır.

*Bu insanlık ayıbının tozlu raflara kaldırılmasına asla müsaade vermeyeceğiz. Bugün Madımak Katliamı’nın yıl dönümünde hayatını kaybedenleri hürmetle anıyorum. Onların mücadeleci ruhunu yaşatmak için daima birlikte unutturmayacağımızı haykırıyoruz.

DENİZE KARANFİL BIRAKTILAR

Grup anma aktifliğini basın açıklamasının akabinde Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinden kıyıya çıkarak denize katliamda hayatını kaybedenler ismine karanfil bırakarak sonlandırdı. (ANKA)