Tahkim Şurası
Osmanlı’nın ikinci padişahı Orhan Gazi’ye ilişkin “Adaletin en berbatı, geç tecelli edenidir. Sonunda karar isabetli olsa da geciken adalet zulümdür” kelamı yaklaşık 700 sene evvel, güya bugünkü tahkim heyetleri için söylenmiş.
Ya da… Orhan Gazi’den beri kamu vicdanı manasında adalet tesis etmeyi hala becerememişiz!
Ülkemizde iki tahkim konseyi var. Biri ‘kağıt üzerinde özerk’ futbola ilişkin. Öteki (güya özerk) öbür 66 federasyona ilişkin. 5’i hukukçu 7 bireyden oluşan bir şura. 7 kişinin haftada bir gün birkaç saat kendi profesyonel işlerinden vakit ayırarak toplanıp, rastgele bir yargı merciine dahi taşınamayacak kesin kararlar vermesi, anayasal hak manasında ne kadar gerçek olur? Bu durum, kulüplerin ve spor adamlarının disiplin hukuku uygulamaları ve kararları açısından anayasal teminat altında olmadıklarını göstermekle birlikte, anayasal haklarının hukuk sistemince de tanınmadığının göstergesi…
Bu açıdan bakarsak, çağdaş hukuk sisteminde anayasanın üstünlüğü ve bağlayıcılığı unsurları nerede, merak ediyorum. Son anayasa değişikliğinde, sporda zarurî tahkim koşulunun getirilmesine münasebet olarak “Sportif ihtilafların hızla ve yargı kontrolüne tabi olmaksınız kesin olarak tahlile kavuşturulması amaçlanmıştır” denilse de, uygulamada durum bu mu?
Tabii ki hayır. Zira, tekraren tahkime giden belgelerin dönem bitip ligler onaylandıktan sonra karara bağlandığına şahit oldum. Bu yüzden, bir gün başları o denli bir kedere girecek ki, ligler tescil edilemeyecek!
Çözüm için hemen her federasyonun kendi bünyesinde oluşturacağı tahkim konseyi ve uzman zaruriliği sistemini getirmek kural.
Kartal’ın durumu
Yaklaşık 3 ay evvel en deneyimli basketbol hakemlerinden Erşan Kartal’ın lisansı, Bursaspor Lideri’nin araması ile başlayıp devamında sertleşen konuşma nedeni ile kamu vicdanının kabul edemediği halde iptal edildi. Profesyonel olan Kartal, bu kararla işsiz ve gelirsiz kaldı. 40 küsür yaşına kadar zirve tepe kullanılan bu başarılı hakem bir günde adeta kapının önüne konuldu.
Bilmem haberiniz var mı, sayın tahkim üyeleri? Mağdur bir insan her gününü sizlerin lütfedip vereceğiniz kararı beklemekle geçiriyor. Hayatına yine form verebilmek için.
Herkesten zerre kadar empati yapmasını bekliyoruz, lütuf değil!
Kuralları biliyorlar mı?
Kurul üyesi Danıştay 10. Daire Lideri, Yargıtay üyesi bir hakim ya da bakanlığın işçi genel müdürü; tahkime gidilmesine husus olan FIBA oyun kuralları 44. hususundaki ‘Düzeltilebilir hatalar’ unsurunu yorumlayabilir mi? Ya da buz hokeyinin rastgele bir kuralını bilirler mi? 30 yıldır işin içindeyim, hala kuralları yorumlarken kusur yapmamak için tekrar tekrar okuyup, bilen arkadaşlarımla saatlerce tartışıyorum! Mevzunun uzmanı olmayan tahkim heyeti üyesi hukukçular, asıl misyonlu oldukları Yargıtay, Danıştay yahut çeşitli mahkemelerde karar verirken uzmana başvuruyorlar ancak mevzu spor olunca ‘bir bilen’ olarak ‘değiştirilemez’ kararlar veriyorlar.
Sizce de ortada bir abukluk yok mu?
Fatih Söylemezoğlu
