TBMM’de Ekrem İmamoğlu tartışması

TBMM Genel Konseyinde, 2023 Yılı Merkezi İdare Bütçe Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri sırasında açıklanan İmamoğlu hakkındaki mahkeme kararına ait, küme başkanvekilleri yerlerinden kelam aldı.

CHP Küme Başkanvekili Özel, Yüksek Seçim Şurası (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle açılan davada İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün mahpus cezası ile siyasi yasak getirildiğini, istinaf ve Yargıtay evresi bulunduğunu söyledi.

Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri iken Siirt’te okuduğu bir şiirden ötürü misyondan alındığını ve büyük bir mağduriyet yaşadığını tabir etti.

CHP’nin bu siyasi yasağın kaldırılması için AKP ile Mecliste Anayasa’yı değiştirdiğini, artık tarihi bir çelişki olduğunu kaydeden Özel şöyle devam etti:

“Elbette ne boyun eğeceğiz ne boyun eğdireceğiz ne tehdit edeceğiz. Ancak CHP olarak her tabanda uğraş edeceğiz. Bir gerçek var, FETÖ yargılamalar sırasında 12 Eylül’ü aratıyordu, sizin de FETÖ’nün metotlarını aratmadığınız söylenemez. Bu kadar açık kumpaslar, bu kadar 2 sefer 2, 4 edecek bir gerçekliği, Ağrı Dağı üzere bir gerçekliği görmemek, okuduğunu anlamamak, kelamı bağlamından kopararak ‘Heyet halinde vazife yapıyorlar, ceza veririz, men veririz.’ diye, ‘Onlara hakaret etti.’ diye Süleyman Soylu ile polemiği YSK’nin üzerine almak, bunlar tarih önünde verebileceğiniz karşılıklar değil. Biz tarih önünde direniriz, haklılığımızı anlatırız, nasıl 13 bin oydan 860 bin oy farka millet kendi iradesini baş tacı değil alaşağı yapanları alaşağı ettiyse, günü gelir, bu millet sandığa masraf, bu haksızlığa, bu vicdansızlığa, bu kumpasçılığa karşılığını verir.

Ama siz geldiniz 20 yıl evvel bu mağduriyetleri anlatarak bu milletin insafına, irfanına, vicdanına sığındınız; artık, irfansız, vicdansız ve insafsız bir formda size yapılanın mislini, hem de o denli birtakım odaklar değil, bile işleye, planlaya tasarlaya, saraydan milimetrik planlarla yöneterek bu hale getiriyorsunuz. Zulmünüz artsın ki sonunuz gelsin. Zulmünüz çok oldu, sonunuz yakındır.”

“HALK EGEMENLİĞİ RAFA KALDIRILMIŞTIR”

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, herkesin karar beklediği bir süreç olduğunu belirterek “Aslında adil bir karar da beklemiyorduk lakin alınan bu yargı kararıyla halk egemenliği prensibi, iktidar tarafından görüyoruz ki rafa kaldırılmıştır. Bugün yalnızca sayın İmamoğlu’na oy verenlerin yahut İstanbulluların değil, aslında tüm vatandaşlarımızın hakkı ve hukuku çiğnenmiştir. Hak bilmez, hukuk tanımaz bu sisteme önümüzdeki birinci seçimde de son verileceği herkes tarafından güzel bilinmelidir. Orta yerde bir mağduriyet kelam hususudur.” değerlendirmesinde bulundu.

Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu türlü bir mahkeme kararıyla siyasi haklarının elinden alındığını tabir ederek seçim arifesinde, süreci şaibeli hale getirecek mahkeme kararlarına karşı olduklarını söyledi.

İstinaf ve temyiz yolu olduğunu bildiklerini anlatan Dervişoğlu, “Ama bu karar yargıda vesayetin devam ettiğinin bir kanıtı olarak demokrasi ve hukuk tarihimize geçecektir. Kararın mağdur etmeye çalıştığı insanların ne olacağı önümüzdeki süreç içerisinde de görülecektir.” diye konuştu.

“HALKIN İRADESİNE YÖNELİK ÇOK AÇIK BİR MÜDAHALE”

HDP Küme Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, kendisinin İstanbul milletvekili olduğunu anımsatarak mahkeme kararıyla ilgili şunları söyledi:

“Bugün mahkemede verilmiş olan hukuksuz, yargı sistemiyle alakası olmayan, büsbütün demokratik siyasete ve halkın iradesine yönelik çok açık bir müdahale ve atak olan bir karardır. Türkiye’de aslında yargı sisteminin ne kadar bağımlı ve taraflı olduğunu gösteren, yargı düzeneğinin yürütmenin tahakkümü altında hareket etmek zorunda bırakıldığı bir devri yaşadığımızı gösteren çok değerli bir örnek karar olmuştur. Aslında İstanbul halkının iradesi açıkça çiğnenmiştir, İstanbul halkının iradesi açıkça yok sayılmaktadır ve demokratik siyasete çok açık bir müdahaledir.”

Oluç, siyasi yasaklar kime ya da hangi partiye getirilirse getirilsen kabul etmediklerini, kararı muhakkak tanımadıklarını, kabul etmeyeceklerini belirtti.

“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN DURUMUNDAN BAŞKA BİR MESELEDİR”

AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, İmamoğlu ve davaya ilgili yapılan değerlendirmelere şöyle karşılık verdi:

“Anayasamızın 138. unsuruna nazaran, görülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisinde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz yahut rastgele bir beyanda bulunulamaz. Münasebetiyle burada kuvvetler ayrılığı prensibine nazaran yasama, yürütme ve yargı erkleri birbirinden başkadır. Bağımsız ve tarafsız yargı kendi kararını verir. Bu kararı veren Türkiye Cumhuriyeti devletinin yargı organlarıdır.”

Akbaşoğlu, kararın istinaf ve Yargıtay yolunun açık olduğunu işaret ederek bunun dışındaki değerlendirmeleri hakikat bulmadıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın misal bir süreci yaşadığına dair değerlendirmeler üzerine Akbaşoğlu şunları kaydetti:

“Cumhurbaşkanımıza, Genel Liderimize yapılan atıflarla ilgili şunu söz etmek isterim ki; Siirt’te okuduğu bir şiirle ilişkilendirilerek değerlendirmeler yapıldı. Bu, Ulusal Eğitim Bakanlığının yayımlamış olduğu kitaplardaki Ziya Gökalp’in bir şiirinin okunması münasebetiyle bir dava görülmüştü, bu başka bir sıkıntıdır. Bununla ilgili ilişkilendirilmesi de gerçek değildir ve sayın İmamoğlu’nun YSK üyelerine hakaret ettiği teziyle ilgili yapılan yargılamada bir karar verilmiştir, bunun kanun yolları açıktır. Bu mevzuyla ilgili yasama meclisinde görüşme yapılamayacağını da söz etmek istiyorum.”

Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç ise “Henüz katılaşmış bir karar olmadığı açık, bütün milletvekillerimiz de, Küme Başkanvekillerimiz de Anayasa, Anayasa 138. maddeyi biliyorlar. Burada siyasi kıymetlendirme yaptı arkadaşlar.” dedi. (AA)