GüncelGündem

Tepki çeken Cumhurbaşkanlığı kararnamesini uzmanlar değerlendirdi: ‘Yapamıyorlarsa istifa etmeleri gerekiyor’

Paylaş:

Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş depreminin ardından olağan üstü hal kapsamında geçen günlerde yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi büyük tepki çekti. Kararname uyarınca deprem bölgelerinde meraların ve ormanların imara açılabilmesi büyük tartışma yarattı. Tek tartışma noktası bu olmadı. 3 uzman Halktv.com.tr’ye A’dan Z’ye kararnameyi değerlendirdi. Uzmanlar kararnamede gelecekte yaratacak en büyük tehlikenin şehir planlaması olmadan yapılmak istenen kentler olduğu görüşünde. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Esin Köymen “Şimdiye kadar bu hükümetin deprem sürecinde müdahale konusunda ne kadar yetersiz olduklarını hepimiz gördük. Hiç olmazsa bundan sonra daha temkinli olmalarını beklerdik ama bu kararnameyle gördük ki ‘yine benim dediğim olur’ şeklinde iş devam ediyor ne yazık ki. Bunun önüne geçmek gerekiyor. Bu hükümetin yapamıyorlarsa da istifa etmesi gerekiyor” dedi.

Uzmanlar sorularımızı şöyle yanıtladı:

‘İmar planlama süreci devre dışı’

TMMOB Şehir Plancıları Odası Başkanı Gencay Serter:

  • Kararname ne anlama geliyor? Deprem bölgesinde ormanlar ve meralar imara açılabilir mi?

Bu kararname konut ihtiyacının karşılanması için hızlıca çıkartılmış bir kararname. Aslında orman ve meralardan öte her türlü bu kullanımlarda tescil değişikliğine gidebileceğini ve resen yapılabileceğini söylüyor. Evet, meralar ve ormanların imara açılabileceğini söylüyor. Ancak onun dışında bir şey daha söylüyor ki o bizim mesleğimiz açısından çok daha önemli. Bu alanlarda imar planlama süreci tamamen devre dışı bırakılıyor.

Şöyle zemin açısından uygunluk varsa üzerine bir vaziyet planı ve bu vaziyet planına bağlı olarak ruhsatlandırma süreci oluyor. Bu demek oluyor ki buralarda imar planlarına gerek olmaksızın bu alanlarda yapılaşmanın önü açılıyor. Bizim başından beri savunduğumuz şey şu: Vatandaşlarımızın konut ihtiyacı çok elzem. Herkes gibi meslek odası olarak vatandaşlarımızın konut ihtiyacına bir an önce kavuşmalarını isteriz. Ama kent inşa etmek demek konut inşa etmek demek değil. Orada insanların istihdam olanaklarını sağlayacak ticaretiyle, sanayisiyle, sağlık tesisleriyle, kır kent bütünlüğüyle bu alanlarda bütüncül planlamalar, kent ölçeğinden başlayan planlar yapılmadığı sürece bu tür parçacı yaklaşımlarla günün sonunda uzun vadede çok daha sıkıntı yaşayacağımız sonuçlar elde edebiliriz.

‘Yapılaşmanın önü açılıyor’

  • Kararname uygulanırsa şehir planlama açısından nasıl sonuçlar doğurur?

Şuan bu kurgu içerisinde şehir planlama mesleği yok. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kendisinin imar planlama süreçlerini tarif ettiği kanun ve yönetmelikler var. Bu planlama sürecini buradan çıkarttığınız zaman hem mesleğin temel ilkeleri doğrultusunda bütüncül bir değerlendirme olanağınız kalmıyor. Hem de bu yönetmelik ve kanunlarda yazan minimum gereklilikleri de yapmadan sadece basit bir kentsel tasarım vaziyet planıyla yapılaşmanın önü açılıyor.

‘Yatakhane kentler haline gelir’

  • Nasıl yapılmalıydı?

Daha görece yıkımın az olduğu kentler de oldu, bütün olarak kaybettiğimiz kentler de oldu. Bütün olarak kaybettiğimiz kentlerde eğer bu yıkım kent ölçeğindeyse sorunun tespitin, olanaklara ve çözüme de kent ölçeğinde başlamak lazım ve bu ölçekten bakmak lazım. Bu anlamda biz başından beri tümden yıkım yaşamış kentlerimizde bütüncül ölçekte kent planlamasıyla başlanılması gerektiğini ısrarla vurguladık. Şu anda kentin, kent hayatının sadece bir parçası olan konuttan başlanıyor. Orada yaşayan insanların istihdam olanaklarını da sağlayamadığınız zaman oralar birer kentten kopuk banliyö, yatakhane kentler haline gelecek.

‘AFAD plan yaptırır yetkisi var’

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Esin Köymen:

  • Kararnameyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kararnamenin kendisine bakıldığında afet nedeniyle AFAD’a, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na plan bile yapmadan verilen bir yetki var.

  • AFAD şehir planlaması mı yapacak?

‘Yaptırır’ diyor. Yani a firmasını, b firmasını çağırıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanacak planların altlıklarını AFAD üzerinden yaptırabileceğini söylüyor.

  • Bu nasıl sonuçlar doğurur?

AFAD’ı biraz yeni yerleşim yerlerini tespit edebilen, işte bu alanlarda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’yla bilgi alışverişinde bulunan, bu belirlemeleri yaparken de orman ve mera alanı olarak da AFAD diyebilir ki ‘en güzel yer, en sağlam zemin şu orman alanıdır, yapılaşmaya açabiliriz’ der. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da bunun üzerinden bir planlama sürecine girer. ‘Bakanlık doğrudan orada uygulama yapar’ diyor. Uygulama yapabilmesi için bir imar planı olması gerekiyor. Bunun altlığı olan zemin raporlarından bahsediyor. Jeolojik etütlerden bahsediyor, bunlar yapılır ve bunlara göre zemin yapısına göre de doğrudan doğruya plan olmaksızın bir yerde yapı ruhsatı verilmesinden bahsediyor. Bir kere plan olmayan bir yerde bir yapı ruhsatı düzenlenmesi mümkün değil. Bakanlık ruhsat düzenleyecek ama imar planları demek ki sonradan yapılacak.

‘Ders çıkarmak gerekiyor’

  • Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Afetlerden gerçekten ders almak gerekiyor. Bilime kulağını kapadığın zaman ya da meslek odalarının bu bilimsel çalışmaları ve teknik raporlarına gözünü kapadığın zaman hiç kimseye faydası olmuyor. Bunu yöneticilerin anlaması gerekiyor. Bu son derece önemli ama bu kararı verenler ‘yine bir musibet geldi başımıza. İşte bunu da şurada orman, burada mera alanına yapılaşmaya açalım’ diyor. Sonra ne olacak? Böyle bir planlama çalışması olmaz. Bu bir bilimsel çalışma değil. Şimdiye kadar deprem sürecinde de aslında bu hükümetin müdahalede ne kadar yetersiz oldukları hepimizin gözü önünde oldu. Hiç olmazsa bundan sonra daha temkinli olmalarını beklerdik ama bu kararname gördük ki yine benim dediğim olur şeklinde iş devam ediyor ne yazık ki. Bunun önüne geçmek gerekiyor. Yapamıyorlarsa da istifa etmesi gerekiyor gerekir bu hükümetin.

‘En değerli alanlar’

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik:

  • Kararnamenin ormanlar ve meralar açısından tehlikesi nedir?

Kararname aslında 2018 yılında, 6831 sayılı orman kanununa ek olarak çıkarılan 16.maddenin Olağanüstü Hal kapsamında bir uygulaması.

Bu tür alanların orman dışına çıkarılmasında işlemler, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri tarafından ilgili Orman Bölge Müdürlüğünden talepte bulunmasıyla başlamakta. Olağanüstü Hal kapsamında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından resen yapılabiliyor.

O nedenle burada, biyolojik çeşitlilik açısından önem taşıyan alanların da orman rejimi dışına çıkarılması ve yapılaşmaya açılması büyük bir risk olarak değerlendirilebilir. Söz konusu bu alanlar aslında biyolojik çeşitlilik açısından en değerli alanlar olup muhafazasında yarar olan alanlar.

‘Doğru değil’

Bu kararnamene ile depremden sonra akla ilk ormanların gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ormanların en ucuz kaynak olarak değerlendirilmesi uzun vadede daha büyük sorunların çıkmasına neden olabilir. Çünkü bu türden taşlık, kayalık olarak nitelendirilen orman alanlarının biyolojik çeşitlilik açısından önemli olması yanında sel ve taşkınları önleme, suyu ve toprağı muhafaza etme özellikleri de var. Ayrıca 10 ili kapsayan deprem bölgesinde 35 civarında Önemli Doğa Alanı var. O nedenle akla ilk orman alanlarının gelmesi doğru değil.

‘Yanlış sonuçlara neden olacağı endişesi taşıyorum’

  • Bu kararname uygulanırsa ormanlar adına nasıl bir sonuç doğurur?

Elbette, uzun vadede orman alanlarında parçalanma, ormanların ekosistem hizmetleri ile su ve toprak muhafazasında aksama meydana gelebilecektir.

  • Bakanlığa böyle bir yetki verilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bilimsel temele dayanmayan ve arkasında bağımsız bir bilimsel raporun olmadığı uygulamaların yaşanan sorunlardan sonra başka sorunların yaşanmasına neden olacağı açık.

Alınan bu kararların arkasında bilimsel raporlar var mıdır? Bilmiyorum. Ancak, çok kısa zamanda böyle bir kararın alınması, hızlıca uygulamaya konması ve alanın yönetiminden sorumlu olan Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Orman Genel Müdürlüğü’nden izin almadan kararların verilecek olmasının yanlış sonuçlara neden olacağı endişesi taşımaktayım. Dilerim bu konuda yapaylaşmış ve insan müdahalesi görmüş alanlar tercih edilir ve biyolojik çeşitlilik, toprak ve su muhafazası açısından değerli alanlar kapsam dışı tutulur.

‘Ormanlar doğal halleriyle korunmalı’

  • Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Türkiye; temiz-tatlı içme suyunun temel kaynağı olan ormanlar ve su açısından zengin bir ülke değildir. O nedenle, orman alanlarımız üzerinde ağaç olsun ya da olmasın doğal halleriyle korunmalı ve gelecek kuşaklara aktarılmalıdır.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu