Ekonomi

Truss neşteri vuracak: ‘Finans şehri’ Londra’yı sarsacak plan

Paylaş:

Başta enerji ve yaşam maliyetlerindeki artış olmak üzere derin ekonomik sıkıntıların gölgesinde koltuğuna oturan İngiltere’nin çiçeği burnunda Başbakanı Lizz Truss’ın, yapacağı yeni düzenlemelerle Londra’ya “küresel finans merkezi” statüsünü kaybettirmesinden korkuluyor. Bu kaygıların başlıca nedenini, Truss’ın Londra’nın üç büyük düzenleyicisini (Financial Conduct Authority (FCA), İhtiyati Düzenleme Otoritesi (PRA) ve Ödeme Hizmetleri Düzenleyicisi (PSR) birleştirme isteği oluşturuyor. Ayrıca Truss’ın, İngiltere Merkez Bankası’nın yetkilerini başbakanlığı döneminde gözden geçireceğine yönelik söylemleri de, bir başka endişe kaynağı.

Rakipleri karşısında geriledi

İngiltere’nin önde gelen finansal hizmetler lobi grubu TheCityUK, bugün yayınladığı raporla Londra’nın küresel finans merkezi statüsünü kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu konusunda hükümeti uyardı. Rapora göre, Londra şehrinin son 10 yılda New York ve Hong Kong gibi en büyük rakipleri karşısında bazı sektörlerde gerilediğini iddia ediyor.

TheCityUK, Londra’nın “5 yıl içinde finans merkezi liderliğini yeniden kazanmasına” yardımcı olacak planlardan oluşan bir rapor hazırladı. Financial Times gazetesinde yayınlanan habere göre, rapor kuruluşun 60 finansal hizmet grubuyla birlikte çalışarak hazırladığı önerilerden oluşuyor.

‘Daha esnek vize kuralları lazım’

Raporda daha esnek vize kuralları, finans sektörüne uygulanan vergilerin gözden geçirilmesi ve tüm yeni ticaret anlaşmalarının finansal ve profesyonel hizmetler için pazara erişimi arttırması önerileri yer alıyor.

TheCityUK İcra Kurulu Başkanı Miles Celic, “Avrupa, bir zamanlar günün önde gelen uluslararası merkezi olan şehirlerle dolu. Son 10 yıl sektörümüz için bir büyüme dönemi oldu ancak küresel rakipler daha hızlı büyüdü” dedi.

Hizmet açığı büyüyor

Hizmet sektörü Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği (AB) ile Brexit sonrası ticaret anlaşmasının bir parçası değildi ve bu da şehrin Avrupa finans piyasalarına daha az erişmesine neden oldu. Sonuç olarak Birleşik Krallık, Avrupa Komisyonu ile finansal hizmetler için birbirlerinin düzenleyici rejimlerini karşılıklı olarak tanıma konusunda uzun süren müzakerelere dahil oldu. Birleşik Krallık geçen yıl aralık ayında AB’nin düzenlemelerini tek taraflı olarak tanımış olsa da Brüksel, Birleşik Krallık’ın kendi kurallarından sapmaya çalışacağından korktuğu için aynı şeyi yapmakta yavaş davrandı. Her ne kadar iki taraf bu yılın başlarında bir mutabakat zaptına varmış olsa da, ortaya çıkan Birleşik Krallık-AB Ortak Finansal Düzenleme Forumu sadece sektörde gelecekteki işbirliğini tartışmak için bir platform sağlıyor.

Avrupa rekabeti devleri kaçırdı

Bu aynı zamanda Avrupalı rakiplerin daha önce City tarafından yürütülen işleri kendilerine çekmelerine de olanak sağladı. Reuters, Morgan Stanley, Barclays ve Goldman Sachs gibi büyük bankaların üst düzey çalışanlarını AB merkezlerine taşıdığını bildirdi. Denklik konusunda bir anlaşma olmaması halinde, finans sektörü AB dışındaki diğer pazarlardaki fırsatlara odaklanacak.

Çin fırsatı

Telegraph’a göre TheCityUK’in önerilerinden biri, Pekin’in sermaye piyasalarını geliştirmesine ve yeşil finans ve fintech endüstrilerini genişletmesine yardımcı olmayı teklif etmek için Çin’e bir cazibe çıkarması yapılması. Bu yaklaşım, lobi grubunu Çin ile “olgun ve dengeli bir ilişki” çağrısında bulunan Rishi Sunak ile aynı çizgiye getiriyor. Bu yaz başında Sunak, bir denklik anlaşması yapılamamasının İngiltere’ye “işleri farklı ve daha iyi yapma özgürlüğü” sağladığını söylemişti.

1 trilyon sterlinlik yatırım AB’ye kaçtı

Standard’da kısa süre önce yayınlanan bir habere göre, Brexit sonrasında Londra’nın içinde bulunacağı duruma ilişkin kasvetli tahminler doğru çıkmadı. Avrupa Bankacılık Otoritesi’nin raporuna göre, Londra’yı terk eden üst düzey bankacıların sayısı sadece 95.

Diğer raporlar Brexit’in etkisi konusunda daha vahim. Insurance Journal, Brexit nedeniyle İngiltere’deki 400’den fazla finans şirketinin faaliyetlerini, çalışanlarını ve toplam 1 trilyon sterlinlik (1.4 trilyon dolar) varlığını AB’deki merkezlere kaydırdığını ve devamının geleceğini bildirdi.

Halktv.com.tr ekonomi servisi

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu