GüncelGündem

Ümit Özdağ: 2009’dan itibaren Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ’nün bir casusluk örgütü olduğunu biliyordu

Paylaş:

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “2009’dan itibaren Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ’nün bir casusluk örgütü olduğunu biliyordu. 2009’da Recep Tayyip Erdoğan’ın önüne, Türkiye’de bir yabancı servisin yaptığı istihbarat operasyonun dosyası, Türk istihbaratçılar tarafından götürüldü. Bu operasyonda FETÖ’nün nasıl aktif görev aldığını anlayınca Erdoğan, Başbakanlık’ta, odasında dosyayı fırlattı ve şöyle bağırdı; ‘Bunlar casus’. Peki madem casus olduklarını biliyordun, neden 2010’da referanduma bunlarla gittin?” dedi.

Ümit Özdağ, partisinin bugün Ankara’da toplanan Olağanüstü Büyük Kongresi’nde konuştu. Özdağ, özetle şunları söyledi:

“Bugün yaşadığımız derinliklerdeki krizi ancak dünya, İkinci Dünya Savaşı döneminde yaşamıştı”

“Bugün yaşadığımız derinliklerdeki krizi ancak dünya, İkinci Dünya Savaşı döneminde yaşamıştı. Neoliberal küreselleşme, 2008 finansal krizinden sonra uğradığı büyük çöküşü aşamadan korona salgını döneminde son ağır darbeyi aldı. Küresel ekonomik ve politik düzen yıkılmaya başladı. Küreselleşme çökerken, milli devletler ve milli ekonomiler geri dönmeye başladılar. Ancak, 40 yıllık küreselleşme sürecinin kurumları ve araçları, bu yeni yaşadığımız dönemin ihtiyaçları ile uyum içinde değil, aksine çelişki içinde. Bu da krizi daha da ağırlaştırıyor. Ekonomik krizin ancak küresel savaş ile aşılabileceğine olan inanç da gelişiyor. Küresel krizi daha da ağırlaştıran bir husus var; o da küresel ısınma.

“Kitlesel göçler, gelecek 30 yıl içinde de devam edecek”

Küresel ısınma ile tarımda verimlilik düşüyor, açlık yaygınlaşıyor, temiz su kaynakları azalıyor ve kitlesel göçler başlıyor. Bu kitlesel göçler, gelecek 30 yıl içinde de devam edecek. Ülkemiz, sadece Suriye’den ve Afganistan’dan stratejik göç mühendisliği ile göç almıyor. Artık Pakistan’dan ve Afrika’dan küresel ısınma nedeni ile de göç alıyoruz ve gelecek on yıllarda dünya siyasetine bu göçler ve bu göçlerin neden olduğu savaşlar damgasını vuracak.

“2009’dan itibaren Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ’nün bir casusluk örgütü olduğunu biliyordu”

Türk milleti, sadece büyük dış sorunlar ile karşı karşıya değil. Aksine, bu dış sorunlar kadar büyük, hatta onlardan daha da tehlikeli iç sorunlarımız da var. Ağır bir devlet krizi yaşıyoruz. Biz, 4 bin seneden beri devleti olan bir milletiz. Tarihte sadece iki tane millet var; biz Türkler ve Çinliler, 4 bin seneden beri milleti olan.

Biz öyle bir döneme geldik ki bu dönemde Erdoğan var. 2009’dan itibaren Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ’nün bir casusluk örgütü olduğunu biliyordu. 2009’da Recep Tayyip Erdoğan’ın önüne, Türkiye’de bir yabancı servisin yaptığı istihbarat operasyonun dosyası, Türk istihbaratçılar tarafından götürüldü. Bu operasyonda FETÖ’nün nasıl aktif görev aldığını anlayınca Erdoğan, Başbakanlık’ta, odasında dosyayı fırlattı ve şöyle bağırdı; ‘Bunlar casus’. Peki madem casus olduklarını biliyordun, neden 2010’da referanduma bunlarla gittin? 

“Ön görüşsüz politika ile Doğu Akdeniz’de ve Orta Doğu’da bizi yalnızlaştırdılar ve birçok komşumuzu Yunanistan’ın, Kıbrıs’ın Rum kesiminin kucağına attılar”

Devlette liyakat ilkesi terkedildi; devlet bürokratlarının yerine yeteneksiz ve cahil, parti bürokratları aldı. Yargı, bağımsızlığını yitirdi; FETÖ 15 Temmuz sonrasında sözde tasfiye edildi, ancak yargı hâlâ cemaatlerin ve tarikatların kontrolünde. AKP’li avukatlar hâkim yapıldı, adaletsiz dağıtım yeni bir boyut kazandı. Özetle AKP’nin devleti ve Türk ordusunu tahrip etme süreci ne yazık ki devam ediyor. Yaşadığımız devlet krizi, sadece devletin iç yapısını değil, devletin dış politikasını da tahrip etti.

Dışişleri Bakanlığı gibi uzmanlık gerektiren bir bakanlığa, ‘kakara makara’ büyükelçiler, Taliban kafalı diplomatlar, parti komiserleri ve tek görevleri reisin muhasebe müdürlüğünü yapmak olan büyükelçiler ile dolduruldu. Dış politikamızı, milli bir çizgiden Müslüman Kardeşler eksenine oturttular. Arap’tan fazla Arapçı, Filistin’den fazla Filistinci, Hamas’tan fazla Hamasçı oldular. Bu ön görüşsüz politika ile Doğu Akdeniz’de ve Orta Doğu’da bizi yalnızlaştırdılar ve birçok komşumuzu Yunanistan’ın, Kıbrıs’ın Rum kesiminin kucağına attılar.

“Türkiye’ye milyonlarca sığınmacıyı doldurmanın amacı, günü geldiğinde Türkiye’de iç savaş başlatmaktır”

‘Ne mutlu Türküm diyene’ diye haykırıyoruz ama biz Türkler mutlu değiliz. Hayır değiliz, çünkü Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşıyoruz. İthalata dayalı, üretimi tasfiye eden bir ekonomik politika izlemişler. İhracatı tamamen dışlamışlar ve iç talebi artırıp ‘bunu kredi ile ödeyin’ demişler. İmalat sanayisini tasfiye ederken her şeyi betona yatırmışlar. Fabrika yerine AVM ve rezidanslara dayanan beton ekonomisi sürdürülmüş. Bugün, nüfusun yüzde 1’i milli gelirin yüzde 24’ünü alırken nüfusun yüzde 50’si ancak yüzde 14’ünü alıyor. Bu, soyulduğumuzun göstergesi. Bütün bu ekonomik krizi, devlet krizini daha da ağırlaştıran bir kriz var ki o da sığınmacılar krizi. Türkiye, dünya tarihinin en büyük göçü ile karşı karşıya. 13 milyon kaçak sığınmacı geldi. Geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı 6 milyon 707 bin, uluslararası koruma altındaki 570 bin, ikamet izni olanların sayısı 2 milyon 600 bin, vatandaşlık alan Suriyeli sayısı 1 buçuk milyon, vatandaşlık alan diğer milletler sayısı 250 bin; kaçak Afgan sayısı 1 milyon 750 bin. Toplam 11 milyon 482 bin ediyor. Bunların içerisinde Afrika’dan gelenler yok. Hiçbir devlet, böyle büyük bir göçü kaldıramaz. Şehirlerimiz, mahallerimiz sessiz bir şekilde istila edilirken, dünyanın en kalitesiz nüfusu Türkiye’yi işgal ederken kendi ülkelerinde ilkokul mezunu bile olmayanlar ile adeta Orta Doğu’nun çöplüğüne dönüyor ülkemiz. Öte yandan AKP’nin baskıcı politikalarından dolayı genç doktorlarımız, avukatlarımız, eczacılarımız yurt dışına kaçıyorlar. Türkiye’ye milyonlarca sığınmacıyı doldurmanın amacı, günü geldiğinde Türkiye’de iç savaş başlatmaktır.

“Kadınlara yönelik dayatmaların, baskıların, şiddetin olmadığı bir Türkiye istiyoruz”

Değerli kadınlar, siz de gençler gibi öfkelenmekte haklısınız. Çocuklarınıza istediğiniz eti, sebzeyi alamadığınız, onun istediği yemekleri yapamadığınız için öfkelisiniz. Pazarda daha ucuza sebze, meyve bulmak için dolaştıktan ve yarı boş file ile eve dönmekten dolayı öfkelisiniz. Sokaklarda, metroda sığınmacıların size saldırgan gözlerle bakmasından dolayı öfkelisiniz. Birisi ‘Kadın mıdır, kız mıdır bilemem’ diye konuştuğu için öfkelisiniz. Biz de Zafer Partisi olarak diyoruz ki “Bu maymunların canı cehenneme’. Kadınlara yönelik dayatmaların, baskıların, şiddetin olmadığı bir Türkiye istiyoruz. Kadınların kendi ayakları üzerinde seçim yapma özgürlüklerinin kısıtlanmadığı bir ülke istiyoruz.

Dört sene içerisinde kesin ve kararlı adımlarla neler yapmak istediğimizi sizinle paylaşmak istiyorum: Tarımda Hollanda, sanayide Almanya, eğitimde Japonya, sağlıkta Kanada, bilimsel araştırmalarda ABD gibi bir Türkiye istiyoruz. Üniversite öğrencilerinin tek kişilik odalarda kaldıkları devlet yurtları olan, okulda geniş bahçeleri içerisinde spor tesisine sahip olduğu, ileri teknoloji geliştiren üniversitelerin sanayi ile güçlü iş birliği yaptığı, okulların geniş bahçeleri içinde spor tesislerin sahip olduğu, göçlerin durdurulduğu ve geri çevrildiği bir Atatürk Türkiye’si istiyoruz.

“13 milyon sığınmacı ve kaçak geri dönünce enflasyon yüzde 15, yüzde 20 düşecek”

İlk işimiz, 13 milyon sığınmacının, kaçağın Anadolu Kalesi projesi ile yurtlarına geri dönüşünü sağlamak olacak. 13 milyon sığınmacı vatanlarına dönmeden ülkemiz yaşadığı ekonomik krizi aşamaz, aksine ekonomik kriz daha da derinleşir… Türk milletinin kimseden izin almaya ihtiyacı yoktur bu geri dönüş için. 13 milyon sığınmacı ve kaçak geri dönünce enflasyon yüzde 15, yüzde 20 düşecek. Hayat ucuzlayacak, kiralar azalacak, gayrimenkul fiyatları düşecek, hastanelerde hasta sayısı azalacak.” (ANKA) 

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu