Yeni bir fenomen: Yüzdeki “uyku çizgileri”…Uyku kırışıklıklarının önlenebilmesi için uzmanından öneriler…

Uyku Kırışıklıkları
Uyku kırışıklıkları; uyku sırasında yüz ve vücudun pozisyonuna bağlı fiziksel kuvvetlere maruz kalan alanlarda ortaya çıkmaktadır.
Yüzüstü uyumanın cildinizi etkileme olasılığı daha yüksektir ve yüzünüze daha az baskı uygulayan alternatif pozisyonlara kıyasla sizi daha yüksek kırışıklık geliştirme riskine sokar. Uyku çizgileri ya da uyku kırışıklıkları olarak bilinen bu çizgiler, yastığımızın gerilimi sonucu oluşurlar ve yerçekimi ve direnç olarak sıkıştırma ve gerginliğin buluştuğu yerde yüzlerimiz ezilir.
Uyurken vücut pozisyonu sürekli değişmekte. Gece boyunca vücudumuz şekilden şekile girmekte, ortalam 20 kez pozisyon değiştiririz. Yaş ilerledikçe daha az pozisyon değiştirmeye başlarız. Ancak uyku gözlemlerinde; hangi yaş döneminde olusak olalım sıklıkla sırt üstü, sağ-sol yan yada yüz üstü pozisyonlarını tercih ettiğimiz görülmüş.
Özellikle yan ve yüzüstü yatarken yüz dokuları başın ağırlığı ile yastık yüzeyi arasında sıkışma, basınç, dokuların kayması gibi mekanik kuvvetlere maruz kalmakta.
Uyku sırasında yüzün transparan bir yüzeyden çekilen fotoğrafı bu kuvvetler etkisi ile gelişen bu deformasyonu çok güzel tanımlamakta.
Ortalama günlük 8 saatlık uyku süresi düşünüldüğünde bu süre boyunca yüz bu kuvvetlere maruz kalmakta. Zamanla bunlar uyku pozisynuna bağlı olarak belli anatomik alanlarda kırışıklara neden olmakta. Bu kırışıklıklar simetrik yada yan yatma tercihine göre tek taraflı olabilmekte.
Uyku kırışıklıkları yüzde sıklıkla aşağıda resimde tanımlanmış alanlarda ortaya çıkmakta ve özel isimler almakta.
Elimizle yüzü basınç ve itme-çekme uygulayarak bu kırışıkların varlıkarını simüle edebiliriz.
Uyku kırışıklıkları yüzde deri ve yumuşak dokunun kemik dokulara bağlandığı noktalarda daha fazla oluşmakta. Bu alanlar yüzde “retaniing ligament” olarak tanımlanan kemiklerden deriye uzanan fibröz bağ dokularının yoğun olduğu alanlardır. Aşağıda temsili bu ligamenteler gösterilmekte. Bu ligamentler zayıfladığında üzrindeki yumuşak doku ve deri daha mobil hale gelmekte. Bu mobil alanlar uyku sırasında mekanik etki ile daha fazla etkilenmekte.
Uyku kırışıklıkları sıkllıkla dimanik mimik çizgileri ile karıştrılmakta. Bunların birbirinden ayrılmasında en önemli yöntem, hastanın mimikleri kullanması sırasında kırışıkların ne kadar mimiklere katıldığının gözlenmesidir. Mimikler sırasında dinamik çizgiler belirginleşirken uyku kırışıkları fazla değişim göstermemektedir.
Uyku kırışıklıklarının önlenebilmesi için
- Sırt üstü uyumanın sağlanması
- Uyku kırışıklıkları, özelliklede yan uyuma, yüz dışında dekolte bölgesinde çok fazla ortaya çıkmakta. Bu kırışıklıklar dekolte alanında yukarıdan göğüs ortasına uzanan kırşıklar şeklinde görülmektedir.
- Bu kırışıkların önlenmesinde sırt üstü yatılması dışında geceleri uyku sırasında takılan özel silikon örtüler kullanılabilir.