GüncelGündem

Yoğun bakımda ölen oğlunu kimsesizler mezarlığında buldu

Paylaş:

Ebe Şükriye Tuncer, 5 Şubat gecesi Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakımında yatan dokuz yaşındaki çocuğu Mehmet Mirza’yı ziyaret edip öptü, öptü, öptü.

Şükriye Tuncer

Tuncer, bu hastanede görev yapıyordu.

Zihinsel engeli bulunan oğlu bir yıldır yanında tedavi görüyor, solunum cihazına bağlı yaşıyordu.

O akşam mesai bitiminde Mehmet Mirza’nın fotoğrafını çekip evine döndü.

Mehmet Mirza Tuncer

Tuncer Ailesi saatler sonra depremle uyandı.

Binaları ayakta kalmayı başarmıştı.

Oğullarını kurtarmak için Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne koştular.

İçeride, yoğun bakımda 80’i aşkın hasta elektrikler kesildiği ve jeneratörler devreye girmediği için hayatlarını kaybetmişti. İçlerinde Mehmet Mirza da vardı.

Tuncer anlatıyor:

“Geldiğimde yağmur yağıyordu, karanlıktı, can pazarıydı. Bir şey bulamadım. Ondan sonra hep hastanedeydim.”

Tuncer, artçılara rağmen yoğun bakımda çocuğunu aradı.

Tuncer:

“Risk alıp çocuğumun yattığı bölüme kadar geçtim. Bomboştu. Dışarıdan gelenler yardıma koşmuştu. Ama onlar bilemez. Girişi bildiğim için ‘Bir ümit’ deyip her yere girdim. Ta yattığı yere kadar geçtim, yok yok yok.”

Tuncer:

“Bir ümit olur ya, 300 cesete baktım. Açıp açıp baktım. Bulma derdine düşmüşüz ya. Ben açtım. Eşim açtı. Baktık açtık, baktık açtık. Hangi ceset bize ait diye. 9 – 10 gün ceset aradık. Karıştı üçüncü günden sonra. Enkazdakiler de geldi.”

Kimsesizler Mezarlığı’nda buldu

Tuncer, oğlunun bir gün önce çektiği fotoğrafını yayınladı. Bu sayede Mehmet Mirza’nın dokuz gün sonra kimsesizler mezarlığında olduğunu öğrendi.

Tuncer:

“Nasıl öğrendim? Çocuğumun fotoğrafını çekmiştim. Allahtan ki içime doğdu. Her yerde yayınladım. Sağ olsun, o gün ölenleri çıkaran jandarma da çekmiş. Otopsi yapılmış çadırda, tır kamyonuna atılmış çocuklar.”

Ürperdim.

“Tır mı?” diye sordum.

“Evet” dedi ve şöyle devam ediyor:

“Yağmur yağdığı için cesetleri nereye koyacaklar? Bir kamyon ayarlanmış. Kamyonun içine koymuşlar. Hastanedekiler, enkazdan gelenler, karışık, hepsi. Oradan da otopsi almak için çadırlara… Fotoğraflayıp Narlıca’ya gömülmüş.”

Tuncer, oğlunun 68 numaralı mezarlıkta yattığını ifade ediyor. “Allahtan tek gömmüşler. Toplu gömülme olmamış” diyor, cenazeyi köyüne götürmek istiyor.

“Benim ve çocuğumun DNA örneğini Gaziantep’e gönderdiler. Sonuç çıkmadı” diye ekliyor.

Oğlunun nasıl öldüğüne ilişkin olarak, “İdarecilerle görüştüm. ‘Elektrikler gitti, jeneratörler devreye girmedi’ dediler” şeklinde konuşuyor.

Hastanede gönüllü hizmet veriyor

Tuncer ailesi depremden bu yana çadırkentte kalıyor. Şükriye hanımın okul müdürü olan eşi Mehmet Ziya Tuncer, çadırkentte sorumluluk almış. Doktor oğulları Afşin’de görev yapıyor. Kızları üniversiteye hazırlanıyor.

Şükriye hanım ise tam bir haftadır Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gönüllü ebe olarak hizmet veriyor. “Ben istedim. Bir faydam olsun dedim” diyor.

Sahra hastanesinde doğumu yaptırdığı çocuğa, oğlu Mehmet Mirza’nın adını vermişler.

Bununla avunuyor.

Bakan gelecek diye ölüler tırlara konup götürüldü

Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi avlusunda kurulan sahra çadırlarında görev yapan sağlıkçı C., ilk iki gün hastanenin açık hava morguna döndüğünü iddia ediyor.

C., şöyle konuşuyor:

“İlk iki gün savcı yoktu. Savcının olmaması cenazelerini bir an önce gömmek isteyenlerin önünde engeldi. Beklediler, beklediler, savcı gelmeyince götürdüler. Bunlar normal ölüm değil. Yaralanmış, parçalanmış. Bir an önce gömmek gerekiyor. Ayrıca cenaze sahibi enkaza dönüp diğer yakınlarını çıkarmak istiyor. ‘Savcı gelmeden götüremezsiniz, problem olur’ diyoruz. ‘Burada dursun, gideyim diğer cenazeleri çıkarayım’ diyor. Bunların sayısı 700’den fazladır. Dışarıda yer kalmadığı için cenazeler üst üste yığıldı. Ceset torbaları üçüncü gün bitmişti. Yoktu.”

C., cenazelerin tıra konduğunu, soğutma sistemi bulunmadığını vurgulayarak, şöyle devam ediyor:

“Cenaze çok geldiği için koyacak yer kalmadı. Üst üste konması da sıkıntı. İnsanlar diyor ki ‘böyle mi bakıyorsunuz.’ Bunların göz önünden kaldırılması isteniyordu. Fotoğraf çekip tıra koydular.”

C., dördüncü gün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ziyaret edeceği için ölülerin tırlara doldurulup götürüldüğünü iddia ederek, “Tır kasası tamamen dolu. Böyle dört tır çıktı” diyor. C., hastaneden 100’ü aşkın cenaze çıkarıldığını ileri sürüyor.

Emine Minaz nerede?

Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakımında tedavi gören 81 yaşındaki Emine Minaz, 6 Şubat’tan beri kayıp.

Oğlu Hasan Minaz, felçli olan annesini 19 Ocak’ta hastaneye yatırdığını ifade ediyor. Annesinin Covid’e yakalandığını belirterek, şunları söylüyor:

“İlk gün acil servise baktık. Çok karanlıktı. Üç beş hasta vardı. İnsanlar ölüleri bırakıp enkazdaki yaralıları çıkarmak için gittiler. Annemi bulamadık. Akşam geldik. 10-15 sayfa isim listesi vardı. Kontrol ettim, bulabilir miyim diye, aradım, taradım, yoktu. Çadırları tek tek dolaştık, yoktu. ‘Bırakın ben gireyim hastaneye’ dedim. ‘İçerde 200-300 ölü var, hijyenik değil’ dediler. Girmedik.”

Minaz, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan bir hemşirenin “O teyzeyi çıkardım, koridora koydum. Yaşıyordu. Geldiğimizde yoktu, götürmüşler” dediğini anlatıyor.

Minaz’a kimsesizler mezarlığı kayıtlarından da ulaşılamıyor.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu