GüncelGündem

YSK mahkemede

Paylaş:

YSK, 16 Nisan halk oylamasının ardından basında çıkan Kurula yönelik  söylemleri değerlendirmek üzere özel gündemle toplandı.

Toplantının ardından yapılan basın açıklamasında, yetki, görev ve  sorumluluğunu anayasadan alan YSK‘nın, anayasa ve kanun hükümlerine uygun olarak  düzenlediği genelge hükümleriyle 16 Nisan Pazar günü yapılan halk oylamasının  düzen içinde ve dürüstlükle yürütülmesi için gereken önlemleri aldığı belirtildi.

Bütün bu önlemlere rağmen halk oylamasının yapıldığı gün Kurula  intikal ettirilen bilgiler çerçevesinde bazı sandıklarda “tercih” mührü yerine  “evet” mührü kullanıldığının öğrenilmesi üzere 559 sayılı kararın alındığı  hatırlatılan açıklamada, bazı sandıklarda da oy zarfı ve pusulalarının sandık  kurulları tarafından mühürlenmeden oy kullandırıldığının öğrenilmesi üzerine de  560 sayılı kararın alındığı anımsatıldı.

Bu kararların gerekçelerinin detaylı biçimde izah edildiği kaydedilen  açıklamada, tüm yüksek mahkeme kararları gibi YSK kararlarının da hukuki açıdan  tartışılabilir ve eleştirilebilir olduğu vurgulandı.

Hukuki çerçevedeki bu tartışma ve eleştirilerin, hukuka katkı  sağlayacağı için yararlı olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Ancak, değişik tarihlerde yapılan açıklamalarda, ‘…Nohut kadar akıl  varsa seçim maddelerini anlar…’, ‘… Sandıklarda oy hırsızlığı olmadı,  kimsenin oyu çalınmadı ama geriye dönüp bir baktık ki Yüksek Seçim Kurulu  çalınmış…’, ‘…onlarda vicdan olmadığı için, onlar ahlak yoksunu  oldukları…’, ‘…yasalara aykırı karar verenlere bizim hukukumuzda çete  denir…’, ‘… orada oturan karar veren on tane yargıç, yargıç değil Yüksek  Seçim Kurulunun çetesini oluşturmaktadır…’, ‘…ben kanunları tanımam diyor.  Bir yerden emir alırım, bir tek adamdan emir alırım, oradan talimat alırım, onun  önünde iki büklüm eğilirim, benim cüppemde ilik de var düğme de var diyor…’,  ‘…ahlakı olmayan, vicdanı olmayan bu kadar saygısız bir grubun, YSK’da  kümelendiğini düşünemedik, ağır konuştuğumu biliyorum, bu ağır konuşmayı onların  hak ettiğini de biliyorum…’, ‘…siyasi otoritenin önünde eğilen ve talimatla  hareket eden kişiye hakim denmez, onlar olsa olsa toplumun en zavallı  kişileridir…’, ‘… ben çeteyim ve başındaki kişi de ben çete reisiyim diyor,  senin çeteliğini göstereceğiz…’, ‘…gerdan kıran adama yargıç mı denir,  kanunları ben tanımıyorum diyen insana yargıç mı denir, birer çete mensubunun  üyeleri olarak tarihe geçecek onlar…’ şeklindeki ve benzeri ifadelerle,  eleştiri ve tahammül sınırlarını aşan, içeriği suç teşkil eden, kişileri,  kurumları ve seçim sistemini itibarsızlaştırma amacı güden ve bu suretle  vatandaşların adalete ve demokrasiye olan inancını sarsan söylemlerin, hukuka  katkı sağlamadığı gibi ülkeye de yarar sağlamayacağı açıktır. Yüksek Seçim Kurulu  olarak temennimiz, eleştirilerde sorumlu davranılması, etik ve hukuki sınırlar  içinde kalınmasıdır.”

Açıklamada, YSK başkan ve üyelerini hedef gösteren, içeriği itibarıyla  suç oluşturan açıklamalar nedeniyle ilgililer hakkında Ankara Cumhuriyet  Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği bildirildi.

Anayasa’nın 79. maddesine göre, Yargıtay ve Danıştay genel  kurullarının kendi üyeleri arasından, üye tam sayısının salt çoğunluğuyla, gizli  oyla seçilen kişilerden oluşan YSK’nın, geçmişte olduğu gibi bugün de seçimlerin  dürüstlük içinde yapılmasının, oy veren her seçmenin seçme ve seçilme hakkının  teminatı olup, anayasada öngörülen bağımsızlık ve tarafsızlık ilkeleri  doğrultusunda görev yaptığı ifade edildi.

 

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu