İki günlük bebeğini fındık bahçesine gömmüştü… Mahkemedeki sözü kan dondurdu

Ordu’nun Altınordu ilçesi Karşıyaka Mahallesi’nde 12 Eylül 2022’de, evlilik dışı kız çocuğu dünyaya getiren Bilge Çapa, bir müddet sonra bebeğin rutin denetimleri için aile hekimliğine çağrıldı.

Davet sonrası Çapa, polise gidip, bebeği için kayıp ihbarında bulundu. Gruplar, çalışmalarında bebeğe dair iz bulamayınca araştırmayı derinleştirdi.

Gözaltına alınan Çapa, sorgusunda, bebeğini oturdukları meskenin ardındaki fındık bahçesine gömdüğünü itiraf etti.

Bahçedeki aramada, 2 günlük olduğu belirlenen bebeğin cesedi bulundu. Emniyetteki süreçlerinin akabinde Bilge Çapa, ‘Kasten öldürme’ cürmünden tutuklandı.

İLERİ DERECEDE ÇÜRÜME

Soruşturmada, DNA testi yapılmak üzere bebek ve Bilge Çapa ile münasebeti olduğu ileri sürülen S.Ö.’den doku örneği alındı.

Trabzon İsimli Tıp Küme Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi’nde yapılan DNA profil karşılaştırılması sonucunda kuşkulu ile S.Ö.’nün yüzde 99,99 ihtimalle bebeğin biyolojik anne ve babası olabilecekleri tespit edildi.

İstanbul İsimli Tıp Kurumu Başkanlığı 1’inci İsimli Tıp İhtisas Heyeti da bebeğin vefatına ait rapor hazırladı.

Raporda, ileri derecede çürüme nedeniyle bebeğin vefat nedeninin tespit edilemediği belirtildi.

5’İNCİ SEFER HAKİM KARŞISINDA

Bilge Çapa hakkında ‘Alt soydan akrabayı taammüden öldürmek’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet mahpus istemiyle, Ordu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Çapa, birinci duruşmada kanıtların toplanması, hata vasfının değişme ihtimalinin bulunması ve tutuklulukta geçirdiği müddet göz önüne alınıp isimli denetim koşuluyla hür bırakıldı.

İfadelerinde olay tarihinde meskende olduğunu söyleyen Çapa, HTS kayıtlarında o gün annesi ve kardeşiyle Perşembe ilçesinde olduğu tespit edilince 4’üncü duruşmada, yine tutuklandı.

Çapa, bugün 5’inci sefer hakim karşısına çıktı. Duruşmaya sanık Çapa ve avukatının yanı sıra şahitler katıldı.

Kendisine HTS kayıtlarına ait yöneltilen soruya Bilge Çapa, şöyle konuştu:

-Ben cezaevinde HTS kayıtlarını düşündüm. Avukatımla da konuştum. Ben o akşam evvelki savunmalarımda belirttiğim üzere evdeydim.

-Bunu hatırlıyorum. Kullandığım ilaçlar nedeniyle kimi olayları hatırlamıyorum. Tarafıma okunan ve kız kardeşimle annemin HTS kayıtlarını kabul etmiyorum.

-O gün bebekle hastaneden taburcu olduktan sonra meskende kimse yoktu. Akşam saatlerinde uyudum. Uyuduğumda da kimse yoktu.

-Annem ve kardeşim telefonlarını yanından ayırmaz. Sonraki gün uyandığımda bebek vefat etmişti. Tekrar meskende kimse yoktu.

-Evde biri olsa yardım isterdim. Bebek öldüğü için korktum, bebeği çatıya bıraktım. Bundan sonra ailem meskene geldi. Bebeği görmediler. Bu olaylar esnasında ailem yoktu.

Olay günü yaptığı telefon görüşmelerini de hatırlamadığını belirten Çapa, “HTS kayıtlarında S.C. ile yaptığım konuşmayı hatırlamıyorum. Sevgilim yahut erkek arkadaşım değildir. Taksici Faruk ile de yaptığım görüşmeyi hatırlamıyorum” dedi.

‘RAPOR GERÇEĞİ YANSITMIYOR’

Çapa savunmasına şöyle devam etti:

-Ben HTS kaydında görünen sinyal bilgilerini kabul etmiyorum. O bölgede tanıdığım yok. Burada bulunma hususumu hatırlamıyorum. Kız kardeşimin de HTS bilgilerini kabul etmiyorum. Ben o akşam kardeşimle bir yere gitmedim.”

Sanık avukatı da HTS kayıtlarının yanlış olduğunu söyleyerek, “Rapor gerçeği yansıtmıyor. Polis arkadaşımız baz istasyonlarının bulunduğu yolu göstermiş. Bulunduğu pozisyonu göstermemiş” dedi.

‘KIZIMIN BİR BEBEK DOĞURDUĞUNU GÖRMEDİM’

Tanık olarak tekrar dinlenen anne S.Ç., kızının doğum yaptığı sırada meskende olup olmadığını hatırlamadığını kaydederek, “Kızımın bir bebek doğurduğunu, meskene gittiğimi, sonrasında bebeğin öldüğünü görmedim. 13 Eylül tarihinde ikamet ettiğimiz Ordu merkezdeki ikametimden telefonumun sinyal almasının nedenini bilmiyorum. Eşimle birlikte yaklaşık 6 ay yaylada kalır ve ziraî faaliyet yaparız. O tarihte meskene geldiğimi hatırlamıyorum. Kızımla olaydan evvel de sık sık telefonla görüşürdük. Bilge’nin odasının camı yan binaya yakın olduğu için ışık almıyordu” sözlerini kullandı.

‘KARNIM AĞRIYOR DİYEREK İVEDİ HASTANEYE GÖTÜRMEMİ İSTEDİ’

Tanık olarak dinlenen taksi sürücüsü Faruk O. da Çapa’nın çabuk hastaneye gitmek istediğini söylediğini anlatarak, şu tabirlerde bulundu:

-Ben taksi durağında taksi sürücüsü olarak çalışmaktayım. Sanık Bilge’yi orta sıra durağımızı arayıp taksi istemesinden ötürü tanırım. Arkadaşlık durumumuz kelam konusu değildir. Ben iki telefon çizgisi taşımaktayım.

-Birisi şahsi, birisi iş için. Bilge’ye daha evvel taksi çağırdığı için numaramı vermiştim. Kendisini eylül ayı içerisinde doğum hastanesine bıraktım. Hastaneye bıraktıktan sonra yanından ayrıldım.

-Kendisi taksi fiyatı olarak 200 TL vermişti. O sırada para üstünü verememiştim. Daha sonra para üstü ile ilgili beni aramış olabilir. Farklı bir tarihte seyahat yaparken para üstünü kendisine verdim.

-Ben Bilge’yi bebekli bir biçimde hastaneden almadım. Kucağında bebek varken de almadım.

-Kendisini, Ordu dışında, Perşembe üzere öbür muhite götürmedim. Ben Bilge’yi hastaneye bıraktıktan sonra meskende dinlendim.

-Tekrar işimin başına döndüm lakin ne vakit olduğunu hatırlamıyorum. Bilge’yi öncesinde doğum hastanesine götürmedim. O gün birinci sefer götürdüm.

-Onda da, ‘Karnım ağrıyor’ diyerek tez bir formda hastaneye götürmemi söyledi. Ben de hastaneye götürdüm. Kendisiyle hamile olup olmadığı ile ilgili ortamızda konuşma geçmedi.

Sanık ile şahitleri dinleyen mahkemeye heyeti, belgedeki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteleyip, Bilge Çapa’nın tutukluluğuna devam kararı verdi. (DHA)