Beyoğlu’nda 3 Eylül 2021 tarihinde, sanık Ergün Gürdal’ın sevk ve yönetiminde bulunan 42 GD 748 plakalı kamyonetin hakimiyetini kaybettiği ve otobüs durağına dalarak Suzan Metin ve İlhan Metin’in vefatına, 4 kişinin de yaralanmasına neden olmuştu.
Hakkında dava açılan sanık Ergün Gürdal birinci duruşmada verdiği sözünde, olay sırasında yoldayken baygınlık geçirdiğini sav ederek, “Ben kendime geldiğim vakit ambulans, polis, hepsi oradaydı. Bu türlü birşey olmasını istemezdim, benim de ailem var. Kazanın olduğu gün yemin ederim uyuşturucu unsur kullanmadım. Otomobilde da yalnızca boş bir bira kutusu vardı lakin ben onu günlerdir çöpe atmak için bekletiyordum. Baygınlık geçirmemin sebebi, hastalığım” demişti. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Ergün Gürdal ile tarafların avukatları katıldı.
RAPORA NAZARAN UYUŞTURUCU UNSUR TESİRİ ALTINDAYMIŞ
Mahkeme Lideri Oğuzhan Gül, İsimli Tıp Kurumu’nun 19 Nisan 2023 tarihli raporunun geldiğini, raporda “Kanında saptanan uyuşturucu husus tesiri altındaki Ergün Gürdal’ın emniyetli bir formda araç sevk ve yönetim edemeyeceği” tarafında görüş bildirildiğini belirtti.
“EPİLEPSİ HASTALIĞI SAVI HATADAN KURTULMAYA YÖNELİK”
Şikayetçi Alpaslan Metin’in avukatı Şeyma Parıltı Kul, şöyle konuştu:
-Raporda belirtildiği üzere sanığın esrar tesiri altında emniyetli halde araç yönetim edemeyeceği ortadadır.
-Ayrıca epilepsi hastası olduğu tarafındaki tezler kabahatten kurtulmaya yöneliktir. Bu hastalığa sahip olduğuna dair kesin bir teşhis bulunmamaktadır. Sanığın daha evvel tekraren nöroloji randevuya sevk edildiği buna karşın gitmediği, ayrıyeten rastgele bir ilaç kullanımı olmadığı da belirtilmiştir.
-Olası kasıtla mevte neden olmaktan cezalandırılmasını talep ederiz” dedi. Şikayetçi Hasret Karataş ve Nuriye Karataş’ın avukatı Mustafa Zorbozan ise sanık hakkında epilepsi hastalığına dair kesin teşhis konulsa bile kusurunu ortadan kaldırmayacağını belirterek “Sanığın Aralık 2020 ve Ocak 2021 devirlerinde şuur kaybı sonucunda hastaneye başvurduğu, yani epilepsi hastası olsa dahi sonucu kabullenerek araç kullandığı ortadadır.
-Ayrıca araçta boş alkol şişesi bulunmuştur, esrar kullanması da sanığın sonucu kabullendiğini göstermektedir.
Diğer şikayetçi avukatları da sanık hakkındaki şikayetlerinin devam ettiğini, tutukluluk halinin devamını talep etti.
SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI
Duruşma savcısı temel hakkındaki mütalaasında, sanık Ergün Gürdal’ın yönetimindeki kamyonetle seyir halindeyken aracın hakimiyetini kaybederek otobüs durağında bekleyen şikayetçilere çarptığını, iki kişinin kaldırıldıkları hastanede vefat ettiğini belirtti.
Dört kişinin de yaralandıklarını belirten savcı, sanığın kanında esrar tespit edildiğini, alınan trafik raporunda sanığın yüzde 100 kusurlu olduğunun anlaşıldığını söz etti.
Savcı, sanık Gürdal’ın “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin vefatına ve yaralanmasına neden olma” kabahatinden 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6 aya kadar mahpusla cezalandırılmasını talep etti.
“PİŞMANIM”
Mütalaaya karşı kelam verilen sanık Ergün Gürdal, “50 yaşından sonra bu hastalığa yakalandım. Birisi beni uyarsaydı bu biçimde otomobil kullanmazdım. Esrarla ilgili olan değerlendirmeye de yazgı, alın yazısı diyorum. Ayda yılda bir olan bir şeydi. Pişmanım. İçeri girdikten sonra 5-6 ay kendimi toparlayamadım. Tahliyemi talep ederim” dedi. Sanık avukatı da mütalaaya karşı savunma yapmak üzere müddet talep ederek müvekkilinin tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı son savunmalar için erteledi. (DHA)
