Asker terörle çaba ediyorsa hareketli olacak

Yurt içindebarınamaz hale gelen teröristler, artık Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde. Teröristlerin yurdumuza sızmalarını önlemek ve bulundukları topraklarda etkisiz hale getirilmesi için 2022 yılından bu yana askerimiz Irak’ın kuzeyinde oluşturulan üslerde vazife yapıyor. Metina bölgesindeki 1740 ve 1741 numaralı üs bölgesine teröristler saldırmış, toplam 12 askerimiz şehit edilmişti. Evvelki gün 9 askerimizin şehit edildiği haberi Türkiye’yi yasa boğdu.

Yıllarca kuzey Irak operasyonlarını yöneten üç emekli kumandanla son olayı konuştuk. Tecrübenin çok değerli olduğunu üç kumandan da lisana getirdi. Üçü de askerin sabit yerde durmaması, daima hareket halinde olması gerektiğini vurguladı. İşte emekli kumandanların anlattıkları:,

Emekli Tümgeneral Yavuz Ertürk bölgeyi karış karış biliyor.

Efsane Bolu Komando Tugayı’nın, ünlü kumandanlarından olan emekli tümgeneral Yavuz Ertürk, kuzey Irak operasyonlarını yıllarca yönetti. Yavuz Ertürk, “Irak hududunu biz tutuyoruz. Karşı tarafta hududu koruyan asker yok” dedi. Açıklamasının devamında Ertürk, “İşte bunun için Irak’ın kuzeyindeki bölgeye girmemiz, çeşitli faaliyetlerde bulunmamız ve kendi halkımızı ileriden müdafaamız için Irak’a Suriye’ye yapılan harekâtlar için Meclis’te alınan kararlar doğrudur. Bu, Irak’ın Devlet olarak hududunu koruyana kadar bu türlü devam etmeli” görüşünü aktardı. “3 bin metre yükseklikte kayalıkların, dağların olduğu hudut bölgesinde askeri ip üzere dizseniz, karakollar açsanız bile terör örgütü mensupları o arazi şartlarında sızabilir. O yüzden, Irak’ın korumadığı, hâkim olmadığı boş olan topraklarda kendimizi ileride savunmamız gerekiyor. Irak topraklarında 30- 40 km ortası bir topraktan sonra düzlük başlıyor. Kuzey Irak’a giden askerimiz arama tarama yapıp, teröristin Türkiye’ye sızmasını engellemeye çalışıyor” dedi.

Zorlu kış koşullarında vazife yapan Mehmetçik.

TERÖRİST ÜZERE YAŞAMAK

Yavuz Paşa; “Bunları önlemek için Irak’ta yapılan faaliyetlerde kıymetli olan terörist üzere yaşamaktır. Şayet siz teröristle gayret ediyorsanız onun koşullarında yaşayıp, onun üzere hareket etmek zorundasınız” diyor. Terörist üzere yaşamayı da şöyle açıyor: “Eğer siz yurt içindeki üzere, Irak’ın kuzeyinde de bir üs bölgesine çadır, baraka kurar yahut bu türlü bir yerde barınıp ‘kontrol sağlayacağım’ derseniz, mümkün değil sağlayamazsınız. Türkiye’de de bu türlü. Asker terörle çaba ediyorsa hareketli olacak. Terörist sizi gözetler, siz tıpkı yerde çakılı kalırsanız en son darbeyi vurur. Bir nöbetçiyi tıpkı bölgede 1 gün 5 gün, 50 gün tutarsanız artık o bölgede o asker rahatlar ve bakış açısı değişir. Bakar ki kimse yok, buralar sakin. Sonra siz uyurken birisi bindirir. Şehitler vermemizle ilgili ‘sis vardı, kar yağıyordu, tipi vardı, termalle o yüzden teröristleri görmedik’ demek son derece yanlış. Tıpkı hava şartları teröristler için de geçerli olduğunu da unutmayalım. Uygun yönlendirdiğinde askerimizin şehit vereceğine inanmıyorum. Zira terörist bizim kadar güçlü değil.”

TEPECİLERİN İŞİ GÖZETLEME

Teröristlerin gezgin olduğuna dikkat çeken Yavuz Paşa, “Gündüz uyur, gece gezerler. Lakin gündüz de gözetleyiciler olur. Bunlara asker, ‘Tepeciler’ der. Dorukçu terörist, askeri birliğin hareketlerini bir-iki hatta üç ay izler, her şeyi not alır. Ondan sonra darbe vurmak için harekete geçerler” bilgisini verdi. Yavuz Paşa’ya “Peki bu durumda ne yapılmalı?” diye sordum. İşte anlattıkları: “Asker bir gün orada, bir gün diğer yerde olmalı ve teröristi şaşırtmalı. Mehmetçik hakikaten çok âlâ. Şimdiki yetişme biçimini da kıymetlendirebiliriz fakat oradaki asıl sorun Irak’ta, Suriye’de asker bulundurması. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hudutlarının korunması için bu koşuldur. Ne vakte kadar? O devletler kendi topraklarında hâkimiyetini kurana kadar. Huduttan içeri giren birlik üç-dört gün yürüyerek lakin o araziyi tarayarak gidecek. Yani birebir vakitte operasyon yapacak. 30 km gidersek, hududu tutarsak onun ilerisinde terörist yok mu? Bugün Barzani bölgesi terörist doludur. Ancak vatandaş olmuş, Barzani aşiretinin içerisine karışmış. Bunu devlet biliyor, seslendirmiyor fakat çabayı ona nazaran yapmak zorunda.”

YETİŞMİŞ İŞÇİ OLMALI

Askerin eğitiminin son derece değerli olduğunu başka kumandanlar üzere Yavuz Paşa da belirtiyor. Hatta şu sözlerle daha da ileriye taşıyor: “Bölgede denetim Silahlı Kuvvetler’in elinde olmalı. Bilhassa birlik kumandanları teröristle gayret konusunda küçük rütbelerden beri yetişmiş bilgili, işçi olmalı. Hani batıda çeşitli birliklerde büyük muvaffakiyet göstermiş, üst rütbelere gelmiş ancak teröristle gayret konusunda fiili olarak hiçbir aktiflikte bulunmamış kumandanların o bölgede vazife alması büyük bir zafiyettir.”

HAREKATTA RÜTBE KONUŞMAZ

Yavuz Paşa anlatıyor: Birtakım kumandanlar vardır karargahta başarılı olamaz, alanda başarılıdır. Kimileri da çalışanına doruktan bakar, bir eri küçümser. Bu tavır bize çok şeye mâl olur. Teröristle uğraşta rütbe konuşmaz. Fiili çabada rütbe konuşursa küçük rütbeli işçi korkar, aslında yapması gereken faaliyeti kumandan buyruk verdi diye yapamaz. Teröristle gayrette birlikler sabit durmamalı. O birlikleri 30-40 gün birebir bölgede dolandırmayacak, devamlı geri bölgeden işçiyle değiştireceksiniz. Araziyi devamlı denetim edeceksin.

EMEKLİ TUĞGENERAL OSMAN PAMUKOĞLU:

SÖZCÜ Medya Kümesi Ankara Temsilcisi ve müellifimiz Hürmet Öztürk- Emekli Tuğgeneral Osman Pamuk

iŞGAL EDECEKSİN!

Tuğgeneral Osman Pamukoğlu, Hakkari Dağ ve Komando Tugayının yıllarca komutanlığını yaptı. Yurt içi ve hudut ötesi operasyonlar onun devrinde hiç eksik olmadı. Teröristler için “Ara, bul, etkisiz hale getir” diyenlerden. PKK’nın yurt içinde etkisizleştirildiğini hatırlattım, “Sizin devrinizde niye bu başarılamadı?” diye sordum. Pamukoğlu şunları anlattı:

“Yurt içinde PKK çok faal olmak zorundaydı. Bölgeyi kasıp kavuruyor, köyleri yakıyor, çoluk-çocuğu öldürüyordu. Bugün PKK’nın bu türlü bir sonuç elde etmesine gerek yo. Yurt içinde yapacağını yaptı ve propaganda safhası bitti. Artık ordulaşma safhası var. Fırat’ın doğusunda 60-70 bin kişilik PKK’lı var. Savaş eğitimi aldılar helikopter eğitim alıyorlar. Bu ne? PKK bitti mi oluyor, büyüdü mü? Her gün tatbikatlar yapılmıyor mu? ABD onlarla değil mi? Bu işin başında olan kişiyi Beyaz Saray’da karşılıyorlar. Fransa, meclislerinde konuşturmuyor mu?” dedi.

ABD’NİN BİRİNCİ AMACI

PKK’lı teröristlerin yurtiçinde sayılarının azaldığına ait yapılan açıklamaları hatırlatıyorum. Pamukoğlu’nun yanıtı şöyle oldu: “Bize tehdit Fırat’ın doğusu. Fırat’ın doğusunda PKK var. Barzani’nin adamları var. Orası özerk Kürdistan değil mi? Irak üçe bölünmüş. Aşağıda Şiirler, ortada Sünniler, kuzeyde Kürtler var. Bundan birkaç yıl evvel Barzani bağımsızlık ilan etmek istedi, ABD vakti gelmediğini belirtip engelledi. Düşmanını tanıyacaksın. PKK sonuçta Kürdistan’ı kurmak istiyor buna bakacaksın. Bu devletin kurulması ABD’nin birinci sıradaki siyasi gayesi. İngiltere, Rusya, bütün Avrupa destekliyor, Suriye’nin, Irak’ın üstünde biz varız.”

KEKLİK ÜZERE AVLARLAR

Pamukoğlu Paşa “Bölücü örgütün kurucu takımı hala sağ. Kurucu takıma bir şey yapılabilir mi? Amerika istese keklik üzere avlanır. Kandil de ne oluyor? Hava kuvvetlerinin vurduğu anda bile oraya giderse teröristlerin her birinin bir yerden çıktığını görürler. Hava kuvvetleri tesirli, ürkütücü, caydırıcı lakin şu var oralar askerin botların basacak. Piyadenin süngüsü parlamadan olmaz. Bu savaşın prensiplerinden biridir, işgal edeceksin. Devletin en sade tanımının hazine ve ordu olduğunu belirtiyor. Baş diye bir şey var bütün canlılarda. Efendim parmak, kol, bacak da var. Ancak baş temel. Bununla uğraşacaksın. Bir amaç istiyorsan başla uğraşacaksın. Baş amaçsa ne yapacaksın operasyon, harekât yapacaksın” biçiminde konuştu.

EMEKLİ KORGENERAL ALTAY TOKAT:

Emekli Korgeneral Altay Tokat

BUNUN İSMİ DÜŞÜK YOĞUNLUKLU SAVAŞTIR

Emekli Korgeneral Altay Tokat Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı yaptı. Hudut ötesi harekatları yönetti. Bölücü terör örgütünün kış kaidelerinde bu türlü akın yapacak gücünün olmadığını hatırlattı ve şunları söyledi:

“Kış kurallarında yapılan baskında, hem askeri, hem de siyasi taraftan eksiklikler gördüm. Bu durum bölücü örgütün moral ve motivasyonunu artırdığı üzere, silahlı kuvvetlerimize olumsuz yansımaktadır. Onun için siyaset bu eksikliklerini kesinlikle gidermeli, yoksa iş daha da tehlikeli boyutlara uzanır. Bugünkü gayret vilayet yönetimi kanuna nazaran yapılmaktadır. Bu formda buyruk komuta sağlanamaz. Sıklet merkezi kurulamaz, eğitim seviyesini artırıcı tedbirler alınamaz. Münasebetiyle uğraşta bir eksiklik oluşur. OHAL ilan edilmesi gerekir kanaatindeyim” dedi.

Kumpas davaları ve sonra gelen kimi uygulamaların işçi azalmasına, eğitim düzeylinin düşmesine yol açtığını öne süren Tokat “Halbuki PKK ile yapılan uğraşlarda gerilla taktikleri uygulanmaktadır. Askerimiz kâfi komando eğitimi alınması gerekir. Bunlar yapılmadığı vakit gayrette noksanlıklar oluşuyor” görüşünde.

CEPHE GENİŞLETİLMEMELİ

Irak topraklarında tampon bölgesi kurulursa, teröristin sonraki bölgeye çekileceğini, böylelikle cephenin genişleyeceğine dikkat çeken Tokat, kelamlarını şöyle tamamladı: “Cephe genişleyince boşluk meydana gelir. Burada amaç teröristlerin etkisiz hale getirilmesidir. Devamlı operasyon komando birlikleriyle yapılmalı, komando birlikleri dışındaki birlikler en aza indirilmeli. Operasyonlar hudut ötesinde devamlı yapılmalıdır. Bunun harekat noktası ‘Ara, bul, etkisiz hale getir’ olmalı. Teröristi aramak için çok güçlü fizik kondisyonu gerekir. Bulmak için sızma, silahlı keşif ve dağ harekatını yürütecek eğitim ve teçhizat gereksinim gerekir. Etkisiz hale getirmek için de silahlı gece gündüz en fazla üç atışta karşıdaki maksadı bertaraf edecek halde silahları kullanmada usta olmak lazım. Bütün bunları bir ortaya getirdiğimiz vakit bunun ismi askeri literatürde ‘Alçak yoğunluklu savaştır’. Buna ‘Mücadele’ dersek, husus tam anlaşılmamış olur. Üs bölgesinde askerin sabit kalması demek, teröristlere gaye olmaktır. Tıpkı vakitte aktifliğin aleyhinedir. Kaldığı vakit eğitim seviyesi de düşer. Üs bölgesi yerine asker daima operasyonda olmalı. Alan hakimiyeti kıymetli.”