Bakan Kurum: İstanbul’da 1,5 milyon riskli konutu taşıyacağız

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, Antakya’da Afet Uyum Merkezi’nde Proje Alanları Uyum Toplantısı’nın akabinde basına açıklamada bulundu. Kentin tüm dinamikleriyle birlikte yeni Hatay’a dair toplantılar yaptıklarını anlatan Bakan Kurum, sarsıntının üstünden 23 gün geçtiğini, lakin acıların hala birinci günkü üzere taze olduğunu ve dinmediğini söyledi.

Devletin tüm imkanlarıyla zelzelenin yaşandığı 11 vilayette olduğunu söyleyen Kurum, seferberlik anlayışıyla çalışmaların yürütüldüğünü kaydetti. Bakan Kurum, yeni Hatay’a yönelik toplantılarda yerle ilgili hem jeoloji, hem jeoteknik ve jeofizik uzmanlarıyla yeni yapılaşma alanlarına ait hem üniversiteler, hem bilim insanları hem de kentin kanaat liderlerinin fikir ve taleplerinin alındığını lisana getirdi.

‘AMANOS ETEKLERİ REZERV ALANI’

Rezerv alanı olarak Amanos Dağı eteklerinde, tabanı sağlam inançlı alanlarda yerleşimin başlatılacağını açıklayan Bakan Kurum, Akabinde kentin içinde Meclis Binası, Ulu Cami ve tüm tarihi yapıları içine alacak ve Asi ırmağını, tüm doğal hoşlukları, yeşil alanları, kentin tabiat ve kültürünü koruyacak anlayışla ve Hataylı kardeşlerimizin demografik yapısı ve kültürel kıymetlerini içine alacak biçimde bir master plan hazırlığına başladık. Kentimizden buna katkı vermek isteyen herkese kapımızın, gönlümüzün açık olduğunu da söz ettik. Çalışma kümemiz 7/24 temeliyle altyapısı, sanayi alanları, tarihi ve doğal hoşlukları, kırsal yerleşimler ve lojistik güzergahlarını da içine alacak çalışmaları yürütüyor olacağız” dedi.

‘202 BİN BİNA YIKIK YAHUT ACİL YIKILACAK’

Depremin birinci gününden itibaren 85 milyonun tek yürek olduğunu lisana getiren Bakan Kurum, 11 vilayette devam eden hasar tespit çalışmalarına ait şu bilgileri verdi:

Hatay’da Defne ve Samandağ merkezli sarsıntılar nedeniyle tekrar bu alanlarda hasar tespit çalışmalarını yürüteceğiz. Antakya, Defne, Kırıkhan, Samandağ’da daha evvel yaptığımız az hasarlı, hasarsız yahut orta hasarlı tespit edilen binalar bir kere daha incelenecek ve buna nazaran ilanlar gerçekleşecek.

Tüm Türkiye’deki hasar tespitleri bugün prestijiyle 4 milyon 750 bin bağımsız kısımdan 1 milyon 520 bin bina incelendi. Bu kapsamda 582 bin bağımsız kısım ve 202 bin binanın acil yıkılacak, ağır hasarlı yahut yıkık tespitini yaptık.

Hatay’da 213 bin bağımsız kısımdan oluşan 60 bin binanın yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı tespiti yaptık. Hasar tespit çalışmalarının tamamlanmasını müteakip net sayısı da ortaya koyacağız.”

14 BİN 500 KONUTUN İNŞA SÜRECİ BAŞLADI

Yeni yapılaşma süreçlerine ait birçok üniversite ve bilim insanlarıyla ortak çalışmalar yürütüldüğünü lisana getiren Bakan Kurum, en gerçek yerleşim alanlarında gerek mikro bölgeleme, gerek detaylı jeolojik etütler ve en yanlışsız yerde en hakikat yapı tekniğin nazaran yapılaşma sürecinin yürütüleceğini kaydetti. Bu ay sonuna kadar 14 bin bağımsız kısımdan oluşan mukaveleleri tamamlayacaklarını ve etap etap konutların üretiminin sürdürüleceğini belirten Kurum, ayrıntıları şöyle açıkladı:

Nurdağı’nda 456, İslahiye’de 399, Kilis’te 645, Adıyaman’da 297 olmak üzere 1797 yeni yuvamızın mukaveleleri imzalandı, inşaat süreçleri başladı. Adana-Sarıçam’da 590, Hatay-Altonözü’nde 364, Kahramaraş-Afşin’de 501, Pazarcık’ta 518, Şanlıurfa-Birecik 534 olmak üzere 2 bin 507 yeni yuvamızın mukavelelerini tamamladık.

Gaziantep’te 400 köy konutu, Hatay’da 821, İskenderun 492, Malatya-Battalgazi’de 599 olmak üzere 2 bin 312 konutumuzun inşaat ve mukavele süreci başladı. Yeniden Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay, Şanlıurfa, Malatya, toplamda 2 bin 663 konutumuzun ihaleleri, bugün de Diyarbakır-Kayapınar’da 595, Kahramanmaraş 862, Malatya-Doğanşehir’de 349, Osmaniye Toprakkale 162 olmak üzere 1958 konutumuzun kontrat ve ihale süreçleri bugün prestijiyle devam ediyor.

Böylece depremzede kardeşlerimiz için şubat ayı içerisinde 14 bin 500 konutun imaline başlamış olacağız ve süratli biçimde inşaat sürecini yürüteceğiz. Maksadımız önümüzdeki nisan-mayıs aylarında köyler ve merkezde ihale ve mukaveleleri yöresel mimariye uygun halde gerçekleştirmek.”

‘İSTANBUL’DA 1,5 MİLYON RİSKLİ KONUT’

Bakan Kurum, kentsel dönüşümle ilgili hem sarsıntı bölgesi hem başka vilayetler ve İstanbul’la ilgili açıklamalarda da bulundu. Hatay merkezi özelinde tıpkı yoğunlukla yapılaşmanın olmayacağını kaydeden Kurum, gerekli imar düzenlenmeleri ve kısıtlamalar getirileceğini açıkladı. Bakan Kurum, şöyle devam etti:

Şehrin içinde ağır hasar görmemiş ancak nitekim yeni yapılacak dizaynla birlikte kentsel dönüşüm proje alanı içine alınması gereken binalar var. Kentin merkezinde tüm sarsıntı bölgelerinde o anlayışla hasar görmemiş olsa bile, o alanları projeye dahil edeceğiz. Ülkemiz bir zelzele ülkesi, bugüne kadar 140 bin canımızı zelzelelerde kaybettik, ocaklara ateş düştü.

Aynı acıların bir daha yaşanmaması ve bir seferberlik anlayışıyla kentsel dönüşüm sürecini yürütmek zorundayız. Bu mevzuda Sayın Cumhurbaşkanımız önümüzdeki günlerde değerli projelerimizi açıklayacaktır.

Gerek kentsel dönüşümdeki finans takviyesine ait kararlılığımızı, gerek Marmara Bölgesi’ne ait kentsel dönüşüm maksadımızı, oluşturulacak yeni rezerv alanlardaki uydu kentlerimizle birlikte ek nüfus getirmeden, örneğin İstanbul’da dönüşmesi gereken 1,5 milyon bağımsız kısım var.

Bunlardan hemen dönüşmesi gereken 300 bininin dönüşmesi için şu an İstanbul’da yalnızca bakanlığımızın devam ettirdiği 94 bin bağımsız kısımdan oluşan projelerimiz var. O riskli 1,5 milyon konutu dönüştüreceğimiz rezerv alanları var.

Şehrin içindeki 1,5 milyon riskli binayı belirlediğimiz iki rezerv alana, hem Avrupa hem Anadolu yakasına taşıyacağız. Ulusal mekânsal strateji planımızı tamamladık ve yeni lojistik planlarıyla sanayi alanlarımızı da sarsıntıya karşı güçlendirecek adımları atacağız.”

BAKAN AKAR: MEHMETÇİK BİRİNCİ ANDAN İTİBAREN SEFERBER OLDU

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise zelzelenin birinci gününden itibaren bütün devlet ve milletin seferber olduğunu belirterek, Mehmetçiğin de birinci andan itibaren seferber olduğunu, büyük fedakarlıkla elinden gelen neyse yerine getirdiğini söyledi. Bakan Akar, şu bilgileri verdi:

Toplamda 57 taburla, 40 binden fazla teknik işçi demek, Kıbrıs dahil, bulabildiğimiz ne varsa çalışanımızı getirerek buradaki faaliyetlerde olabildiğince uğraş gösterdik. En değerli mevzu arama kurtarmaydı. Bu mevzuda uzman çalışanımız büyük bir çabayla çalışmalarını gerçekleştirdi ve birçok vatandaşımızın enkazdan yaralı ve sağ çıkmasını başardı.

TSK olarak neyimiz var neyimiz yok birinci andan itibaren vatandaşlarımızın yaralarının sarılması için çalıştık. Şu an zelzele bölgesinde 109 mutfağımız, 41 seyyar TIR’ımızla vatandaşımıza üç öğün sıcak yemek ve ekmek sağlıyoruz. Banyo, tuvalet, çamaşır üzere gereksinimlerin karşılanması için elimizdeki imkanları seferber ettik.

Eğitim için Ulusal Eğitim Bakanlığımızla işbirliği içerisinde bütün vilayet ve ilçelerde nöbetçi dershaneler açarak gençlerimizin eğitimine olabildiğince katkı göstermeye çalışıyoruz.”

GEMİ HASTANELERDE 12 BİN KİŞİ TEDAVİ EDİLDİ

Hem ülke hem yurt dışına yönelik kurdukları hava köprüsüyle 70 civarında uçakla arama kurtarma ve öteki faaliyetleri desteklediklerini, uçakların geri dönüşte hasta ve yaralılar ile zelzele bölgesinden gitmek isteyen vatandaşları taşıdığını lisana getiren Akar, İskenderun gemisinin bilhassa büyük hacimli iş makinelerinin taşınması ve Antakya’dan yaralı ve hastaların taşınmasında gerekli takviyesi sağladığını kaydetti.

Sancaktar ve Bayraktar gemilerinin şu anda İskenderun Limanı’nda olduğunu belirten Akar, hastaneye çevrilen bu iki gemide şu ana kadar 150 civarı ameliyat gerçekleştiğini, toplam 11- 12 bin vatandaşın gerekli tedavisinin tamamlandığını söyledi. Akar, 70 civarında helikopterle de hava kurallarının müsait olması nedeniyle direkt köylere yardım ulaştırılmasında büyük uğraş gösterildiğini ve o çabanın devam ettiğini lisana getirdi.

42 BİN SURİYELİ İSTEKLİ DÖNDÜ

Özellikle bir hususun çok konuşulduğunu ve konuşulmaya devam edildiğine dikkati çeken Bakan Hulusi Akar, Hiçbir formda Suriye tarafından Türkiye’ye gerçek rastgele bir göç olmamıştır, yoktur. Bu türlü bir şey kelam konusu değil. Bu türlü birtakım laflar, rivayetler çıktı, bunlar gerçekleri yansıtmıyor. O denli bir şey yok. Tersine Türkiye’ye yerleşmiş Suriyeli kardeşlerimizden konutunu, çoluk-çocuğunu, yakınını kaybedenlerden kendi imkanlarıyla, kendi topraklarına dönmek isteyenlerden 42 bin civarında Suriyeli vatandaşımız kendi ülkelerine istekli ve inançlı olarak döndüler” dedi. (DHA)