GüncelGündem

Büyük Taarruz’u komutanlar anlatıyor

Paylaş:

SAFA TEKELİ/ MİLLİYET-  Büyük Taarruz’u ve Başkomutanlık Meydan Savaşı’nı, o mahşer gününü yaşayanlardan dinleyerek aktarmak apayrı bir his olsa gerek. Geçen yıl kaybettiğimiz pahalı muharrir Vural Sözer’in, 1 Ağustos 1965 tarihli, “Hayat Tarih Mecmuası”nın 7’nci sayısında, 6 kumandanla gerçekleştirdiği söyleşi, bizleri o günlere götürüyor. Sözer’in deyişiyle, “Geçirdikleri hareketli askerlik hayatlarının yorgunluğunu, torunları ortasında, birer ‘Paşa-dede’ sevgisiyle çıkaran, onlara masallar yerine harp kıssaları anlatan kumandanlarımız, birer canlı vesika olarak” bu memnun kurtuluş günlerini en ince detaylarıyla bizlere de yaşatıyor.

Stratejik önem

(Garp Cephesi Kumandanlığı Kurmay Lideri Albay Asım Beyefendi. Emekli Orgeneral Asım Gündüz)

“Sakarya muharebesi muvaffakiyetle bittikten sonra düşman ordusu Eskişehir-Seyitgazi istikametlerinde çekilirken sıkı bir takip yapamadık. Zira Kütahya muharebeleri esnasında ordunun nakliye vasıtaları çabucak yok derecesine inmişti. Bu sebeple 26 Ağustos taarruzuna kadar takriben bir seneyi mütecaviz ordunun ikmaliyle uğraşıldı. Bu nakliye vasıtalarını ikmal etmek için merhum Atatürk, Ankara’da şahsen meşgul oluyor, topladığı vasıtaları cepheye gönderiyordu.”

Son darbe

“Atatürk, bir teklifte bulundu. Kendisi şahsen 1. Ordu karargâhında bulunacaktı. Kuzeyde 2. Ordu’ya da Fevzi Paşa’yı memur etti. Garp Cephesi karargâhı, orduların harekâtını tanzim ve yönetim etmek için 30 Ağustos’a kadar Karahisar’da kalacaktı. 30 Ağustos günü gelen malumata, raporlara nazaran düşman kuvvetleri Murat Dağları kuzeyinde büsbütün kuşatılmış bir vaziyette kalmıştı. Düşmanın takriben 7-8 tümenlik bir ordusu, topuyla, tüfeğiyle, atlarıyla, otomobilleriyle, subayları, generalleriyle büsbütün elimize esir düşmüştü. Bunlardan esir olmak istemeyen kimi subaylar ve generaller, Murat Dağı’nı geçip güneye kaçmak istedilerse de güneyde ilerleyen süvari kuvvetlerimiz bunları birer birer yakaladı.”

Taarruz’da Türk süvarisi

(5. Süvari Kolordusu Kumandanı Fahrettin Paşa. Emekli Orgeneral Fahrettin Altay)

“Yunan cephesi tahkim edilmiş olduğundan, süvari yalnız başına bu cepheyi yaramazdı. Esasen topçusu da zayıftı. Her tümende bir dağ bataryamız vardı. Her top sekiz katırla taşınırdı. Bunun için düşünülen ise piyade kolordularımız düşman cephelerini yardıktan sonra süvarinin düşman içine dalmasıydı. Savaşa birebir vakitte katılabilmek için, süvari tümenlerini, daha müsait hareket imkânı verecek toprağa intikal ettirmeyi düşündüm ve geçecek bir yol aradım.”

Haydar Ağa’nın yardımı

“Sinanpaşa Ovası’nda, Yunan işgalinde, Tokuşlar köyünden Haydar Ağa isminde hamiyetli bir vatanperver bize orta sıra bilgi veriyordu. Bu vatandaştan Ahır Dağları’nda, Yörükmezarı denilen bir gedikten aşan sarp bir patikanın mevcudiyetini öğrendim. Bu gediği düşman gündüzleri tutuyor, gece olunca çekiliyormuş. 25 Ağustos akşamı bu istikamette yürüyüşe başladık. Tek kol gidebiliyorduk. Ağaçlık, taşlık, sarp bir dağ yoluydu bu. Ovaya indiğimiz vakit gün ağarmış, topçularımızın bombardımanı, piyadelerimizin hamlesi başlamıştı.”

Düşmanın zulmü

(1. Kolordu Kurmay Binbaşı Muharrem Mazlum Beyefendi. Emekli Orgeneral Muharrem Mazlum İskora) “Yunanların dağınık ve perişan bir halde kaçıştıklarını öğreniyorduk. Mudanya’ya vardığımız vakit ana-baba günüydü. Dost, düşman birbirini tanımıyordu. Esirler, Rum muhacirler, Fransız taburu mensupları, İngiliz subayları… Fransızlar bize yardımdan çekinmiyorlardı. Yunanlar giderken vatan, Bandırma; tahrip ettikleri gereçlerden, hayvan leşlerinden geçilmiyordu.”

Çetin savaşlar

(1. Kolordu 23. Tümen Kurmay Lideri Binbaşı Fahri Beyefendi. (Emekli Korgeneral Fahri Belen)
“Sakarya Zaferi’nden sonra (Afyon-Eskişehir) sınırında tutunan Yunan ordusuna bir taarruz yapılmasını Türkiye Büyük Millet Meclisi ve hükümeti istemişti. Ulusal iradenin isteğine nazaran hazırlıklara başlanıldı. ‘Sad’ (Hareketin merkezini Sandıklı kasabası teşkil ediyordu. Sandıklı’nın eski yazıda ‘Sad’ harfiyle başladığından plana bu isim verilmişti.) hareketi planına nazaran, ordunun büyük kısmı ile Afyon-Uşak çizgisine güneyden taarruz edilerek düşman ordusu kuzeye atılacak, İzmir’le bağları kesilecekti. Hazırlıklar tamamlanmadan sonbahar yağmurlarının ve soğuklarının başlaması üzerine taarruz 1922 ilkbaharına bırakıldı. Söyle bir sual akla gelir: İlkbahar taarruzu niye yapılamadı? Bu, Başkumandan’a çok soruldu. Büyük Kumandan bir tenkit tufanı içinde bırakıldı. O, bu tufandan gemisini kurtardı. Yüksek ikna kudretiyle de Meclis’teki galeyanı yatıştırmaya muvaffak oldu.”

Lacivert aşkı

(1. Süvari Tümeni Buyruk Subayı Yüzbaşı Seyfi Beyefendi. Emekli Tümgeneral Seyfettin Çalbatur)

“Büyük Taarruz, bütün şiddetiyle devam ediyordu. 8 Eylül 1922 saat 12 sularında Manisa’ya girdiğimiz vakit Manisa alevler içinde yanıyordu. Düşmandan çok zulüm gören halk, dağlara sığınmıştı. Tümenin birinci işi yangınları söndürmek oldu. Sonra İzmir’e yanlışsız yürüyüş başladı. Bütün yorgunluğa karşın İzmir’in kurtulması ve yıllardan beri yegâne gayemiz olan Akdeniz’in lacivert kıyılarına bir an önce ulaşılması aşkı, bütün tümen mensuplarını heyecan ve sevinç içerisinde yerlerinde duramaz hale getirmişti.”

Bayrağımız İzmir’de

Şehrin girişinde arabaya binmiş Fransız ve İtalyan subayları yürüyüş kolumuzun önünde temel vaziyeti alarak tümen kumandanını selamlamışlar ve İzmir’e girişimizi tebrik etmişlerdi. Birinci Kordon›a toplanmış Rum halkı, ‘Zito Mustafa Kemal’ sedalarıyla bizleri alkışlıyor, limanda yabancı gemiler keskin düdük sesleriyle bizleri selamlıyorlardı. Sevinçlerinden çılgına dönen mağrur ırktaşlarımız, Türk bayraklarıyla yürüyüş kolumuzu sardılar. ‘Yaşasın! Sağ olun! Bizi kurtardınız!’ feryatları içinde, gözyaşlarıyla atlarımızı, üzengilerimizi öpüyor, dizlerimize sarılıyorlardı. Bu mahşeri kalabalık tanım edilemeyecek bir kuvvetle atlarımızı sürüklemiş, Tümen Kumandanı ve Kurmay Lideri ile öteki arkadaşların her birini bir tarafa savurmuştu. Birbirimizi kaybetmiştik. Büyük bir dalgalanma ile beni atımdan aşağıya aldılar. Dayanılamayacak kadar kesif bir kalabalığın içindeydim. Hükümet Konağı’nın meydana karşı olan balkonuna çıkmış birkaç er ve bir de subayın bayrak çektiklerini gördüm. Bunu gören halk, bir taşkın tezahürat daha yapıyordu ki, bu esnada yanımda kısık sesiyle bağıran çarşaflı ihtiyar bir bayan, koynundan bir Türk bayrağı çıkarıp bana uzatarak: ‘Yavrum, aslanım, yiğidim. Burası kışladır, kışlalarımızda yıllardır ulu bayrağımıza hasret kaldık. Sen de bu bayrağı kışlaya çek’ diye ağlıyor ve yalvarıyordu. Halk yol göstererek ilerimizdeki ahşap binaya geldik. Kapıyı kırarak önüme düştüler. Kışlanın kulesine çıkarak bayrağı çektim.

Bursa’nın kurtuluşu

(3. Kolordu 1. Tümen Kumandanı Yarbay Abdurrahman Nafiz Beyefendi. Emekli Orgeneral Abdurrahman Nafiz Gürman)

“Umumi taarruz başlayınca Kütahya’dan Bursa istikametine yürüdük. Nihayet, İnegöl’e geldiğimiz vakit, Kazancıbayırı sırtları karşımıza çıktı. Düşman, bir an önce kaçmak temayülünde olduğundan, o gece taarruza karar verdik. Ama düşman terk edip gitmedi. Biz de bulunduğumuz mevzileri terk etmedik. Akşamla birlikte taarruzunu yeniletmek niyetindeydik. Düşman, ortalık kararırken çekilip gitti. Sabah tümen yürüyüşüne Bursa istikametinde devam etti. Düşman Bursa›yı tutmuştu. Tam karşımızda Yıldırım Camii vardı. Düşmanın makinelileri bu mescide yerleşmişti. Bursa Askerî Lisesi›nin bulunduğu dorukta de toplarını mevzilendirmişti. Oyalama ateşiyle karşılaştık. Camiyi ve mektebi yıkmamak için karşılık vermiyorduk.”

Çocuklar karşıladı

“Yunan, Bursa’yı yakıyordu. 4. Piyade Alayı’nı artık Merinos Fabrikası’nın bulunduğu topraktan, ağaçların, bahçelerin ortasından yangının olduğu istikamete tevcih ettik. Düşman topunu tüfeğini alıp tahliyeye mecbur oldu. Kollarımızı sallaya sallaya Bursa’ya girdik. Halk, büyük endişe içindeydi; lambalarını söndürmüş, meskenlerine çekilmişti. Gelenin dost mu düşman mı olduğunu kestirememişler, selameti dışarıya çıkmamakta bulmuşlardı. Bu yüzden bizi karşılayanlar yalnızca çocuklar oldu.”

 

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu