Çok sıcaklarla başa çıkma yolları

Tüm dünyadaki iklim krizi artık mevsimlerin çok daha ağır yaşanmasına neden oluyor. Bölgesel farklılıklar olsa da artık kışı çok soğuk yaz aylarını da daha sıcak geçiriyoruz. Son günlerde ülkemizdeki çok sıcaklıkların yalnızca yaşlıları ya da kronik hastalığı olanları değil her yaş kümesini etkilediğini, hasebiyle hem güneşe hem de ağır ısıya maruziyetin yaratabileceği birtakım riskler olduğunu hatırlatan İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yaşar Küçükardalı, bu bahiste hayati bilgiler verdi. İşte açıklamaları:

Prof. Dr. Yaşar Küçükardalı

En çok kimler risk altında?

Sıcak hava aslında herkesi etkileyebilen bir durumdur. Bilhassa sıcakta çalışmak ya da bulunmak zorunda kalan bireyler daha fazla etkilenir. Fakat bunun yanında; diyabetli bireyler, böbrek hastalığı olanlar, kalp yahut akciğer hastaları üzere kronik hastalığa sahip olan şahıslar daha fazla risk altındadır. Ayrıyeten, yaşlılar, bilhassa 65 yaş üstü şahıslar, 4 yaşına kadar çocuklar ve çok küçük bebekler, fazla kilolu şahıslar ya da yatağa bağlı yaşamak zorunda olan şahıslar,  serinlemekte zorlanacakları için sıcak havanın yaratabileceği risklerden daha çok etkilenir.

Hangi sıkıntılar yaşanabilir?

Sıcağa maruziyet durumunda terleme ile beden kendini soğutarak ısısını müdafaaya çalışır. Fakat sıcaklığın çok yükseldiği durumlarda bu tek başına kâfi olamadığından kimi meseleler ortaya çıkabilir. Sıcağa bağlı hastalık ve mevt, teneffüs ve kardiyovasküler hastalık alevlenmeleri, bulaşıcı hastalıklar, vektörle alakalı hastalıklarda  artış olmak üzere artan sıhhat riskleri vardır. Bilhassa de kalp ve KOAH hastaları nefes darlığı problemleri yaşayabileceği için sıcak hava, şikayetlerinin artmasına neden olabilir. Bununla birlikte susuz kalmaya bağlı dehidratasyon, çarpıntı, baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı, kusma, bitkinlik ya da şuur değişikliği durumlar da çok sıcaklara bağlı olarak ortaya çıkabilen meseleler ortasında yer alır.

YAŞLILAR

Özellikle 65 yaş üstü şahıslar sıcaklardaki artışı gençler kadar kolay tolere edemeyebilir. Yaşlılar, terleme düzeneklerini etkileyen ilaçlarI daha fazla kullandıkları için riskli kümede yer alırlar. Bu nedenle hem bu bireylerin kendilerinin hem de onlara bakım verenlerin bu mevzuda dikkatli olması kıymetlidir. Sıvı tüketiminin kâfi olup olmadığı, beden ısılarının olağan olup olmadığı ya da bulundukları ortamın serinliği kesinlikle denetim edilmelidir. Sıcaklardan korunma tedbirleri de kesinlikle alınmalı.

ÇOCUKLAR VE BEBEKLER:

Çocuklar sıcaklara maruz kalmamak için de ebeveynlerine gereksinim duyar. Hasebiyle çocukların kâfi sıvı alımının sağlanması, uygun kıyafetler tercih edilmesi ve sıcaklara karşı korunmasına dikkat etmek gerekli.

KRONİK HASTALIĞI OLANLAR

Bu bireylerin çok sıcağa karşı daha savunmasız olmasının birkaç nedeni var. Bu şahısların kullandığı ilaçlar sıcağın tesirini daha da artırabilir. Beraberinde, zayıf kan sirkülasyonuna sahip olmak, kalp hastalıklarının bulunması ve obezite üzere kimi kronik hastalıklar sıcağa bağlı hastalıklar için tek başına risk oluşturabilir. Bu nedenle kronik hastalıkları olan şahısların sıcaktan korunmak için gerekli tedbirleri almaları ve ayrıyeten tabipleriyle görüşmeleri gerekir. Ayrıyeten çok yorucu faaliyetlerde bulunmamaları da değerlidir.

Ne üzere tedbirler alınabilir?

Aşırı sıcaklarda şu tedbirler alınmalı…

– Açık havada yapacağınız aktiviteleri sonlandırın: Sıcak havalarda mümkün olduğunca serin ortamlarda bulunmaya çalışın. Meskeninizde klima yoksa alışveriş merkezleri, marketler üzere serin bir ortamlara gitmeye çalışın. Açık havada bulunmanız gereken işlerinizi mümkün olduğunca sabah erken ya da akşam saatlerine almaya çalışın.

– Bulunduğunuz ortamı serinletin: Evde bulunduğunuz müddette de klimanız yoksa vantilatör kullanın.  Serin  akşamlarda  pencereleri açarak konutunuzun içinde hava sirkülasyonu sağlamaya çalışın. Güneşin ağır geldiği saatlerde ise camları, hatta varsa panjur ya da perdeleri kapatarak içerinin soğuk kalmasını sağlayın. Ayrıyeten gün içinde fırın, ocak, ütü üzere ısı yayacak elektronik aletleri mümkün olduğunca kullanmamayın.

– Hafif ve açık renk giysiler giyin: Açık renk, ince, pamuklu ve bol giysiler tercih edin. Bu sayede hem terleyerek sıvı kaybını önleyebilirsiniz hem de beden ısınını koruyabilirsiniz. Ayrıyeten, başta çocuklar olmak üzere dışarı çıkmadan evvel kesinlikle güneş kremi kullanın. Güneşten korunmak için geniş kenarlı bir şapka ve gözlük kullanmayı da ihmal etmeyin.

– Bol sıvı tüketin: Su içmek için susamayı beklemeyin ayrıyeten gün içindeki aktivitelerinize nazaran su tüketimini artırın. Bir sıhhat sıkıntınız nedeniyle sıvı tüketimi konusunda bir sınırlamanız varsa kesinlikle doktorunuzla tüketmeniz gereken sıvı ölçüsünü sorun. Çay, kahve ya da alkollü içecekler bedeninizin sıvı kaybetmesine neden olacağı için mümkün olduğunca tüketmemeye çalışın. Tekrar çok şekerli, asitli ve çok soğuk içecekleri de sonlu tüketmenizde fayda var.

– Beslenmenize dikkat edin: Protein içeriği yüksek olan et üzere besinler metabolik ısıyı artıracağı için beraberinde beden ısısına da artıracaktır. Bu nedenle hafif besinleri tercih edin.