Doğan Özdemir-Mafya ve Demokrasi
En kötü işleyen Demokrasi, en güçlü totaliter rejimlerden bile daha iyidir. Tarih bunu bize yüzyılların deneyimi ile gözümüze soka soka öğretmeyi sürdürüyor.
İnsan sürekli öğrenen, evrimleşen, kendini geliştiren bir canlıdır. Bulunduğu ortamlara uyum sağlamasıyla, zorluklara çözüm bulmakla diğer canlılarla yarışır. Doğrusu bu konuda hangilerinin önde olduğu bazen tartışılır hale gelmektedir. Şöyle ki; ortada bir sorun varsa yılların deneyimlerini kullanarak buna çözüm arar; olayı kendi lehine geliştirir. Göz göre göre zarar göreceği bir olay karşısında aptalca ısrar etmez. “Her insan hata yapar; ben de hata yaparım. Ama aynı hatayı iki kere yapmam.” Bu cümle olayı özetlemeli…
Demokrasi, içinde özgürlükleri sınırlı olsa da kullanabilmeyi, muhalefetin bulunmasını, seçme ve seçilebilme şansını, seçilenlerin denetlenebilmesini, kişisel özgürlüklerin kullanılabilmesini, erkler ayrılığını taşımasını ve bir haksızlığa uğradığında güvenebileceği bir Hukuk sisteminin olmasını içinde taşıdığı için önemlidir. Kör-topal, ağır-aksak yürüse de kendinden daha iyisi gelene kadar en iyi yönetim şeklidir.
Demokrasiden bir adım geri geldiğinizde daha az demokrasi, daha çok baskı rejimleri başlar. Geriye doğru artarak sürer. Ne kadar çok totaliterleşme, o kadar çok baskı demektir. Bunu da tarih baba bize örnekleriyle göstermiş; ders almamızı öğütlemiştir.
O zaman sürekli öğrenen bir insan olarak tarihten ders almamız, yaşadığımız günü iyi gözlemlememiz, yaşantımızı “ayıp-yasak-günah” duvarıyla örenlere, bizden özgür irademizi bırakarak sadece kendilerine inanmamızı, boyun eğmemizi ve biat etmemizi isteyenlere karşı “taraf” olmalıyız. Bu dünyaya bir kere gelip kısacık yaşam süremizde en büyük hakkımız olan sonuna kadar özgür, huzurlu, mutlu, güvenceli olarak yaşamayı engellemeye çalışanlara karşı şiddetle direnmeliyiz. Yaşam hakkımızı kimsenin emrine vermemeliyiz.
Bizleri yönetenler hep kâğıt üzerinde kalacak iyi sözler vererek kendilerini seçmemizi isterler. Biz de vatandaşlık görevi olarak seçeriz. Ama seçtiklerimizin zaman içinde verdikleri sözleri tutmadıklarını gördüğümüzde hatamızı anlayıp “aynı hatayı iki kez yapmak” yanlışına düşmeden bir daha onları seçmezsek sorun çözülecektir. Yıllardır demokrasi-totaliter sistemler arasında çok şiddetli, büyük acılara, canlara, kanlara neden olan çatışmalardan sonra insanlar Laik ve Demokratik Sistemin önemini ancak anlayabilmişlerdir. Şimdi buradan geriye dönmeye çalışanlara maşa olmanın evrimi tersine işletmek olacağı açıktır. Bu dünyanın işleyişine de terstir.
Demokrasi azaldıkça baskı artacaktır. Gizli dosyalarında tek adamlık, totaliterlik, baskı olanlar, iktidarı kendi için bir yatırım görenler, bu koltukları bir kez ele geçirdikten sonra asla terk etmememe niyetinde olacaktır. Demokrasiyi kullanarak iktidara gelenler önce demokrasinin artık bir araç olduğunu ve bir kenara atılması gerektiğini göstereceklerdir. Sonra yerlerini sağlamlaştırmak için gittikçe artan dozda baskı uygulamak zorundadırlar. Çünkü demokrasiye inanan, ancak hata yaptıklarını er ya da geç anlayacak halk, itirazlarını yükselttikçe yöneticiler için tehlike oluşturacak, bu nedenle de susturulması, zamanla yok edilmesi gereken kitleler olacaktır.
İşte bunu yapabilmek için öncelikle silahlı-silahsız tüm güvenlik unsurlarının tek elde yönetilebilir hale gelmesi, bunların bile kendilerini korumaya yetmeyeceği korkusuyla özel ve sivil ezici güçler kurulması gerekecektir. Burada da son günlerde yaşamakta olduğumuz gibi silahlı çeteler, derin devlet denen özel çeteler, mafyalar devreye girer. Yönetenler koltuklarını koruyabilmenin bu kuvvetleri kullanarak olacağını düşünürler. Muhalefet baskılanır, hapsedilir, dövülür, öldürülür; öyle ya da böyle susturulur! Çünkü muhalefet totaliterler için en büyük tehlikedir. Bunu baskıladıkları yasal güçler, yönetilebilen hukuki sistemle yapamazlarsa çeteler-mafyalar-gizli derin devlet elemanlarıyla yaparlar. Burada çok ciddi bir yanılgı söz konusudur. “Çeteler bir kez devletin içine sızdıklarında yöntem olarak yasadışılığı kullanacaklarından, adına iş yaptığı kişileri kendi güvenceleri için kayıt altına alırlar. Bu onların başları sıkışınca “dönüş bileti” olacaktır. Devlet adına pis işler yapanların kendi pis işlerini daha kolaylıkla yapacakları da açıktır. Sonuçta kimin kimi yönetmekte olduğu ve sonucunun ne olduğunu kestirmek gittikçe zorlaşır. Demokrasi tamamen ortadan kalkar, hukuktan söz edilemez. İki yanı keskin bıçak gibi ne zaman ne tarafının keseceği bilinemez. Olan ise halka ve ülkenin geleceğine olur.
Tarih baba bize bunları da tek tek örnekleriyle göstermiştir. Yeter ki biz insan olarak sağduyumuzu ve aklımızı kullanmayı, yaşananlardan ders almayı bilelim. Eğer bilmezsek yukarıda yazdığım sistemle yüzleşmek zorunda kalacağız. Az gelişmiş ülkelerde manevi bir değer verilerek kutsallaştırılan “Devlet” kavramının bir avuç totaliterin eline geçtiğini fark edene kadar kurbağa deneyinde olduğu gibi yavaş yavaş haşlanıp ölüp gideriz.
Devlet, artık demokrasiden tamamen arındırıldığından, onun yerine adı faşizm olan bir sistem geleceğinden giderek artan zulüm ve baskıdan kaçış kalmayacak, bir gün mutlaka “sıra size de gelecektir.” Sokaklar mafyanın olduğunda şikâyet edebileceğiniz bir yer kalmayacaktır.
Herkes hata yapar; hatalardan ders çıkarabilen insandır. Aynı hatayı iki değil, otuz iki kere yapmayı sürdürenlerin evrim yolundan çoktan çıktığı ve tersine evrimleşmeye başladığı düşünülür. Akıl, tüm canlılarda değişik oranlarda vardır; ama insana özgüdür. Aklını kullanabilmek ise beyninin ve vicdanının terbiyesi ile olasıdır.
Bir daha bu dünyaya gelmeyeceğimize göre, şu kısacık yaşamımızda onurumuzla, gururumuzla, kimseye boyun eğmeden, demokratik bir ortamda tüm haklarımızı kullanabilerek yaşamak da hakkımızdır. Birileri hayallerine ulaşsın, bir eli yağda, bir eli balda yaşasın diye tüm geri kalanları köle gibi görmesine izin vermek insan tanımına uymaz.
Yanlışları görüp sessiz kalmakla o yanlışa ortak olmak aynı kapıya çıkar. Çocuklarımıza insanca yaşayabilecekleri bir ortam bırakmak, bunu sağlayabilecek sistem ve kişilere destek vermek en büyük insanlık borcumuz olmalıdır.
Yaşasın özgürlük ve demokrasi!
Doğan Özdemir/Jurnalci.com
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,