GüncelGündem

“Doğayla Barışık Kentler Kurulmalı”

Paylaş:

Trakya Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, iklimin kendi salınımları olduğunu, özellikle dünyanın yörüngesel hareketleri yıllar içerisindeki süreçlerin etkili olduğunu belirterek, kurak ve nemli dönemlerin yaşandığını söyledi.

Doç. Dr. Uludağ, “Fakat son yıllarda bu salınımlar daha keskin ve ekstra değerler olarak karşımıza çıkmaya başladı. Bu da iklimin ekstrem olaylarını arttırdı. Dolayısıyla bu yıl mesela çok ciddi kuraklıklar yaşadık. Ama aynı zamanda da bu sıcak ve kuraklık dönemin arkasından ani sağanaklar meydana geliyor. Dünya üzerinde küresel iklimi belirleyen en önemli parametreler okyanus ve denizlerin sıcaklıkları.

Son yıllarda özellikle bu küresel iklim değişikliği ve küresel ısınmaya bağlı olarak deniz suyundaki sıcaklık artışları atmosfere bol miktarda nem pompalıyor. Bu nemin atmosferde uzun süre kalması mümkün değil. Bir şekilde düşecek. Bu atmosferde olması gerekenden daha fazla bir hidrolojik döngüye katılan su buharı ani sağanakların ve ekstrem olayların yaşanmasına sebep oluyor. Ama bunun afet boyutuna dönüşmesinde diğer bir faktör var.

Özellikle kıyılarda bu kıyı dediğimiz zaman biz genellikle deniz kıyılarını anlıyoruz ama akarsu kıyıları, göl kıyıları da bu kıyı kapsamı içerisinde yer alıyor. Kıyılarda insan müdahalesinin çok fazla olması, birçok mühendislik çalışmasının yapılmış olması, yanlış mühendislik çalışmalarının yapılmış olması, doğal süreçlere uymayan uygulamaların yapılmış olması ve son yıllarda adına ıslah dediğimiz dere ıslah çalışmaları akarsuların kanallara ve beton kanallara alınması zaten dengesiz olan yağış sisteminin doğal ortam üzerine veya insanlar üzerine etkisini arttırarak devam ettiriyor” dedi.

‘ŞEHİRLER 4-5 DERECE DAHA SICAK OLABİLİYOR’

Türkiye’nin iklim şartları içerisinde yüzde 72’sinin orman olması gerektiğini söyleyen Uludağ, “Ama bugün orman varlığımız yüzde 22 civarında. Dolayısıyla ormanlık bir alanda yağışın etkisiyle açık bir alanda yağışın etkisi çok daha farklı olur. Türkiye’de antropojen step dediğimiz bir kavram var. Yani insanların yanlış arazi kullanımının, doğayı yanlış kullanımının ve tahribatının sonucu normal şartlarda step olmaması gereken yerler step oluyor. Bu da birçok süreci beraberinde getiriyor. Yine aşırı şehirleşme, betonlaşma şehirlerde yüksek sıcaklık adacıkları dediğimiz aşırı ısınmaya sebebiyet veriyor. Şehirler çevrelerine göre doğal ortama göre 4-5 derece daha sıcak olabiliyor. Bu da ısınan hava hızla yükselir. Yükselme ne kadar hızlı olursa geriye yağışa dönüşmesi ve ani yağışa dönüşmesi, sel karakterli yağışa dönüşmesi o kadar kolay olur” diye konuştu.

‘BAZI BÖLGELERDE YAPISAL DEĞİŞİKLERE NEDEN OLABİLİR’

Doç. Dr. Uludağ, iklimde meydana gelen değişimin, meteorolojik ve hidrolojik afetlerin şiddetini ve boyutunu arttırabileceğini belirterek, “Bazı bölgelerde yapısal değişikliklere neden olabilir. Örneğin geçtiğimiz yıllarda Ankara ve çevresinde normalde çölde büyük sahrada görünen kum fırtınalarını Ankara ve İç Anadolu’da gördük. Bu tamamen iklimin kurak geçmesi aynı zamanda arazinin tahrip edilmesi, çoraklaştırılması ve bir çölleşme kavramının sonucu. Tabii burada çölleşmeyle kastettiğimiz buranın çöl olduğu anlamında değil, yapısal olarak çöle benzemesi anlamında. Ve bu doğal bir süreç değil, tamamen insan kaynaklı. İnsanın doğayı tahrip etmesinin sonucunda, dolayısıyla insanın doğa üzerindeki müdahaleleri bu doğal olayların afete dönüştürülmesini hızlandırıyor ve etkisini arttırıyor” ifadelerini kullandı.

‘DOĞA GERİ ALIR’

Son zamanlarda deniz kıyılarında gelen fırtınaların normal olduğunu söyleyen Doç. Dr. Uludağ, “Çünkü bir iklim değişiminden bahsediyoruz, denizlerin aşırı ısınmasından bahsediyoruz. Bunlarda meteorolojik olayların şiddetini arttırabilir. Ancak biz kıyı kanununa muhalefet ederek kıyıda doğaya rağmen yapılaşmayı, kara yolu yapımlarını kıyı alanlarının yapılaşmaya, dolgu yapılaşmaya, açmaya devam edersek doğa bir gün onu gelir bizden alır. Ve bunu da devamlı yapıyor. Biz bundan sonra buna kalkıp doğal afet diyoruz. Dolayısıyla burada en önemli şey; şehir planlarının 1 yıllık, 2 yıllık, 3 yıllık veya bir belediye başkanının yönetim süresi sınırları içerisinde yapmamamız gerekiyor. On yıllar sonrası duruma deniz seviyesi değişimlerine, iklimde meydana gelebilecek ekstrem olaylara uygun planlamalar yapmamız gerekiyor. Çünkü afetler ekstrem olaylarda meydana gelir. Ama biz planlamaların ortalama değerlere göre yapıyoruz. Dolayısıyla bu da ciddi afetler sonrasında can ve mal kaybına ve telafisi, imkanı mümkün olmayan olaylara neden oluyor” ifadelerini kullandı.

‘DOĞAYLA UYUMLU YAŞAM ALANLARI OLUŞTURMALIYIZ’

Doç. Dr. Uludağ, doğa sistemli bir eğitimin uygulanması gerektiğini ifade ederek, “Bunun tabii en önemli ayağı bana göre eğitim. Çünkü eğer biz doğa temelli bir eğitimi milli eğitim sistemimizin içerisine adapte edemezsek, yetiştireceğimiz insanları doğanın dilini anlayan insanlar şekilde yetiştiremezsek, bu afetleri daha uzun yıllar yaşarız. Çünkü bugünkü yöneticiler 10 yıl, 20 yıl sonra bugünkü çocuklara yönetimi bırakacaklar. Ama aynı bakış açısı devam ettiği sürece bunları çözmemiz mümkün değil. Dolayısıyla iklim değişikliğini de bunun içine katarsak biz artık doğa uyumlu, doğayla barışık yaşam alanları oluşturmak zorundayız.

Bir de artık ekolojik şehirleri, yeşil şehirleri oluşturmak zorundayız. Kentsel sıcaklık adası dediğimiz kavramlar özellikle şehirlerin aşırı betonlaşması. Buna bağlı olarak güneşten gelen enerjinin şehirde absorbe edilmesi ve şehir ve kent alanlarındaki yeşil alanların çok sınırlı olması küçük küçük alanlara biz diyoruz ki; işte orman diyoruz 10 tane fidan dikiyoruz adına orman koyuyoruz. Bu şekilde olmaz. Özellikle bu kuru derelerin, şehrin, mahallelerin birbirinden yeşil kuşaklar halinde ayrılması gerekiyor ki, güneşten gelen enerjinin ısınmanın kentsel sıcaklık adası oluşmasına imkan vermeyecek şekilde meydana gelmesi gerekiyor. Ve dolayısıyla kentsel sıcaklık adacıkları özellikle ani sağanakların kent sellerinin kent taşkınlarının oluşmasında çok önemli bir rol oynuyor. Bunun önüne geçmek zorundayız” diye konuştu.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu