GüncelGündem

Batı’nın karanlık tarihi mirası, Afrika’da köle ticareti

Paylaş:

İSTANBUL (AA) – Birleşmiş Milletler (BM), 2 Aralık 1949’da “insan sömürüsü” olarak tanımlanan insan ticareti, cinsel istismar, çocuk işçi çalıştırma ve zorla evlendirme gibi çağdaş ya da modern kölelik formlarını ortadan kaldırmayı amaçlayan yasa tasarısını kabul etti ve 2 Aralık dünya genelinde “Köleliğin Kaldırılması Günü” olarak kutlanıyor.

AA muhabiri, Batılı güçlerin Afrika kıtasında yüzyıllar boyu devam ettirdiği köle ticaretine ilişkin bilgileri derledi.

Köle ticaretinin ana durağı uzun yıllar Batı Afrika oldu. Ancak pek çok Batılı ülke, sömürge sınırlarını genişleterek Doğu Afrika ve Güney Afrika limanlarından da binlerce insanı köle olarak “Yeni Dünya”ya taşıdı.

İnsanlık tarihinin çok uzak mesafeler üzerinden uzun bir köle ticareti tarihi olmasına rağmen hiçbirinin “transatlantik köle ticareti” boyutuna ulaşmadığı belirtiliyor.

Batılı güçlerin, 1500’lerin başı ile 1860’lar arasında yaklaşık 25-30 milyon kişiyi transatlantik köle ticaretiyle Atlas Okyanusu’nun diğer kıyısına taşıdığı tahmin ediliyor.

Bu sayıya, iç kesimlerden kıyıya doğru yolculuk sırasında ölen, gemiler kıyıdayken, gemiler limana ulaşmadan ve yolculuk sırasında direndiği, isyan çıkarttığı için öldürülen milyonlarcası dahil değil.

Transatlantik köle ticaretinin mimarı Portekiz

Kuzey Afrika’daki köleliğin tarihi eski Mısır’a kadar uzanıyor. Milattan önce 1558-1080 yıllarında çok sayıda Afrikalı, savaş esiri olarak ele geçirilerek Nil Vadisi’ne getirildi ve varlıklı ailelerin ev işlerinde hizmet görmek üzere satıldı. Kölelik sistemi Roma İmparatorluğu döneminde de devam etti.

Afrika’da kitlesel köle ticareti ise 15’inci yüzyılın sonlarında Portekiz tarafından başlatıldı.

Amerika’nın keşfi ve işgaliyle birlikte İngiltere, Hollanda ve Fransa da Afrika kıtasında köle ticareti yarışına girdi. Avrupa ve Amerika’dan kalkan gemiler, Benin, Gana, Senegal, Gambiya, Kongo, Nijerya ve Angola limanlarını köle ticareti merkezleri gibi kullanarak Yeni Dünya’ya köle taşıdı.

Kölelerin taşınmasında baş rolü İspanyollar ve Portekizliler oynarken bu ülkelere sonraki yüzyıllarda Hollanda ve İngiltere eklendi.

Batı Afrika sahillerinden taşınan kölelerin son durağı sıklıkla Brezilya, Karayip Adaları ya da Kuzey Amerika oluyordu.

Hem yolculukları sırasında hem de gittikleri sömürge ülkelerinde gördükleri insanlık dışı muamele zamanla köleliğe karşı tepkilerin artmasına neden oldu ve İngiltere’de 1 Mart 1807 tarihinde yasalaşan bir kanunla kölelik kurumu yasaklandı.

Bir ata karşılık 25 köle

17’nci yüzyılın başlarında İtalya, İspanya ve Portekiz pazarlarında 50 bin civarında köle satıldığı olduğu tahmin ediliyor. O dönemde köle tacirlerinin bir at karşılığında 25-30 köle sattığı belirtiliyor.

Sömürgecilerin, 1580 ile 1760 yılları arasında Afrika’dan Yeni Dünya’ya götürdüğü kölelerin yüzde 38’sinin Brezilya’da çalıştırıldığı tahmin ediliyor. Brezilya, Küba gibi Latin Amerika ülkelerine götürülen 9 milyona yakın Afrikalı insanlık dışı koşullarda çalıştırıldı.

17. yüzyılda Orta ve Batı Afrika’dan köle taşımaya başlayan Fransız tacirler, daha sonra Afrika’nın doğusundaki Madagaskar’da da ticari üsler elde etti. Fransızlar, 17. ve 18. yüzyılda Morityus ve Reunion adalarına götürdükleri kölelerin büyük çoğunluğunu ise Madagaskar’dan getiriyordu.

Fransızların taşıdığı tahmin edilen köle sayısı ise yaklaşık 2 milyon.

Milyonlarca Afrikalı Goree Adası üzerinden satıldı

Portekizlilerin 1450’de küçük bir taş kilise inşa ederek yerleşime açtığı Senegal’in başkenti Dakar açıklarındaki Goree Adası, Batı Afrika’daki en önemli köle ticaret duraklarından biri oldu.

Milyonlarca köle, gemilerle Atlantik Okyanusu yolculuğuna çıkarılana kadar adadaki köle evlerinde tutsak edildi.

Goree Adası’ndan gemilere bindirilen binlerce köle, Avrupa ve Güney Amerika’ya gönderildi, bazıları köle pazarlarında 1 kilogram pirinç ya da patates karşılığı satıldı, bazıları da inşaat ve ev işlerinde çalıştırıldı.

Köle tüccarlarının buluşma noktası olan Goree Adası’nda, milyonlarca Afrikalının köle olarak alınıp satıldığı tahmin ediliyor.

Köle ticaretinin en büyük rotası Rio de Janeiro-Luanda-Rio de Janeiro

Köle gemilerinin Avrupa, Afrika, Amerika ve Avrupa’ya doğru üçgen bir rota izlediğine dair genel bir bilgi olsa da binlerce köle seferi Amerika’da başladı, Afrika’ya devam etti ve Amerika’ya geri döndü.

Rio de Janeiro (Brezilya) – Luanda (Angola) – Rio de Janeiro yolculuğu, tüm köle ticaretinin en büyük tek rotasını oluşturdu. Diğer yolculuklar Newport, Rhode Island ve Charleston, Güney Carolina gibi ABD limanlarından başlıyor ve esirler bu yolculurların dönüşlerinde Amerika’ya getiriliyordu.

Avrupa’da ise Nantes, Rochelle, Bordeaux, Liverpool, Bristol, Amsterdam, Lizbon limanlarından kalkan gemiler, Afrika’nın çeşitli yerlerinden topladığı genç ve sağlıklı köle adaylarının sergilendiği Goree Adası’na getiriyordu.

Afrika, Avrupa ve Amerika kıtaları arasındaki üç köşeli köle ticareti, yüz yıllarca Fransa, Portekiz, İngiliz ve Hollandalılar tarafından sürdürüldü.

Avrupa’dan getirilen ham madde ürünleri Batı Afrika kıyılarına bırakılırken buradan alınan köleler Amerika’daki tarım arazilerinde çalıştırılmak üzere taşındı.

İngiltere, Afrika’da en çok talep edilen kumaş, bakır ve barut gibi maddeleri buraya bırakırken karşılığında köle satın aldı. İngiltere, bu köleleri Karayip Adalarına ve Amerika’daki kolonilerine bırakırken Avrupa’ya buralarda yetişen ham maddeyi taşıdı.

Hollanda, Güney Afrika’da koloni kuran ilk ülke

Hollanda, birçok Avrupa ülkesinden önce Güney Afrika’da koloni kurarak buraya gelen ilk sömürgeci ülke oldu. 1652’de sadece 90 Hollandalının bulunduğu Güney Afrika’da, 1795’te Hollandalıların köleleştirdiği Güney Afrikalı sayısı 16 bin 839’a ulaştı.

Tarihçilere göre, 1795 yılında Cape Town’un nüfusunun üçte ikisi kölelerden oluşuyordu.

Tanzanya’nın Bagamoyo kasabası, “Alman Doğu Afrikası” olarak adlandırılan, bugünkü Tanzanya, Ruanda ve Burundi’yi de içine alan kesim Alman sömürge yönetiminin başkentliğini yaptı.

Doğu Afrika’da 19’uncu yüzyılda topraklarından koparılarak köleleştirilen Afrikalıların yüzde 23’ü Arabistan, İran ve Hindistan’a, yüzde 18’i Güney Afrika ve Amerika’ya, yüzde 6’sı ise Fransızların şeker kamışı tarlalarında çalıştırılmak üzere Reunion Adası’na ve Morityus’a götürüldü.

Kamerun’un Limbe şehri yakınlarında bulunan “Bimbia köle limanı” da unutulan önemli köle ticaret merkezlerinden biri. Kıtalar arası köle ticaretinin yüzde 10’unun bu liman üzerinden gerçekleştirildiği, Amerika ve Avrupa’ya bu liman üzerinden milyonlarca köle götürüldüğü belirtiliyor.

Köle ticaretini kadınlar da yapıyordu

Köle ticaretinin daha çok erkekler tarafından yapıldığına dair genel bir kanı olsa da yüzlerce kadın, köle ticaretine yatırım yapıyordu. İngiltere, Fransa ve Hollanda’da genellikle köle ticareti yapan kocaların dul eşleri kocalarının işini devralıyordu.

Son köle tacirlerinden biri olan Amerikalı Mary Watson, 1850’lerde ve 1860’ların başında New York’tan kendi gemilerini Afrika kıyılarına gönderdi.

Abraham Lincoln yönetiminin 19 Haziran 1865’te ABD’de köle ticaretini yasaklamasının ardından Watson, 1862’de İspanya’da ticareti için yeni bir üs kurmaya çalışırken tüberkülozdan öldü.

Muhabir: Gülsüm İncekaya

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu