Erdoğan’dan birinci toplantıda hakaret

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:

-Aziz milletim, bedelli vekil arkadaşlarım, değerli konuklar, sizleri en kalbi hislerimle selamlıyorum. TBMM 28. yasama devrinin birinci küme toplantısında sizlerle olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.

-Ülkemiz, milletimiz, demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. AK Parti listelerinden seçilen kardeşlerimi tebrik ediyorum. Göreviniz iyi olsun, Allah utandırmasın.

-14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerini her anı hafızalara kazınan mükemmel bir zaferle tamamlamanın bahtiyarlığı içindeyiz.

-Gerek 28 Mayıs gecesi Külliyemizde yaptığımız balkon konuşmamızda, gerekse misyona başlama törenimizde seçim zaferimizde emeği olan dayanağı ve duası olan herkese teşekkürlerimizi göndermiştik.

-Grubumuzun bu birinci toplantısı vesilesiyle bir defa daha tarihimizin en kritik seçimlerinden birini zaferle taçlandıran herkese, her bir dava arkadaşıma, teşkilatımızın tüm mensuplarına buradan şükranlarımı sunuyorum.

-Seçim kararının alındığı 10 Mart tarihinden itibaren canla başla çalışan genel merkez ünitelerimize, bayan kollarımıza, gençlik kollarımıza, vilayet ilçe belde teşkilatlarımıza, kampanya ve strateji takımımıza, tüm adaylarımıza, aday adaylarımıza, mahalle ve köy temsilcilerimize yürekten teşekkür ediyorum.

-Milletimizin hayalini süsleyen pek çok projenin açılışını birlikte yaptık. Seçim mitinglerimizde bizleri coşkuyla bağrına basan milyonları bir arada selamladık.

-15 Temmuz gecesi FETÖ’cü darbecilere direnirken meydanlarda kurduğumuz ittifakımızı hamdolsun daha da güçlendirdik. Buradan bir arada omuz omuza uğraş verdiğimiz Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye ve tüm ülkücü kardeşlerimize, Yine Refah Partisi Genel Lideri Fatih Erbakan’a ve tüm ulusal görüşçülere, Büyük Birlik Partisi Genel Lideri Mustafa Destici’ye ve Alperenlere, Demokratik Sol Parti Genel Lideri Önder Aksakal’a ve arkadaşlarına, Hür Dava Partisi Genel Lideri Sayın Zekeriya Yapıcıoğlu ve arkadaşlarına en kalbi şükranlarımı sunuyorum.

“YALANLA DOLANLA BİR YERE VARILMAZ”

-6’lı masa diyordu artık 16 masa diyor. Yetmez, bunu daha da artırman lazım. Masadaki ortakları çoğaltmak sonuç vermez. Bu millet irade ister. Eser ister, hizmet ister.

-Yalanla dolanla bir yere varılmaz. Nasıl istiklal harbimizde milyonlar milletimizle kenetlendi ise birebir yazgı iştiraki 28 Mayıs seçimlerinde de sergilendi. Kardeşlerimiz ellerini semaya bizler için kaldırdı. Dostlarımız tıpkı sevinçle kutladı.

-Zorlu seçim sürecini geride bıraktık. En kritik seçimlerden birini yaşadık. Milletimizin maziden atiye uzanan kutlu seyahatinde neye tekabül ettiği vakitle anlaşılacak.

-Türkiye’nin nasıl büyük bir varta atlattığını, uçuruma düşmekten kurtulduğunu vakitle göreceğiz. Muhalefetin yanındakilere baktığımızda bunun işaretini alıyoruz. Bunlar 1 buçuk yıl evvel masa kurdu. Kıyıda köşede kim varsa topladılar.

-Millete proje ismine bir şey sunamadılar. Kendi tanımları ile kumar ve pazarlık masasından öteye geçemediler. Bu masaya ben kumar, noter masası demedim. Diyen o masanın etrafındakiler. Parlamenter sisteme geri döneceklerdi.

“VATANDAŞA ENDİŞE SALDILAR”

-7 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olduğu, ahlaki çizginin bulunmadığı ucube sistemi millete dayattılar. Açıklarını kapatmak için en kirli seçim kampanyasını birlikte yürüttüler. Ortada o denli bir sıkıntı yokken mezhep ve etnik köken fitnesini körüklediler.

-Hayat şekli üzerinden vatandaşa endişe saldılar. Vatandaşımızın hayat şekli ile alakamız yoktur Bay Kemal. O sizin derdiniz. Siz bu ülkenin milletin hayat usulü ile uğraştınız ve sahtekarlık yaptınız.

-Başörtüye saldırıp milleti aldatmak için bir iki baş örtülü kızımıza rozet taktınız ancak palavra. Sahtekarlık yapıyorsunuz.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ÇAĞRISI

-Eğer dürüstseniz, samimiyseniz yeni yasama devrinde başörtüsü problemini Anayasa ile teminat altına alalım. Ancak dürüst olmazsanız, yalnızca küme toplantısı salonunda değil, vatan toprağında milletimize bangır bangır anlatacağım.

MUHALEFETİ MAKSAT ALDI

-Kandil’den Pensilvanya’ya kadar terör baronlarının takviye beyanlarına bir sefer olsun itiraz ettiniz mi? Bay bay Kemal sana söylüyorum ettiniz mi? Ortakların itiraz etti mi?

-Hiç biri itiraz etmedi. Edemezsiniz, niçin? Dirsek temasınız var. Onlarla berabersiniz. Dürüst değilsiniz. Ve uçkuru kaptırmışsınız uçkuru.

-Küresel güç odaklarından aferin alabilmek ismine toplumun bekasını tehdit eden LGBT belasını yasallaştırmaya çalıştınız. Bay bay Kemal siz LGBT’cisiniz. Yanınızdakiler de LGBT’ci.

-Ama ne AK Parti ne MHP, ne Cumhur İttifakı’nın başka üyelerinde bu türlü bir bela yok. Aramızdaki fark bu.

-Başta CHP olmak üzere sandıktan çıkan iletisi gerçek okuyup gereğini yerine getirmekten diğer çıkar yolları yok. Değil 16’lı 160’lı masa da kursa milletin tokadını yemekten kurtulamaz. Biz bu tespitlerimizi kendi çıkarlarımızı düşünmüyoruz. Sıkıntıya dar kalıplardan bakmıyoruz.

-En ülkü muhalefet Türkiye’de olandır. Biz rakiplerinin zayıflığından medet uman hareket değiliz. Bunlardan şikayet eden, ufkuna uygun rakip arayan takımız biz. Muhalefette değişim davetimizde ülke huzurunu dikkate alıyoruz.

-Milletin kendilerine layık görmediği unvanları zirve tepe kullanmaktan daha sandıkların dörtte biri dahi açılmadan zafer ilan etmeye kadar birçok skandalı yüzümüz kızararak izledik. Buldunuz iki tane belediye lideri onlarla bir arada bunları yapmaya uğraş ettiniz.

-Ne oldu? Neredeler artık? Kayıplar haydi artık onlarla bir arada tekrar dolaş. Ben yalnız bir adres vereyim. İki tane koltuk yanına al. Koltukların birini İstanbul’a birini de Ankara’ya ver. Onlar da o koltuklarda otursunlar.

-Çünkü bunlara cumhurbaşkanlığı koltuğu veremedin. Hiç olmazsa kelamda genel lider yardımcılığı koltuğu ver. Bunu da yapamazlar, korkarlar. Altımızdan koltuk da kaçtı gitti, kaydı gitti derler.

KILIÇDAROĞLU VE İMAMOĞLU GÖNDERMESİ

-Baba oğul ortasındaki taht çabasını bizim için değeri yok. Biri baba biri oğul olmuş bize ne. Su alan gemi dümenine kim gelmiş değeri yoktur. Asıl sıkıntı muhalefetin millete parmak sallamaktan vazgeçmesidir. Asıl sorun ülkenin sıkıntılarına odaklanmasıdır.