Evli müftüye, evlilik vaadiyle cinsel istismardan 26 yıl mahpus

Hazro İlçesinde müftülük yaparken Hamidiye Kız Kuran Kursu Hafızlık Külliyesi sorumlusu H.Y. isimli ismine evlenme vaadiyle tecavüz ettikten sonra şantaj yapan, akabinde bu şantajla bayanı zorla alıkoyarak cinsel istismarda bulunduğu için 26 yıl 2 ay 15 gün mahpusla cezalandırılan İsmail Kaya’nın mahkûmiyet kararı Yargıtay onayından geçerek katılaştı.

Yargıtay, mahallî mahkeme ve bölge istinaf mahkemesi kararlarında bir isabetsizlik görülmediğini, kanıtların hukuka uygun elde edildiği için kararın onanmasına oy birliğiyle karar verdi. Diyarbakır’da 3 yıl evvel yaşanan tecavüz olayı ile ilgili süreç şöyle gelişti:

TECAVÜZ ETTİ ÇIPLAK FOTOĞRAFLARIMLA TEHDİT ETTİ

H.Y isimli bayan savcılığa şikâyette bulunarak şunları söyledi:

“Müftü İsmail Kaya evli olmasına karşın benimle evlenmek istediğini söyledi. Benimle görüşmek istediğini söyleyip müftülüğe ilişkin araca beni zorla bindirdi. Kırklar Dağı’na götürüp bana tecavüz etti.

Ayaklarımda morluklar oluştu. Bayılınca fotoğraflarımı çekmiş. Bunları bana daha sonra gösterip sonra da whatsapp üzerinden başına silah dayamış bir fotoğrafını bana gönderip öğretmenevine gitmediğim taktirde intihar edeceğini söyledi.

Kesinlikle gitmeyeceğimi söyleyince tecavüz ettiği fotoğraflarımı babama göndereceğini söyledi. Korkup gittim. İkinci kere tecavüz etti. Her çağırdığında gitmem gerektiğini, aksi halde çıplak fotoğraflarımı aileme vereceğini söyledi.

Üçüncü sefer birebir münasebetlerle beni öğretmenevinde kaldığı odaya çağırıp tecavüz etti. Cuma gününe kadar kendisiyle imam nikahıyla evlenmediğim taktirde fotoğraflarımı hem Müftülüğe hem de aileme göndereceğini söyledi. Akıl ve ruh sıhhati yerinde olmayan İsmail Kaya isteğim dışında üç defa bana tecavüz etti”

BENİMLE KAİDELİ EVLİLİĞİ KABUL ETTİ

İfadesi alınan Müftü İsmail Kaya da tecavüz tezinde bulunan H.Y.’nin 3 ay evvel eşinden boşandığını öğrendiğini, kendisinin de onunla evlenmek için irtibat kurduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Zorla tecavüz etmedim, isteğiyle bağlantıya girdik. Kendisine ‘cinsel birliktelik de yaşadığımıza nazaran artık evlenmeliyiz’ dedim. Hamile kalmasıyla alakalı mesajlaştık. Devam eden süreçte 3 gün ortayla öğrenci meskeninde bağa giriyorduk.

Ona evlilik teklif ettiğimde bana, ‘Eşinden boşanacaksın, boşandıktan sonra da 2 yıl benimle irtibata geçmeyeceksin. Benden ötürü boşandığını hiç kimse bilmeyecek, bu iki yılın sonunda benimle evlenebilirsin, bu iki yıl sonunda tayinini Akdeniz bölgesinden bir ile alıp, Diyarbakır’daki konutun tapusunu da benim üzerine yapacaksın, bu kaidelerle seninle evlerinim’ dedi.

Son alakaya girdiğimiz tarihte çıplak fotoğraflarını onun da isteğiyle çektim. Başıma silah dayayıp fotoğraf gönderdiğim de doğrudur, onu sevdiğim için yapıyordum.”

ŞİKAYETİNİ GERİ ALDI: İSTEĞİMLE OLDU HERŞEY

Tutuklanma istemiyle Sulh Ceza Sorgu Hakimliğine sevk edilen İsmail Kaya, isimli denetim kuralıyla özgür bırakıldı ve hakkında Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldı.

Tutuksuz yargılanan Müftü Kaya ile ilgili mahkemeye dilekçe ile başvuran H.D. “Peşimi bırakacağını ve benimle evlenmekten vazgeçtiğini söyledi. Zorla bağa girdiğimi ve fotoğraflarımı zorla çektiğini belirtmiş olsam da benim isteğimle oldu, yeni boşanmıştım, bana evlilik teklif ettiği için başım karışıktı. Şikâyetçi değilim. Zati imam nikahı da kıymıştık. Tüm soruşturma haklarımdan feragat ediyorum” dedi.

RAMAZAN AYINDA TECAVÜZ ETMİŞ 60’A GEREK YOK MESAJI

Whatsapp iletileşme dökümlerinde, müftünün bayana gönderdiği bildirilerinde, “Yarın gelsem ve otele gel desem gelmek zorunda olduğunu biliyorsun değil mi? Evlenmeye de zorlarım bunu da biliyorsun değil mi? Bunu sakın unutma seni asla bırakmayacağım Allah şahidim olsun ne müftülük, ne imamlık, ne günah, ne rezillik, ne misyon, ne gurur, ne de haysiyet umurumda bile olmayacak. Esasen rabbime secde bile edemiyorum artık. Daha neyi kaybedeyim. Ben sana zorla yaptım. Senin 60’a gerek yok (Ramazan ayında olduğu için 60 günlük kefaret orucuna gerek olmadığını kast ediyor) Birazdan fotoğraflarını göndereceğim” dediği kayda geçti.

Mağdur bayanın da “Dışarıda kalabalık yerde ve bana hiç dokunmaman kuralıyla gelirim, beni görmek istiyorsan dışarıda görüşelim” diye yanıt verdiği görüldü.

Bu iletileri dikkate alan mahkeme sanığın zorla şantajda bulunarak istismarda bulunduğuna kanaat getirdi.

ÖNEMLİ BİR KURUMU TEMSİL EDİYOR ÜST SONDAN CEZA

Savcı mütalaasında, kastın yoğunluğu, sanığın bulunduğu müftülük makamı üzere ülkemiz için kıymetli bir kurumu da temsil ettiği düşünüldüğünden üst sondan cezalandırılmasını çıplak fotoğrafların kanıt olarak mühürlenip saklanmasını istedi.

KADININ TABİRLERİ İLETİLERLE ÖRTÜŞÜYOR İNANDIRICIDIR

Mahkeme sanığın telefonunda ele geçirilen çıplak fotoğrafların incelenmesinde, bayanın mahrem bölgelerini elleriyle kapattığı, üzgün ve utangaç olduğu, kimi fotoğrafların uyuduğu sırada çekildiği, mesajlaşmalarında da bayanın dışarıda görüşmek istediğini belirtmesine karşı sanığın gitmediği taktirde fotoğrafları ailesine göndereceği bildirilerle sabit olduğundan istismar kabahatinin sübuta erdiğine kanat getirdi.

Mahkeme sanığın müstehcen fotoğraflarla şantajda bulunarak bayanın şikayet hakkını da engellemeye çalıştığı ve her ne kadar mağdur şikayetten vazgeçtiğini belirmiş olsa da birinci şikayetindeki tabirlerinin dengeli ve ele geçen kanıtlarla örtüştüğünden prestij edilmesi gerektiğine kanaat getirdi.

Mahkeme sanığı bu nedenle 26 yıl 2 ay 15 gün mahpusla cezalandırıp hükmen tutuklanmasına karar verdi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararın adap ve yasaya uygun olduğundan oybirliğiyle onanmasına karar verdi.