GüncelGündem

Filistinli eski tutuklu Subeyh: “Çocuğumu ellerim ve ayaklarım kelepçeli dünyaya getirdim”

Paylaş:

İSTANBUL (AA) – GÜLÇİN KAZAN DÖGER/MOHAMMAD KARA MARYAM – İsrail güvenlik güçlerince gözaltına alınan ve hamile olduğu halde hücreye konulan Filistinli eski tutuklu Samar Subeyh, ilk çocuğunu, elleri ve ayakları kelepçeli, başında nöbet tutan askerler eşliğinde dünyaya getirdiğini belirtti.

Samar Subeyh, AA muhabirine, 2005'te 3 aylık evliyken İsrail güçlerince gözaltına alınmasını, 66 gün süren sorgusunu ve cezaevi şartlarını anlattı.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarında patlayıcılardan sorumlu mühendis olmakla suçlanan Subeyh, İsrail güçlerinin gece vakti düzenlediği ani baskınla gözaltına alındığını belirterek, “Gece saat 2 sularında vahşice ve zorbaca sorguya çekildim. Silah tehdidiyle çıplak arama yapmak istediler ancak bunu reddettim. Ellerim ve ayaklarım kelepçeli, gözlerim bağlıydı. Ailemle vedalaşamadan, bilinmeyen bir yere götürüldüm.” diye konuştu.

El-Meskubiyye Soruşturma Merkezine götürüldüğünü kaydeden Subeyh, buranın Kudüs'teki en zorlu sorgu merkezlerinden olduğunu söyledi.

– “66 günümü 3 metreye 3 metre bir hücrede geçirdim”

Subeyh, yanına kıyafet dahil hiçbir şey almasına izin verilmediğini aktararak, “Hatırlıyorum, gözlerim bağlı şekilde yerin altına, iki kat indim. Gözlerimi açtıklarında kendimi 3 metreye 3 metre bir zindanda buldum. Bu zindanda pencere ve havalandırma bulunmuyordu. Tavana baktığımda ise neredeyse başıma değecek alçaklıktaydı.” ifadesini kullandı.

Hamile olmasına rağmen kendisine doğru düzgün yemek verilmediğini dile getiren Subeyh, “Bana kötü, tuzsuz, iyi pişmemiş ve üstelik içinde hamam böceklerinin bulunduğu yemekler getiriyorlardı. İnsan içinde hamam böceği bulunan yemekleri elbette yiyemez. Dolayısıyla ben o yemekleri yemeyip bırakıyordum. Bazen sadece yemekteki pirinçleri ayıklayıp yiyordum.” şeklinde konuştu.

Giyecek başka kıyafeti olmadığı için üzerindekileri yıkayıp ıslak şekilde tekrar giydiğini ifade eden Subeyh, bu yüzden sık sık hastalandığını söyledi.

Hücre günlerinin psikolojik işkencenin de uygulandığı sorgularda geçtiğini anlatan Subeyh, şöyle devam etti:

“Sorgu odasında neredeyse yer seviyede demir sandalyeye oturmaya zorlandık. Yere bağlı prangalarla ellerim ve ayaklarım sandalyenin arkasına kelepçeleniyordu. Tutuklunun arkasında 2 kadın asker, önünde de 3-4 sorgu görevlisi bulunuyordu. Bu sorgu görevlilerinden biri hakaret edip sorguya çeker, öteki tutukluya ve Allah'a ya da Hazreti Peygambere hakaret eder, bir diğeri de 'Aileni de gözaltına alacağız ve evini bombalayacağız.' şeklinde tehditler savururdu. Buna da psikolojik işkence deniyor.”

– “10 kez askeri mahkemeye çıkarıldım ama avukatımla hiç görüşemedim”

İsrail yasalarına göre Kızılhaç ekiplerinin tutukluyla en azından avukat eşliğinde görüşebildiğini ifade eden Subeyh, 66 günlük hücre hayatında ne avukatıyla ne de Kızılhaç görevlileriyle görüşmesine izin verildiğini belirtti.

Subeyh, 66 günlük gözaltı sürecinde 10 kez askeri mahkemeye çıkarıldığını kaydederek, avukatının mahkemede kendisi adına konuştuğunu ancak ifadesini kendisiyle konuşmak yerine İç Güvenlik Teşkilatı Şin-Bet (Şabak) biriminden aldığı bilgiler ışığında hazırladığını anlattı.

Sorgudaki 66'ncı günün sonunda sadece Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas lehine öğrenci faaliyetleri yürütmekle suçlandığını dile getiren Subeyh, 2 yıl 8 ay hüküm giyerek Kudüs yakınlarındaki Hasharon Cezaevine götürüldüğünü ifade etti.

Subeyh, hücrede geçirdiği 66 günü ise “Çok zor bir süreçti, 72 kilodan 44-45 kiloya düştüm, sorgu sırasında çok ağrı ve acı çektim.” sözleriyle özetledi.

– “İlk çocuğumu ellerim ve ayaklarım kelepçeli dünyaya getirdim”

Hasharon Cezaevine girdiğinde yaklaşık 4 aylık hamile olduğunu kaydeden Subeyh, ancak hamileliği boyunca kadın doğum doktoruna gitme talebinin reddedildiğini söyledi.

Subeyh, yeterli vitamin alamadığı gibi güneşe çıkmasına da izin verilmediğini dile getirerek, “Cezaevinde uzun süre güneş görmeme izin vermediler. Diğer tutuklularla aynı muameleyi görüyordum. Her 24 saatte 40-45 dakika güneşlenme süresi vardı.” ifadesini kullandı.

30 Nisan 2006 sabahına doğum sancılarıyla uyandığını aktaran Subeyh, “Tutuklularla vedalaştıktan sonra kelepçelendim ve cezaevi aracına tek başıma bindirildim. Yanımda hiç kimse bulunmuyordu ve doğum sancıları içinde olmama rağmen ayaklarımın ucunda prangalarımla oynayan polis köpeği vardı.” dedi.

Filistinli eski tutuklu, hücrede geçirdiği hareketsiz yaşam nedeniyle normal doğum yapmasının mümkün olmadığını kaydederek, çocuğunu sezaryenle dünyaya getirmek zorunda kaldığını aktardı.

Subeyh, İsrail askerlerine güvenmediği için tam anestezi almayı reddettiğini belirterek, “Bilmiyorum neden, belki Allah bana bunu ilham etti, belki onlara güvenmediğimden. Belki beni veya bebeği öldüreceklerinden korkmamdı.” şeklinde konuştu.

İlk çocuğunu, elleri ve ayakları kelepçeli, başında nöbet tutan İsrail askerleri eşliğinde dünyaya getirdiğini söyleyen Subeyh, “Ameliyatın tüm aşamalarını izledim. Oğlum doğduğunda ona sarılıp kokusunu almaktan beni mahrum bıraktılar. Tek gördüğüm şey oğlumun esmer olmasıydı. Endişelendiğim tek şey oğlumu öldürmeleri veya başka bir bebekle değiştirmeleriydi. O an sanki oğlumla vedalaşıyormuş gibi hissettim.” dedi.

– “Bera tüm tutuklu kadınlara umut oldu”

Bebeğiyle cezaevine döndüğünde büyük burukluk yaşadığını aktaran Subeyh, “Oradaki 50 kadın tutuklu koşup bana ve bebeğime sarılıyordu. Bazıları cezaevinde bebek gördükleri için ağlıyordu. Bera, oradakilere hem acı verdi hem de ümit ve güç aşıladı. O anda sanki cezaevine hediye getirmişim gibi hissettim.” ifadesini kullandı.

Subeyh, oğlu Bera'nın varlığının cezaevindeki diğer kadın mahkumlara umut olduğuna işaret ederek, özellikle çocuk sahibi kadınların Bera'yı kendi çocukları yerine koyup onunla hasret giderdiklerini söyledi. Suheyb, “Önceden sadece güneş ışığı almak için araya çıkan kadın tutuklular artık oğlumu görüp onu kucaklamak, sevmek ve saçlarını taramak için çıkmaya başladı.” şeklinde konuştu.

Cezaevinden ayrılış sürecinin ise kendisi için oldukça zor olduğunu ifade eden Subeyh, “Cezaevinden çıkarken tutukluların Bera ile vedalaşması çok acıydı. Düşünsenize 2 yıl boyunca aynı kişilerle aynı zindandayız. Herkes Bera'ya çok bağlıydı ve herkes onun arkasından ağladı.” dedi.

– “Kavuşma anı sanki milli düğündü”

Bera'nın yaklaşık 2 yaşına kadar cezaevinde kaldığına dikkati çeken Subeyh, özgürlüklerine 17 Aralık 2007'de kavuştuklarını ifade etti. O güne dair hislerini paylaşan Subeyh, “Acı ve sevinçle karışık bir duyguydu. Benim için sevinçti tabii ki ancak arkamda yaklaşık 100 Filistinli kadın tutuklu bıraktığım için de üzüntü vericiydi.” diye konuştu.

Subeyh “Kavuşma anı bir milli düğündü. Ailem, akrabalarım ve tüm halk beni karşılamaya gelmişti ancak yine altını çiziyorum, içimde buruk bir sevinç vardı. Arkada bin bir çile çeken bir sürü tutuklu kadın vardı. Ailemle ilk yemek yemeye başladığımda devam edemedim, arkamda bıraktığım kadınları hatırladım. Hiçbir tutuklu özgür kaldığında içerideki tutukluları unutamaz.” ifadesini kullandı.

Uzun süre dışarıdaki hayata alışmakta güçlük çektiklerini aktaran Subeyh, “Bera, dışarı çıktığında her şeyden ürküyordu, kuşlardan bile. Hiçbir oyuncağı kabul etmiyordu. Bugün bile açık gördüğü her kapı ve pencereyi kapatır, ben de öyleyim, açık kapı veya pencere görmeyi sevmem, kapatırım. Uzun süre zindan içerisinde karanlıkta yaşadığımız için ışıklar gözlerimizi rahatsız ediyordu ve dışarıda gördüğümüz ışık bizde baş ağrısı yapıyordu.” dedi.

Subeyh, artık 16 yaşında olan Bera'nın lise eğitimine oldukça başarılı şekilde devam ettiğini ve ileride Türkiye'de tıp okumak istediğini belirterek, oğlunun aynı zamanda hafızlık dersleri aldığını ifade etti.

Eski tutuklu Subeyh, 16 Ekim 2021'de İstanbul'da düzenlenen “Kudüs'ün Meryemleri Sönmeyen Kandillerdir” konferansında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'nın eşi Emine Erdoğan ile konuşma fırsatı yakaladığını anlatarak, Emine Erdoğan'a İsrail hapishanelerinde bulunan tutuklu kadınlarla dayanışması için teşekkür etti.

– Kızı Ahlam'ın tedavisi Türkiye'de devam ediyor

Filistinli Subeyh ailesinin Bera'dan sonra biri kız biri erkek ikiz çocukları oldu. İkizlerden bazı sağlık sorunları olan Ahlam'ın tedavisi, sağlık sisteminin yetersizliği nedeniyle Gazze'de yapılamıyor.

Subeyh'in, kızının tedavisi ve rutin kontrolleri için yılda, bazen de 2 yılda bir Türkiye'ye gelmesi gerekiyor. Küçük Ahlam'a, şu an İstanbul'da yeni bir cerrahi operasyona ihtiyacı olup olmadığının belirlenmesi için tahlil ve tetkikler yapılıyor.

Tüm bu zorluklar karşısında Subeyh, Gazze Şeridi'ndeki hükümet tarafından sağlanan aylık yaklaşık 450 dolar yardımla küçük ailesini tek başına geçindirmeye gayret ediyor.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu