İSTANBUL (AA) – Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye) Yaban Hayatı Uzmanı veteriner hekim Ahmet Emre Kütükçü, AA muhabirine, kurtlar konusunda türler üzerinden farklı değerlendirmeler yapılması gerektiğini söyledi.
Kütükçü, hayvanların şehirde yaşamasının besinle alakası olduğunu belirterek, “İnsanın bulunduğu alandaki farklı böcekler ve kemirgenler, farklı canlıları çekiyor. Onların avcıları da bunları yemek için şehre gelebiliyor. Yani şehir aslında birçok canlıya beslenme, barınma, üreme imkanı sunabiliyor.” dedi.
“Şehirleri koridor amaçlı kullanıyorlar”
Zaman zaman insanlar tarafından da görülen kurtların besin bulmak için şehir kıyısına geldiğini ifade eden Kütükçü, “Artık yaşam alanları o kadar daraldı ki bunlar şehir sınırlarına kadar ulaşmak zorunda kalıyorlar. Bazen de şehirleri koridor amaçlı kullanıyorlar. Başka bir yaşam ortamına geçerken şehir içinden geçebiliyorlar. Genellikle geceleri, şehir içinden geçip kendine uyumlu başka bir yaşam alanına geçiş yapabiliyorlar.” diye konuştu.
Kütükçü, yaban hayvanları için şehirlerdeki yolların tehdit oluşturduğunu, bu yolların hayvanların ana ölüm nedeni olduğunu anlattı.
Kurtların hayvanlar arasında birçok bulaşıcı hastalığın yayılmasını engellediğine dikkati çeken Kütükçü, “Kurdun varlığı, İstanbul gibi büyük bir megakentin yakınında olması aslında büyük bir lütuf. Çünkü dünyanın birçok yerinde korunan bir tür. Apex yırtıcı olduğu için önemli bir tür. Kurttan daha üstün bir yırtıcı bu coğrafyada yok. O yüzden kurt da oradaki dengeyi sağlamak açısından çok önemli rol oynuyor. Kurdun varlığı çok değerli.” ifadelerini kullandı.
İnsanların yaban hayvanlarını rahatsız etmemesi gerekiyor
Kütükçü, şehir sınırında görünen yaban hayvanlarının insanlar için tehdit oluşturmadığını, yakın zamanda bir kurt ya da çakalın insana saldırdığının görülmediğini söyledi.
Yaban hayvanlarıyla karşılaşıldığında kışkırtıcı ve rahatsız edici davranışlardan kaçınılması gerektiğini vurgulayan Kütükçü, insanların kurt görme ihtimalinin ise zor olduğunu belirtti.
İnsanların araziye çıkıp kurt gördüğünde kendini şanslı hissedeceğini kaydeden Kütükçü, “Aynı şey vaşak, ayı, kurt, çakal için de geçerli. Bu hayvanlar için insan hiçbir zaman bir av ya da mücadele edilecek bir canlı değil. İnsanın büyük bir tehdit olduğunun bütün canlılar farkında. O yüzden insanlardan olabildiğince zaten uzak duruyorlar. Siz fark etmeden sizin varlığınızı anlayıp olduğunuz bölgeden uzaklaşıyorlar, yollarını değiştiriyorlar. Sadece ani karşılaşmalarda ve siz hayvanı irite ettiğinizde, kışkırttığınızda ya da besinle hayvanı kendinize alıştırdığınızda, hayvan size olan korkusunu kaybettiğinde istenmeyen şeyler olabiliyor.” diye konuştu.
Yaban hayvanlarının yerleşim yerlerinde görülmesi sık bir durum
Doğa Koruma Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Uğur Zeydanlı ise kısıtlı alanda yaşamak durumunda kalan hayvanların yerleşim yerlerinde görülmesinin sık karşılaşılan bir durum olduğunu söyledi.
Hayvanların şehir merkezlerine inmesinin nedeninin çöplüklerden kolay besin kaynaklarına ulaşmaları olduğunu dile getiren Zeydanlı, bazı yabani hayvanların diyetinde seçici olmadığını, bunun da şehirlerde ortaya çıkan atıkları daha cazip ve kolay ulaşılabilir besin kaynağı haline getirdiğini ifade etti.
Zeydanlı, kentleşmenin artmasının doğal yaşam alanlarının azalması anlamına geldiğini belirterek, “Bu da yaban hayvanlarına daha az yaşam alanı bırakmak anlamına gelir. Şehirler bazı yaban hayvanları için yaşam ortamı, beslenme veya korunma gibi davranışları için uygun alanlar sunar. Önlem almadan, yaban hayatını düşünüp planlamadan şehirlerimizi büyütürsek kentlerde yaban hayvanlarıyla karşılaşma olasılığımız artar.” dedi.
“Birçok hastalık etmeni yaban hayvanları aracılığıyla insana bulaşabilir”
Doğa Koruma Merkezi Biyolojik Çeşitlilik Uzmanı Dr. Mustafa Durmuş da yaban hayvanlarıyla doğrudan temasın insanlar için risk oluşturabileceğini anlattı.
Hayvanlardan bulaşan hastalık ve virüslere değinen Durmuş, şöyle devam etti:
“Mantar, bakteri, virüs gibi birçok hastalık etmeni yaban hayvanları aracılığıyla insana bulaşabilir. En bilinen örneğine kuduz, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, hantavirüs enfeksiyonları, en gündemde olanına ise Kovid diyebiliriz. Tehlikeli olduğu düşünülen yaban hayvanları insanlar tarafından öldürülebiliyor. Diğer taraftan yeni alışkanlıklar edinen yaban hayvanları da doğal davranışlarından sapmalar gösterebilir ve bu da ekolojik dengeye zarar verebilir.”
Hayvanların şehre inmesini azaltmak için önlemler alınabilir
Durmuş, yaban hayvanlarının şehre inmesinin azaltılması için alınabilecek önlemleri ise şöyle sıraladı:
“İlk akla gelen, çöplerin vahşi depolamadan ziyade korunaklı, düzenli depolama alanlarında toplanmasıdır. Yaban hayvanlarına korunaklı alan sağlayabilecek odun yığını, saman yığınları, hafriyat döküm gibi alanların sayısını azaltmak veya hayvanlar açısından kullanışsız hale getirmek bir diğer uygulamadır. Yaban hayvanlarına geçit olabilecek şehir-doğa bağlantısını fiziksel bariyerlerle kesmek diğer yöntem olabilir. İnsanların yaban hayvanlarını beslememeleri, çöplerini uygun bir şekilde atmaları konusunda bilgilendirmek de çok önemlidir.”
Hayvanların besin veya korunaklı alan bulmakta zorlandığı dönemlerde, özellikle kışın şehre inmelerinin artacağının öngörüldüğünü kaydeden Durmuş, “Canlıların yaşam ortamı artık orada yaşamayı desteklemez hale gelirse, hareket kabiliyetleri varsa daha uygun alanlara doğru hareketleneceklerdir. Hareket kabiliyetleri kısıtlıysa yeni koşullara uyum sağlayacak ya da maalesef hayatlarını devam ettiremeyecekler.” şeklinde konuştu.
Muhabir: İrem Demir
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,