Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: Karşıma çıkacaksın karşıma

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk canlı yayınında açıklamalarda bulundu.

Montaj görüntüler nedeniyle Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’a reaksiyon gösteren Kemal Kılıçdaroğlu sert sözler kullandı.

ÜMİT ÖZDAĞ İLE GÖRÜŞME

Kılıçdaroğlu, açıklamalarında şunları söyledi:

* “Yarın 11.00’de açıklayacağız. Yorum yapmak istemem. Elbette ki doğal olarak partilerle bir ortaya geliyoruz. Onların ve bizim beklentilerimiz var. Türkiye’nin bu durumdan bir an evvel çıkması lazım. Temel bahis olarak sığınmacılar, terör, Anayasa’nın birinci 4 unsuru, 66 hususu, yolsuzluklar var. Bütün bunlar konuşuluyor. Hangi hususlarda uzlaşma sağladığımızı esasen kamuoyu bilecek. Mutabakat çabucak oturduk imzaladık değil. Görüşmeler devam ediyor. Ümit Bey’le, sayın genel liderle üç sefer yan yana geldim. Büsbütün ülke çıkarları üzerine bir mutabakat sağlamaya dönük çalışma var. Onlar da biz de gidişten rahatsızız. Hasebiyle düzelmesini istiyoruz. Muahede olursa kamuoyuyla paylaşacağız.

SİNAN OĞAN’IN CUMHUR İTTİFAKI’NI DESTEKLEMESİ

* Oylar şahsa gitmez; idealizme masraf. Sizin gayeniz ne? Amaca sarfiyat. Beklenti bireye mahsus değil; beklenti nelerin nasıl yapılacağını yönelik. Bunu tabir eden kişi yarın vazgeçip de öbür yerde konumlanıyorsa bütün taban oraya gidecek diye bir şey yok. Bugün yapacağım diyorsunuz takviye alıyorsunuz, üç gün sonra vazgeçtim diyorsunuz. Size dayanak verenler köleleriniz değil ki. Onlara ‘Anayasa’nın birinci 4 unsurunu değiştirecek şahısların yanında yer almayacağım, 66. maddeyi değiştirmeyeceğim’ dediniz. Bu türlü bir toplum yok, olamaz da aslında. Sayın Oğan Cumhur İttifakı’nı destekleme yolunda karar aldı. Siyasette bir kişi durduğu yeri bilmeli. Siz topluma neleri vaat ettiniz? Artık hangi münasebetle vazgeçtiniz. Sade bir vatandaş olarak, hele hele oy veren vatandaş olarak bilmek isterim.

“MUHARREM İNCE’YE HÜRMET DUYMAK BENİM GÖREVİM”

* Tüm geçersiz maskeler düştü. Halka farklı görünüp, sarayda farklı görünen kişi iki maske takamaz. Maskesi düşer. Sayın İnce ile görüştüm yakın vakitte. Kendisini aradım, geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Yıllar yılı bu partiye emek vermiş. Binlerce şahsa yol arkadaşlığı yapmış, küme lider vekilliği yapmış, vilayet başkanlığı yapmış. Partideki üyeliği benden çok eski olan arkadaşımızdır. Kendisine her vakit her yerde hürmet duymak benim misyonumdur. Geçmiş olsun dileklerimi ilettim, karşılıklı biraz sohbet ettik. Tedavi sonrası inşallah kısa müddette sıhhatine kavuşur diye dileklerimi tabir ettim.

MONTAJ GÖRÜNTÜ TARTIŞMASI

* Hiçbir vakit seçim kampanyasını bu kadar kara ve lekeli olduğunu hiç düşünmedik. Aklımın ucundan bile geçmedi. Şu aklınıza gelir miydi Allah aşkına! Efendim sen teröristlerle berabersin. Dün akşam TRT’de ne söyledi? Kandil’de ortak bir şeyler yapmışız. İmajlar mi çıkmış, o denli bir şey söyledi. Kelamda kampanya yapmışız. Ondan sonra gazeteci arkadaş ‘anlayamadım’ diyor. Sonra montajlı falan.Vicdanı, ahlakı, fazileti ve inancı olan herkese soruyorum; nasıl olur da beni Kandil’le, gideceğim de ortak program, görüntü, görseller. Hayatımın bütün evresinde teröre karşı çıkan birisi için bu kadar ahlaksız, seviyesiz bir iş nasıl yapılabilir.

* Düzmece görüntü üreten şahsa ne denir? Sahtekar denir değil mi? Devletin Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan bir kişi nasıl sahtekarlık yapılabilir. Allah’a sığınıyorum. Bu kadar iftira, düzeysizlik Cumhuriyet tarihinde hiçbir vakit olmadı. Keşke karşıma gelse de ‘yemin et’ derim, ‘Allah’a inanıyorsun yemin et’ derim. Niçin iftira atıyorsun? Kandil’in anahtarı senin cebinde. Telefonlar senin cebinde. Beni suçluyorsan karşıma çıkacaksın karşıma. Kendini erkek olarak görüyorsan erkek olarak karşıma çıkacaksın. Nedir bu rezalet.

* Biz bunu hiç düşünmedik. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişinin bu kadar alçalacağını hiç düşünmedik. Eleştirebilir, hürmet gösteririm. Palavra, iftira, karalamalar üzerine aşağılık bir kampanyayı hiç düşünmedim. Hakikaten Allah büyüktür. Merhum babam ‘Oğlum sen gerçek dur, eğri belasını bulur’ kaygısı. Allah aşkına, madem montajsa, sen Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyorsun. Bir montajı kalkıp da nasıl gösterirsin? Beşerde biraz ahlak, fazilet olmaz mı? Bu türlü bir rezalete nasıl müsaade verirsin. Sen Cumhurbaşkanısın. Ben bu ülkenin cumhurbaşkanıyım, benim önüme bunu getirmeyin, dersin. Biz bunu hiç hesaplamadık.

“AVRUPA’NIN SIĞINMACI DEPOSU DEĞİLİZ”

* Bizim çok açık ve net olmamız lazım. Türkiye Cumhuriyeti devleti Erdoğan’ın devleti değil. Ben Avrupa’nın sığınmacı deposu değilim. Kusura bakmayın diyeceğiz. Biz bunları göndereceğiz. İnsani şartlarda kendi ülkelerine gitmeleri lazım. Oturup muahede yapacağız. Suriye hükümetiyle bunların can ve mal güvenliklerini sağlayacağız. AB parayı verecek. ‘Ben bunu vermek istemiyorum’ derse kusura bakmasın geri kabul mutabakatının manası yok.

* Bunlar Türkiye’yi devlet olmaktan çıkardı. Sen bu geri kabul muahedesini niçin imzaladın? Koltuğunu korumak için. Yalnızca Suriyeliler değil, her yerden gelen var. Uyuşturucu baronları geliyor. Türkiye’yi uyuşturucu cennetine çevirdiler. O uyuşturucu baronların kökünü kazıyacağım, herkes bilsin. Her tarafa paralar dağıtıyorlar. Seçim kampanyasında devletin bütün organlarını harekete geçirdiler. Valilerin, kaymakamların neler yaptığını çok âlâ biliyorum. Namuslu, düzgün kaymakam ve valiler de var. Onları da biliyorum.”