Karabük’te Filyos Çayı’nda cesedi bulunan Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın (17) vefatına ait Dursun Acar’ın tutuklu yargılandığı davanın ikinci duruşmasında genç kızın aile avukatlarından Gülyeter Aktepe ile mahkeme lideri ortasında ırkçılık tartışması yaşandı. Aktepe, Dina’nın Türkiye’de ırkçılığa maruz kaldığını söyledi. Mahkeme Lideri ise “Türkiye’de yahut Karabük’te ırkçılık olsa 10 bin yabancı öğrenci olmaz. Türkiye’de ırkçılık yoktur” diye yanıt verdi.
AİLESİNE GİTMEK İSTEDİĞİNİ SÖYLEMİŞ
Filyos Çayı’nın Yeşilköy mevkisinde geçen yıl 26 Mart’ta Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın cansız vücudu bulundu. Kuşkulu mevt ile ilgili soruşturma başlatıldı. Güvenlik kamerası imgelerini inceleyen gruplar, Dina’nın ana yolda bir arabadan inip, koşarak çalılıklara gittiğini, bir müddet sonra araca döndüğünü, akabinde arabanın de çalılığa ilerlediğini tespit etti.
Cesedinde morluklar bulunan Dina’nın para karşılığı cinsel münasebet talebi içeren iletiler aldığı, annesine Karabük’ten gitmek istediğini söylediğine dair ses kayıtları da ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında 3’ü Gabon asıllı, 8 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden 5’i savcılık sorgusunun akabinde hür bırakıldı.
DÖRDÜNCÜ GÖZALTIDA TUTUKLAMA
Mahkemeye sevk edilen şüphelilerden İ.Ç. ile S.Ç. isimli denetim koşulu ile hür bırakıldı, 3 sefer gözaltına alınıp, salıverilen Dina’nın son olarak bindiği arabanın şoförü Dursun Acar ise 4’üncüsünde tutuklandı. Dina’nın cenazesi de İstanbul İsimli Tıp Kurumu’ndan alınarak Gabon’a götürülerek defnedildi.
Olaya ait yürütülen soruşturmanın akabinde iddianame hazırlandı. İddianamede, Dursun Acar hakkında ‘kendini savunamayacak durumda olan kişiyi cürmü gizlemek ya da yakalanmamak gayesiyle taammüden öldürme’ kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet ve ‘cinsel istismara teşebbüs’ cürmünden 15 yıla kadar mahpus istendi.
DİNA’NIN AİLESİ TABİR VERDİ
Karabük Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmaya tutuklu sanık Dursun Acar SEGBİS ile katılırken, Dina’nın anne ve babası ile taraf avukatları salonda hazır bulundu. Anne ve baba kızlarının fotoğrafı olan ‘Dina için adalet’ yazan tişörtler giyerek tabir verdi. Baba Guy Serge Ibouanga “Öğrenci olarak bulunduğu Karabük’te cinayete kurban gitti. Gerçeğin ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Olayın konutta başladığını düşünüyoruz. Dina’nın neden meskenden çıktığına dair makul bir münasebet göremiyoruz. Onu tehdit ettiklerini biliyorum. Şikayetçiyim” dedi.
APARTMANIN BODRUMUNDA ALIKONULDUĞU İDDİASI
Kızının öldüğü akşam telefonla görüştüklerini söyleyen anne Jessica Sandra Makemba Panga, Dina’nın dışarı çıkmadan evvel bir apartmanın bodrumunda alıkonulduğunu sav etti. Panga, şöyle konuştu:
– Biz konuşmaya çalışırken bir arkadaşı tarafından 2 kere rahatsız edildi, konuşmamız bölündü. Vefatını öğrenene kadar bir daha haber alamadım. Kızımın sesi o gün keyifli geliyordu. Bana aksilikten bahsetmemişti. Arkadaşlarının Dinanın daima telefonla uğraştığını söylemeleri bana tuhaf geliyor. Zira biz konuştuktan sonra bir daha çevrimiçi olmadı. Eski telefonunu arkadaşına gönderecekti.
– Yanlış adrese gitmiş, geri almak isteyince de orada çalışanlar kendileriyle bağa girmesini kaide koşmuşlar. Karabükte rahat hissetmediği için Sakaryaya gitmek istedi. Biz onu açık görüşlü olarak yetiştirmiştik. İnsan ayrımı yapmazdı. Herkesi kucaklayan bir yapısı vardı. Gabonda burs alabilecekken o Türkiyede eğitim almayı seçti. Kızımı bir daha göremeyeceğim. Gerçeğin ortaya çıkarılmasını istiyorum. Apartmanın bodrumunda yaşananların kıymetli olduğunu düşünüyoruz.
VÜCUT İZİ İLE SAÇI VAR, LAKİN DNA YAPILMAMIŞ
Ailenin avukatlarından Büşra Altunoluk da soruşturmanın genişletilmesi gerektiğini ve sanık Dursun Acar olaya dahil olmadan evvel Dina’nın bir apartmanın bodrum katında alıkonulduğunu belirterek şunları söyledi:
– Sözlerdeki çeviri yanılgıları çelişkiler doğuruyor. Biz de dert duyuyoruz. Mahkeme, her ne kadar Dina’nın sanığın aracına binmesiyle başlasa da aslında apartmanın bodrumunda alıkoyulmasıyla başlayan bir süreç var. Bodrum katında Dina’nın beden izi ile saçı bulunuyor fakat DNA testi bile yapılmamış. Sanık Dursun olaya ne vakit dahil olmuştur, mahkeme bunu da açıklığa kavuşturmak zorundadır. Bodrum katında ve Filyos Çayı’nda keşif yapılsın.
MAHKEME LİDERİ: TÜRKİYE’DE IRKÇILIK YOK
Dinanın aile avukatlarından Gülyeter Aktepe de Dina Türkiyede ırkçılığa maruz kaldığını söylüyor. Bu konuda beyanları var. Dina cilt rengi yüzünden ayrımcılığa maruz kaldığını söylüyor. Bu durum yazışmalarında eksper raporuyla da belirtiliyor diye konuştu. Mahkeme lideri ise davacı avukatlarına hitaben, Türkiyede ırkçılık olsa 10 bin yabancı öğrenci olmaz. Özel bir ırkçılık, bireye yönelik bir şey yok. Irkçılık olsa o kadar öğrenci gelmez. Türkiyede ırkçılık yoktur dedi.
“FOTOĞRAFLARIMI GÖRÜP, ‘SAPIK’ DİYE DÖVDÜLER”
SEGBİS ile cezaevinden duruşmaya katılan tutuklu sanık Dursun Acar ise “Dina’ya Allahtan rahmet, ailesine baş sıhhati diliyorum. Beni cezaevinde sapık olarak gördüler. Karabük’teki cezaevinde darbedildim. Benim televizyonda, gazetede fotoğraflarım var. Fotoğraflarımı görüp sapık deyip dövdüler. Hastaneye gittiğimde ‘sen ölmedin mi?’ deyip üstüme yürüyorlar. İşlemediğim bir cürüm yüzünden mağdurum. Ben kabahatim olmadan sapık, tacizci oldum. Tanımadığım bir insanı öldürmekle suçlanıyorum. Ben bunları hak etmedim” diyerek kendini savundu.
AVUKATI TAHLİYESİNİ TALEP ETTİ
Acar’ın avukatı Yusuf Çolak, Dina’nın annesine kızının göz bozukluğu olup olmadığını sordu. Anne Panga ise 3 numaradan büyük miyop hastalığı olduğunu söyledi. Çolak, müvekkilinin tutuklu olmasını gerektirecek bir kanıt olmadığını söz ederek “Şüpheden uzak kesin bir kanıt yoktur. Dina olay gecesi gözlük takmıyordu. O karanlıkta Filyos Çayı’nda kayıp düşme hususu da hiç değerlendirilmiyor. Evrakın uzayacağı aşikardır. Müvekkilim hukuka ters biçimde tutukludur. Tahliyesini talep ederiz” diye konuştu.
Çolak ayrıyeten, müvekkilinin her yerde sapık olarak görüldüğünü tabir ederek “Hastaneye bile gidemiyor. Sıhhat hizmetlerine erişemiyor. Cezaevinde de baskı görüyor” dedi.
MAHKEME, KEŞİF TALEBİNİ REDDETTİ
Dina’nın son görüldüğü apartmandaki keşif talebini reddeden mahkeme heyeti, Filyos Çayı’nda hava kaidelerinin benzeri görüleceği bir tarihte, evvelden belirtilerek keşif yapılmasını kararlaştırdı. Oy çokluğuyla sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Karardan evvel kelam almak isteyen lakin kelam verilmeyen Dina’nın avukatları ile mahkeme heyeti ortasında usulsüzlük savıyla da tartışma yaşandı.
